'ABD YPG ile ilişkisini kessin'

'ABD YPG ile ilişkisini kessin'
Kalın, "Şimdi ABD’nin PYD/YPG ile ilişkiyi kesmesini bekliyoruz çünkü görev yerine getirildi" dedi.

HABER MERKEZİ- Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "Başından beri bize söylenen, PYD/YPG ile ilişkilerinin geçici olduğunu, yani Rakka bir kere kurtarıldıktan, DEAŞ elimine edildikten sonra ilişkiyi kesmeye başlayacaklarını idi. Dolayısıyla şimdi ABD’nin PYD/YPG ile ilişkiyi kesmesini bekliyoruz çünkü görev yerine getirildi" dedi.

France 24 televizyonuna konuşan Kalın, NATO'daki fotoğraf krizi ile ilgili de değerlendirmelerde bulundu. Kalın, Türkiye'nin NATO'nun güçlü bir müttefiki olduğunu belirterek, "Pek çok tatbikata katıldık. NATO'nun 50 yıldan uzun zamandır parçasıyız. Tabii ki bu olay dikkatle incelenmeli, soruşturulmalı. Bunu kim yaptı, o resimleri oraya kim koydu vs. Bir askeri ittifak, böyle katı disiplinli bir sistemde böyle bir şey nasıl olabiliyor" diye konuştu.

TÜRKİYE NATO İLE İLİŞKİLERİ

Kalın, "Türkiye NATO ile ilişkileri kesmeyi düşünüyor mu?" şeklindeki soruya, "Hayır" yanıtını verdi. "NATO'nun hala sağlam ve açık bir müttefiki misiniz?" sorusunu ise "Öyleyiz, çünkü NATO'nun önemli bir müttefikiyiz" diye cevapladı.

PYD VE GÜLEN İLİŞKİLERİ 

Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerde FETÖ ve Rıza Sarraf davalarında yaşanan gerilimle ilgili bir soru üzerine Kalın, şunları kaydetti:"ABD ile uzun geçmişe dayalı stratejik ittifakımız var ancak son birkaç yılda, Obama yönetimine kadar geri giden, iki ana sorunumuz bulunuyor. Bir, ABD'nin Suriye'de DEAŞ'la mücadele adına PYD, YPG'ye verdiği destek. İkinci sorun da ABD'deki Gülenci şebeke. Gülenciler ABD'de yerleşikler ve sistemi charter okulları, vize sahtekarlığı ve para aklama yoluyla kendi avantajlarına kullanıyorlar. Şimdi de ABD sistemini Türkiye'ye karşı saldırıya geçmek için kullanıyorlar. Örneğin Zarrab veya Türkiye'deki kamu bankalarından biri olan Halkbank davaları bunun parçası."

'GÜLEN'İ İSTİYORUZ, ÇÜNKÜ'

Sputnik'in haberine göre İbrahim Kalın, Türkiye'nin ABD'den, yasal çerçevenin dışına çıkan hiçbir talebinin olmadığını belirterek, "(Fettullah Gülen'in) Türkiye'ye iadesini ABD ile 1960'larda imzaladığımız bir suçluların iadesi anlaşmasına dayalı olarak istedik şu anda" diye konuştu.

ZARRAB ERDOĞAN İLİŞKİSİ 

Türkiye'nin bu konuda ümidini yitirip yitirmediğinin sorulması üzerine de Kalın, "Bunun üzerinde çalışmaya devam edeceğiz. Açık ki bu ikili ilişkilerimizde olumsuz etkiye sahip. Çünkü eğer kilit bir müttefikinize karşı işleyen böyle bir grup insana ülkenizde izin verirseniz, buna başka nasıl karşılık vermemiz gerekir" ifadelerini kullandı.

POLİTİK BİR DAVA

Kalın, Sarraf ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında kurulmaya çalışılan bağlantılarla ilgili soruyu ise "Cumhurbaşkanımız ile Zarrab veya bu dava arasında hiçbir bağ yok. Cumhurbaşkanının itibarına zarar vermeye çalışıyorlar" şeklinde yanıtladı.

"Bu politik bir dava mı?" sorusuna da Kalın, "Evet, bu siyasi bir dava. Kesinlikle siyasi bir dava" yanıtını verdi.

KISMİ İTİRAF 

Kalın, "Bu çok ciddi bir iddia. ABD adalet sisteminin cumhurbaşkanınızı hedef aldığını mı söylüyorsunuz?" sorusuna, şu sözlerle karşılık verdi:
"Bunu hep söyledik. Son derece siyasi motivasyonlu bir dava. Biz, dışarıdan aldığımız enerjiye bağımlıyız, yaptırımlar esnasında İran ile bu ticareti yapmak zorundaydık. Bunu başka yollarla yapmayı denemek zorunda kalacağımızı söyledik. Bankalarımız, ekonomi bakanımız işin içine girdi. ABD'liler bütün bunları biliyor. Şimdi, 3-4 yıl sonra karşımıza Türkiye'de daha önce Gülenciler tarafından gündeme getirilen ve reddedilen bu dava çıkarılıyor. Şimdi birebir aynı suçlama alınıyor ve aynı yargılamayı ABD'de yapıyorlar.

ABD'DEKİ FETÖCÜLER İDDİASI 

""Kim bunlar? Trump yönetimi mi?" şeklindeki soru üzerine Kalın, "Bu Trump yönetimi değil. Sistem içindeki, yargı içindeki, Gülencilerin temasa geçtiği açık olan belli kişiler" değerlendirmesini yaptı.

Kalın, "Sizce ABD yargı sistemini Gülenciler mi kontrol ediyor? sorusu üzerine, "Bunu siz söylüyorsunuz. Benim söylediğim, bunun siyasi hala getirildiği ve davanın amacına, ima ettiklerine bakarsanız, bunun Türkiye'de daha önce yapmaya çalıştıkları ama başaramadıkları şey olduğu ortada" görüşünü dile getirdi.

ZARRAB İŞBİRLİĞİ YAPTI MI 

Sarraf'ın ABD'deki soruşturmacılar ile iş birliği yapıp yapmadığına ilişkin ise Kalın, "Mahkeme detaylarını bilmiyorum. Bu bir yargı süreci. Tekrarlamak isterim ki yasal çerçevenin dışında hiçbir şey asla istemedik. Ancak maalesef hem Obama hem de Trump yönetimleri bu kilit önemdeki konuda birşey yapmadılar. Bu da iki kilit müttefikin ilişkilerini etkiliyor" diye yanıt verdi.

PYD O KADAR GÜÇLÜ DEĞİL 

"PYD/YPG'nin DEAŞ'a karşı en etkin güç olduğunu söylüyorlar. Ancak aslında durum bunun tersi" ifadelerini kullanan Kalın, "ABD bu türden desteği başka herhangi bir gruba, mesela Özgür Suriye Ordusu'na, Türkmenlere veya Arap gruplara verseydi, onlar DEAŞ'a karşı en etkin grup haline gelirdi. Büyük askeri destek sağladılar" diye konuştu.

Kalın, Türkiye'nin Fırat Kalkanı operasyonuyla IŞİD'e karşı önemli bir mücadeleye destek verdiğini anlatarak, bu operasyon kapsamında 2 bin kilometrekare toprağın IŞİD teröristlerinden temizlendiğini ve binlercesinin imha edildiğini söyledi.

Kalın, Türkiye'nin Musul'da ve başka yerlerde de IŞİD'le mücadele operasyonlarına destek verdiğini kaydetti.

ABD SÖZ VERMİŞTİ

ABD'nin bölgede kalmayı mı amaçladığı şeklindeki soru üzerine Kalın, "Başından beri bize PYD/YPG ile ilişkilerinin geçici olduğunu, yani Rakka bir kere kurtarıldıktan, IŞİD elimine edildikten sonra ilişkiyi kesmeye başlayacaklarını idi. Dolayısıyla şimdi ABD'nin YPG ile ilişkiyi kesmesini bekliyoruz, çünkü görev yerine getirildi. Şimdi ABD'nin planlarını nasıl yapacağını göreceğiz. Rakka bölgesi temizlendiği için daha uzun kalma yönünde bazı düşünceleri var gibi görünüyor" yanıtını verdi.

SURİYE, RUSYA, İRAN

Kalın, ABD'nin Suriye'deki Rusya — İran mevcudiyetine karşı orada kalmayı düşünmesinin muhtemel olduğunu ifade etti. 

ESAD-ESED MESELESİ

"Suriye'yi birleştirecek kişi Esed değil" ifadesini kullanan Kalın, "Meşruiyetini kaybetti, Suriye'yi kapsayıcı, demokratik, çok kültürlü, işlevsel ve meşru bir hükümet yapısına taşıyamaz. Açıktır ki bu sonunda Suriye halkının kararı" diye konuştu.

RUSYA VE ESAD

Suriye'nin kaderinde Rusya ve İran'ın rolüyle ilgili soruya da Kalın, "Rusya ve İran tabii ki Esed'i destekledi. Tabii ki bir bu özel konuda anlaşamıyoruz ama tartışmaya devam edeceğiz. Bizim pozisyonunuz netti ve İranlılar ile Ruslar için Esed'i iktidarda daha fazla tutmanın Suriye'de kendi çıkarlarını korumak için bir yol olmadığına ya da tek yol olmadığına veya hatta en iyi yol olmadığına inanıyoruz" yanıtını verdi.

Kalın, Rusya ve İran'ı bu konuda ikna edip edemeyecekleri sorusuna da "Bu konuda çalışmaya devam edeceğiz" karşılığını verdi.

 

Öne Çıkanlar