Özhaseki: Ankara'daki Kürtlerin oyuna talibim, çünkü onlar normal vatandaş

Özhaseki: Ankara'daki Kürtlerin oyuna talibim, çünkü onlar normal vatandaş
AKP'nin Ankara adayı Mehmet Özhaseki, 'Ankara’da yaşayan Kürtlerin oylarına talibim, çünkü onlar normal vatandaş. Kürt anneler, amcalar beni bağrına basıyor' dedi.

AKP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Özhaseki, Ankara'da yaşayan Kürtlerin oylarına talip olduğunu belirterek, "Çünkü onlar masum insanlar, normal vatandaşlar" ifadeleirni kullandı. Özhaseki, Ankapark'taki Roller Coaster'ın bir anda durmasıyla onlarca metre yükseklikte kalmasını ise  "Yüzlerce oyuncağın olduğu bir yerde her gün mutlaka ufak tefek arızalar olur" sözleriyle yorumladı. Özhaseki, geçmişte FETÖ’ye destek verdiği iddiaları ve Pensilvanya ziyaretine ilişkin ise "Evet, Amerika'ya kalabalık bir heyet gittik. Evet, içlerinde üç beş tane de FETÖ'cü vardı" dedi.

Habertürk'ten Kübra Par'a konuşan Özhaseki'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

- Ankapark'ın açılışı nasıl gitti? Melih Gökçek ile orada karşılaştınız mı? Son tahlilde Gökçek ile aranız nasıl?

Melih Bey'i 'Ankapark'ın açılışına geliyor musun' diye aradım. Sağ olsun, o da zaten geliyormuş. Orada oturduk, epeyce muhabbet ettik. Açılışta Melih Bey'e de söz verildi. Kürsüye çıktığında, yaptığı hizmeti anlattığı gibi, sonunda da 'Hizmet sırası artık Mehmet kardeşimizde, sonuna kadar onu destekliyorum' diye açıkça ilan etti.

- Aranızda bir kırgınlık var mı?

Benimle yok. Ay başına kadar Ankapark'ın tanınması için çalışma yapan firmaya göre, cumartesi günü giriş rakamı 1 milyon 100 bin kişi. Ankara'nın nüfusu 5 buçuk milyon, her 5 kişiden biri gitmiş neredeyse.

- Ama bir roller coaster bozulmuş, 'güvenli değil' diyorlar.

Doğru değil. Orada sigortayla ilgili çok basit bir arıza olmuş, onu da hemen gidermişler. Yüzlerce oyuncağın olduğu bir yerde her gün mutlaka ufak tefek arızalar olur. Oradaki oyuncakları ben de güvenli diye biliyorum.

- Geçmişte FETÖ'ye destek verdiğinize dair iddialar ortaya atılıyor, Pensilvanya'ya ziyarete gittiğiniz söyleniyor. Bu iddialara kamuoyunu ikna eden yanıtlar verebildiniz mi?

İki üç ay kadar önce adaylığımız ortaya çıkınca karşı taraf Kayseri'ye adamlar gönderdi. Oradaki muhalif gazetecilere tek tek gidip, 'Elinizde bilgi, fotoğraf ne varsa bize verin' dediler. Ardından Mansur Yavaş, gerek TV programlarında gerekse de Polatlı'daki konuşmasında 'Amerika'ya 40 kişi gittiniz, bunların 39'u tutuklu. Senin belediyenden 220 kişi atıldı' dedi. Ömrümde birçok yalancı gördüm ama bu kadar net yalan söyleyenini de ilk defa görüyorum. Evet, Amerika’ya kalabalık bir heyet gittik. İçinde Ticaret Odası Başkan Vekili, Sanayi Odası Meclis Başkanı ve birkaç kişinin olduğu ortamda üç dört tane tutuklu veya firari var, hepsi o kadar. Bütün kardeş şehir ilişkilerinde, biz yurtdışında giderken bütün odalara yazarız. Ticaret Odası, Sanayi Odası gibi odalar da gelir, orada ticari ilişkileri geliştirmek isterler. Amerika’da Kuzey Karolina eyaletiyle 2011'de başlayan bir ilişkimiz var. Daha o zaman 17-25'ler falan yok. 2012 yılında Meclis'in aldığı kararla ben ve yardımcım olan arkadaşlar kalabalık bir heyet olarak gittik. Evet, içlerinde üç beş tane de FETÖ’cü vardı. Orada Kuzey Karolina Meclisi’nde konuşma yaptım. Ticaret Bakanı’yla da karşılıklı protokoller imzaladık. Her şey resmiydi. Nasıl oluyor da yaptığımız bu seyahatte 40 kişi gidiyor da 39’u tutuklanıyor. Aleni yalan söylüyorlar.

- O gidişinizde Fetullah Gülen’i ziyaret ettiniz mi?

Bunlar sistemli olarak beni iliştirme çabası içinde olunca ben de dava açmaya başladım. Kim FETÖ damgasını yapıştırmaya çalışıyorsa dava açtım. Mahkeme de, 'Suçladığınız adama dair bir tek belge veya medya görüntüsü varsa getirin' dedi. Hiçbiri yok. Niye suçladıklarına dair cevap da yok. Hepsine 1 sene 2'şer ay hapis cezası verildi. 21 yıl belediye başkanlığı yaptım, diz kırıp da oturup onların sohbetlerini dinlemiş değilim. Bu konuda geçmişim, tavrım belli. Ayrıca 21 yıl boyunca bir metrekare arsa vermedim.

- Bu seçimde HDP tabanının oyları ve Kürt seçmen çok konuşuluyor. Ankara'da Kürt seçmen ne yapar, size oy verir mi?

Elbette ki PKK gibi eli kanlı, lanet bir örgütün oylarını istemem. Ancak, Ankara'da yaşayan tüm Kürt kardeşlerimizin oylarına talibim, çünkü onlar masum insanlar, normal vatandaşlar. Güneydoğu'da yaptıklarımı görüyorlar, biliyorlar ve ondan dolayı da bana oy vereceklerini düşünüyorum. Ömrümde ilk defa Sur'a ve Şırnak'ın Cizre, İdlib, Silopi gibi ilçelerine gittim. Nusaybin'e ve Yüksekova'ya da gidip oradaki tüm ilçeleri gezdim. Buralarda teröristlerin yakıp yıktığı yerlerdeki gariban insanların evlerini yaptırdım. On beş günde bir su akan Silopi, Cizre, İdlib gibi yerlerde suları devamlı akar hale getirdim. Yüksekova'nın hiç kanalı yoktu, oraya 400 kilometre civarında kanal yaptırdım. Sur'un içerisinde tahrip olmuş, yıkılmış geleneksel Diyarbakır evleri vardı. Aynı o dokuyu koruyarak, dünya kültür mirasındaki Sur'u açığa çıkaracak şekilde yüzlerce Diyarbakır evini ayağa kaldırdım. Gittiğimde de bu emeklerimden dolayı orada Kürt anneler, amcalar beni bağırlarına basıyor. Oradaki insanların bu duaları da beni diri tutuyordu ve oraya daha sık gitmemi, şevkle çalışmamı sağlıyordu. Bunların hepsi duyuluyor. Oradaki Diyarbakırlılar da, Şırnaklılar da buradaki hemşehrilerine söylüyor. Hatta telefon açıp, 'Eğer Haseki’ye oy vermezseniz vebalimiz üstünüzde olsun' diye yeminler veriyorlar. O yüzden, buradaki Kürt kardeşlerimizin hepsinin oyunu alacağımı düşünüyorum.

- DSP Ankara adayı Haydar Yılmaz sizin için 'Cambaz, gizli ülkücü, şehirleri betonlaştıran kişi' gibi ifadeler kullandı. Ne dersiniz?

'Şehirleri betonlaştıran kişi' değilim, nereyi kastettiğini bilmiyorum. İstanbul'da da, Ankara'da da betonlaştırma tarafında bir günahım yok. Kayseri'de belediye başkanlığım var, o dönemde de halihazırda 1985'te yapılmış planlar uygulamadaydı, herkes o planı uyguladı. Ancak, Çay Bağları, Erciyes etekleri gibi yeni planladığım yerler vardı. Oralarda bahçe içerisinde, iki katlı planlamalar yaptım. İkincisi, bir emsalden fazla kolay kolay yoğunluk vermedim. Halbuki İstanbul’da 20, 25, hatta 30 emsaller verilmesi gibi gariplikler oluyor. O yüzden, o sözleri üzerime almadım. Ancak, 'cambazlık' lafı, hakikaten bir siyasetçi için talihsiz bir söz. Kendimi oldum olası doğru, dürüst siyaset yapmaya adamış bir insanım. Onun nezaketsizliğine veriyorum.

Öne Çıkanlar