'AKP’de daha derin bir kopuş yaşanıyor'

'AKP’de daha derin bir kopuş yaşanıyor'
Cihangir İslam, 'AK Parti’ye küskün bu seçmen tavrının sadece bu seçime yönelik olduğunu zannetmiyorum. Daha derin bir kopuş yaşadığını düşünüyorum' dedi.

Saadet Partili Cihangir İslam, okuyan, araştıran ve bir şeylerin farkında olan AKP’lilerin partiden uzaklaştığını belirterek, "AK Parti’ye küskün bu seçmen tavrının sadece bu seçime yönelik olduğunu zannetmiyorum. Daha derin bir kopuş yaşadığını düşünüyorum" dedi.

Saadet Partisi (SP) İstanbul Milletvekili Cihangir İslam, bir hafta sonra gerçekleşecek olan İstanbul seçimi ve gündemdeki gelişmeleri Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirdi.

Yerel seçimlerin aslında 31 Mart tarihinde bittiğini ifade eden İslam, seçimlerin iktidar partisinin arzu ettiği şekilde sonuçlanamaması nedeniyle yenilendiğini hatırlattı. İstanbul seçimi bir anlamıyla referanduma dönüştüğünü vurgulayan İslam, "Ortada bir hak gaspı ve zulüm var. Bu zulme İstanbul seçmeni halkı olarak rıza gösterecek miyiz, göstermeyecek miyiz? Önümüzde bu soru var. Biz hak,  hukuk ve adalet üzerinden siyaset yapan bir partiyiz. O yüzden teminimiz hakkın yerini bulmasıdır. Siyasi parti olarak adayımızla devam ediyoruz ama İstanbul’un haklı bir sonuca ulaşması için en hakkaniyetli duruşun bu olduğu kanaatindeyiz" dedi.
 
‘DERİN BİR KOPUŞ VAR’
 
31 Mart’ta sandığa gitmeyen seçmene ilişkin de konuşan İslam, "Anlaşıldığı kadarıyla AK Parti’ye küskün bir seçmen var. Bence daha büyük bir rakam ve bir de siyasete küskün seçmen var. AK Parti’ye küskün bu seçmen tavrının sadece bu seçime yönelik olduğunu zannetmiyorum. Daha derin bir kopuş yaşadığını düşünüyorum. Ve AK Parti’den şuanda uzaklaştığını da gördüğümüz daha okuyan, araştıran, eğitimli kesimler uzaklaşıyor. İllegal veya gayri ahlak yöntemlerine bulaşmamış kesimlerin, okumuş, olan bitenin az çok farkında olanların ben AK Parti’den uzaklaştığı kanaatindeyim ve oyların AK Parti’ye bundan sonra çok kolay dönmeyebileceğini düşünüyorum. AK Parti’de şöyle bir kesim daha var;  bu kesim Kürt meselesiyle problemli olan, İstanbul seçiminde de seçimin yenilenmesi yönünde ısrarcı olan kesimden bahsediyorum. Bunlar medyaya, plazalara yerleşmiş, yalıda oturanları  tenzih ederim ama muhafazakar kültürün içine yalı kültürünü eklemiş, ortalama bir AK Partiliden daha farklı bir hayat yaşayan, çok farklı standartlarda yaşayan, ele geçirdiği gelirleri hak etmeden elde eden bir kesim var. İstanbul'u kaybetmek en çok bunları bir paniğe soktu" diye belirtti.  
 
‘AK PARTİ HERŞEYİ ARAÇSALLAŞTIRDI’
 
AKP aday Binali Yıldırım’ın Diyarbakır’da yaptığı "Kürdistan" açıklamasına da değinen İslam, "AK Parti sadece Kürtleri değil din dahil her şeyi araçsallaştıran bir parti. Fakat şunu görüyoruz artık. Türkiye halkı şimdilik metropolleri AKP’nin elinden aldı. Kürtler her zaman bir siyasi güç olduğu için siyasette araçsallaştırmaya çalışılmıştır. Bütün Türkiye’de olduğu gibi İstanbul seçimlerinde de şunu gördük ki mahalli idareler seçiminde son derece bilinçli oy kullandılar. Zaten siyaset bilinci açısından SP ve HDP seçmenini çok farklı bir yere oturtuyorum. Stratejik oy kullanmada oldukça bilinçli oy kullanan bir kesim. Bu kaba dili kullananlar eski siyaset olarak bir müddet daha devam eder ve onlarda tarihin tozlu raflarında bir süre sonra yerini alır" diye konuştu.
 
‘KÜRT MESELESİNİ ÇÖZME YÜKÜMLÜLÜĞÜMÜZ VAR’
 
İslam, haritada Osmanlıca yazılı olarak " Kürdistan" ifadesinin yer aldığını hatırlatarak, tarihsel ve kültürel olarak bu coğrafyada bir arada yaşama iradesinin olduğunu söyledi. Açlık grevleri sonrası avukatlarıyla görüşebilen PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan gönderdiği "Onurlu bir barış ve demokratik siyaset çözümü esastır" mesajını değerlendiren İslam, bir çözüm sürecinin yeniden gündeme gelmesi gerektiğini dile getirdi. İslam, şöyle devam etti: "Çözüm süreci döneminde insanların yüzü gülüyordu. Yani yarına daha güvenli baka biliyorlardı. Bu duyguyu insanların elinden alma hakkımız yoktur.  Bizim ne yapıp yapıp öncelikle Kürt meselesini çözme yükümlülüğünüz var. Çözüm süreci yüzde 80'lerin üzerinde bir mutabakat aldı bu toplumda, bu çok önemli bir değer bizim için." 
 
‘HUKUKİ BİR STATÜYE OTURTULMALI’
 
AKP’nin Kürt sorununu son yıllarda güvenlikçi politikalarla ele aldığını anımsatan İslam, bunun ahlaki ve gerçekçi olmadığını ifade etti. İslam, meselenin başta özgürlükler, adalet ve her boyutuyla ele alınması gerektiğini belirterek, şu önerilerde bulundu: "Birincisi meseleyi terör ve güvenlik sorunu olarak değerlendirmeyeceğiz, bütün boyutlarıyla ele alacağız. İkincisi Türkiye Büyük Millet Meclisi zemininde bütün boyutlarıyla ve apaçık tartışarak, konuşarak ele alacağız. Üçüncüsü yine bu meseleyi sadece siyasilerin meselesi olmaktan çıkartıp bütün topluma, sokaktaki insana kadar bir şekilde mal etmeyi, onların da bu meselenin çözümünde pay almasını sağlamalıyız. Dördüncüsü meseleyi mutlaka ve mutlaka hukuki bir statüye oturtacağız. Bu belki yeni bir anayasadır."
 
‘TOPLUMSAL BİR UZLAŞIYA İHTİYAÇ VAR’
 
Diyalog sürecinin geliştirilmesini ve toplumsal uzlaşıya ihtiyaç olduğu görüşüne katılan İslam, devamla şöyle konuştu: "Ne kadar muhalif kesim varsa bunları bir anlamda devre dışı bırakmaya çalıştılar ve bunlar yanlış uygulamalar. Özellikle 2009 sonrası siyasette bir eskiye dönüş yaşadık. Yani AK Parti'nin ilk dönemlerini dikkate aldığımızda toplumsal taleplerin bir siyasi partinin programına çevirebilmenin oldukça başarılı işlediğini görüyorsunuz. Fakat 2009 sonrası ciddi kırılmalar yaşandı ve bir anlamda AK Parti kendi varlık nedeni olan taban siyasetini reddetti ve merkeziyetçi bir kalıba soktu." 
 
‘KLİNİK BİR OLAY’
 
İslam, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun pasaportunun "terör" ibaresi eklenerek yenilenmemesini ise siyasi bir olay değil "klinik" bir olay olarak yorumladı. İslam, "İnsanlardaki gerçeklik algısıyla oynamak üzerine, inkar etmek üzerine gerçekten uzmanlaşmışlar. Bu bir hastalıktır siyasi bir hastalıktır, iktidar hastalığıdır. Benim temennim bu durumdan süratle uzaklaşmalarıdır. Bunu beceremez derse millet bugüne kadar çok sayıda partili tasfiye etmiştir. AK Partiyi de tasfiye etmesini bilir" dedi.
 
‘YENİ BİR BAKIŞ AÇISI ŞART’
 
Başbakanlıktan azledilen Ahmet Davutoğlu ve eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül cephesindeki gelişmeleri de değerlendiren İslam, yeni parti tartışmaları öncesi Gül’le görüştüğünü ancak tartışmaların gündeme gelmesinden sonra hiç görüşmediklerini belirterek, tartışmaları takip ettiğini söyledi. İslam, AKP’nin içinde icraatlarından ciddi rahatsızlık duyanların bulunduğunu ve bunu yaptığı ikili görüşmelerde de gördüğünü kaydederek, şunları söyledi: "Fakat ne yazık ki AK Parti'deki arkadaşlar inisiyatif almak konusunda biraz güçlük çekiyorlar, çekebiliyorlar. Türkiye'nin ihtiyacı olan şey bugünkü kafasıyla ikinci bir AK Parti değil, yeni bir bakış açısıdır, yeni bir Anayasa’dır. Bu ülkenin temel sorunlarını cesurca, ciddiyetle ele alan ve bir mutabakat içinde diğer gruplarla diğer siyasi partilerle şeffaf, hesap verebilir bir siyaset anlayışıdır." 
 
(MA / Diren Yurtsever)

Öne Çıkanlar