gezi’yi hatırlamak

berkin elvan, vurulmasından 269 gün sonra öldüğünde henüz 15 yaşındaydı, birini öldürseydi çocuk ağır ceza mahkemesinde yargılanacaktı, birine tecavüz etseydi onunla evlenmeyi kabul edip ceza almaması muhtemeldi.

ayşe düzkan

gezi kalkışması sırasında 7 kişi öldü, binlerce kişi yaralandı, gözünü kaybeden çok insan var, hatta bunlar bir araya gelerek gezi şehitleri ve gazileri platformu’nu kurdu.
o dönemde yoğun polis şiddetine şahit olduk, dehşet verici birçok olay var, bunların içinde en belirleyici ve düşündürücü olanlar bence berkin elvan ve hakan yaman vakaları.
minibüs şoförü hakan yaman, 3 haziran gecesi mesaisini bitirip evine dönerken bir eylemin yanından geçtiğini, bu sırada çevik polisin saldırısına uğradığını, önce üstüne tazyikli su sıkıldığını, ardından karnına bir gaz kapsülünün geldiğini, yere düşmemesi üzerine beş polisin kendisini dövmeye başladığını ve bunlardan birinin bir şey sokup gözünü çıkarttığını, sonra da biraz sürükleyip orada yanan ateşe attıklarını anlatıyor.
ateşten sürünerek çıkmış, hastaneye kaldırılmış. adli tıp raporuna göre başından ve yüzünden ciddi şekilde yaralanmış, burnu, elmacık kemiği ve çenesi kırılmış, bir gözünü kaybetmiş, diğer gözünde yüzde 80 görme kaybı oluşmuş. saldırı sırasında şükür ki bilincini kaybetmiş ve bu vahşeti canlı canlı yaşamamış ve yine şükür ki bir görgü tanığı olup biteni cep telefonuyla kaydetmiş. bu görüntülerde oradaki tomanın numarası tespit edilmesine rağmen istanbul emniyeti görevli polislerin kimliğini ortaya çıkarmadı. uluslararası af örgütü hakan yaman davasını izledi, bu konuda eylemler düzenledi. ancak bu vahşi saldırıyı gerçekleştirenler tespit edilemiyor. hakan yaman’ın davası henüz başlamadı, soruşturma sürüyor.

berkin elvan, vurulmasından 269 gün sonra öldüğünde henüz 15 yaşındaydı, birini öldürseydi çocuk ağır ceza mahkemesinde yargılanacaktı, birine tecavüz etseydi onunla evlenmeyi kabul edip ceza almaması muhtemeldi. alevilerin çoğunluğu oluşturduğu, solcu bilinen bir mahallede, sol eğilimli bir ailenin çocuğu olduğu için vuruldu. (onu vuranların kimliklerini açıklamak için çağlayan adliyesi’nde silahlı bir eyleme başvuran şafak yayla ve bahtiyar doğruyol’un, rehin aldıkları savcı mehmet emin kiraz’ın hayatı da gözden çıkartılarak, sağ ele geçirilebilmeleri mümkünken öldürüldüklerini de hatırlatayım.)
solcu olma ihtimali olan bir çocuğun öldürülmesini ve bir eyleme katılma ihtimali olan bir adamın gözünün çıkartılıp yakılmasını makul ve olağan bulan yığınlar var, bu insanlar insanlıktan tesadüfen çıkmadı. berkin’le ilgili yetkililer tarafından söylenenler bu ülkede bilinçli bir biçimde yükseltilen kutuplaşmanın en açık işareti oldu.

berkinimizin, kara kaşlı, güzel gözlü oğlumuzun cenazesi istanbul’un gördüğü en büyük ve etkili gösterilerden biriydi, onun ölüm haberinin alınmasından itibaren, iki gün boyunca, istanbul’un birçok mahallesi sabaha kadar uyanık kaldı, sokaklarda bu cinayeti protesto eden göstericiler ve onları engellemeye çalışan güvenlik güçleri arasında çatışmalar yaşandı; apartman kapıları zorda kalan göstericiler için açıktı, evlerde karbonatlı su, talcid hazır edilmişti. bunların bir kısmı daha önce böyle bir şeye tanık olmamış semtlerdi. cenazeden önceki gece, okmeydanı’na yürümek üzere yola çıkmış şişli forumlarının, nişantaşı tarafından gelen binlerce taraftarla –önde beşiktaşlılar, arkada vapurla karşıya geçmiş fenerbahçeliler- kavuşmasını unutamıyorum.

gezi kalkışması bu ülkenin tarihinde çok önemli bir an, umarım bir gün hamaset yapmadan üzerine düşünebileceğiz. ama her ne olursa olsun, orada oluşan bilinç, bilinç sıçramaları bugün için de çok değerli. ancak gezi birçok katılımcısında yenilmişlik hissi bıraktı. bunu aşmanın bir yolu da gezi davalarında suçluların hak ettikleri cezaları alması. hakan yaman’ın davası başlamadı, berkin elvan’ın ilk mahkemesi 6 nisan günü çağlayan’da. ne o günleri ne de adaleti unutmayız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi