İmralı'nın çağrısı: Direnişi ölümle sonuçlandıracak noktaya taşımayın

İmralı'nın çağrısı: Direnişi ölümle sonuçlandıracak noktaya taşımayın
Avukatlar, Öcalan'la 27 Temmuz 2011'den beri görüşememişti.

Asrın Hukuk Bürosu avukatları, 2 Mayıs'ta İmralı Cezaevi'nde yaptıkları görüşmeye ilişkin düzenledikleri basın toplantısında PKK Lideri Abdullah Öcalan ile Hamili Yıldırım, Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş'ın cezaevlerinde başlayan açlık grevi ve ölüm oruçlarına yönelik mesajını okudu. Açlık grevlerinin ölümle sonuçlanmaması gerektiğine dikkat çekilen mesajda "Cezaevleri içindeki ve dışındaki arkadaşların direnişlerine saygı duymakla birlikte, sağlıklarını tehlikeye atacak ve ölümle sonuçlandıracak konumlara taşıracak noktaya taşımamalarını önemle belirtmek isteriz. Bizim için onların akli, fiziki ve ruhi sağlıkları her şeyin üstündedir" denildi. 

Avukatlar tarafından okunan mesajda Suriye'deki gelişmelere dair çağrı da yer aldı. Mesajda "İnanıyoruz ki Suriye Demokratik Güçleri (SDG) kapsamında Suriye'deki sorunların çatışma kültüründen uzak durularak; içinde bulundukları konumun, durumun Suriye’nin bütünlüğü çerçevesinde Anayasal güvenceye kavuşturulmuş yerel demokrasi perspektifinde çözüme ulaştırılması amaçlanmalıdır. Bu bağlamda Türkiye’nin hassasiyetlerine de duyarlı olunmalıdır" denildi.

Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Newroz Uysal, Rezan Sarıca ve Özgür Faik Erol tarafından düzenlenen basın toplantısında iki metin okundu. Avukatların okuduğu ilk metinde görüşmenin biçimine dair bilgiler yer alırken, ikinci metin de ise İmralı'da bulunan Abdullah Öcalan, Hamili Yıldırım, Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş'ın mesajını okudu. Açlık grevlerinin ölümle sonuçlanmaması gerektiğine dikkat çekilen mesajda "Cezaevleri içindeki ki müvekkillerin kamuoyuna yapmış olduğu çağrı yer aldı. Avukatlar, İmralı Cezaevi'nde tutuklu bulunan müvekkilleriyle ile ilgili konulan görüşme yasağının kaldırıldığını da duyurdular.

Avukatların, Öcalan ve İmralı Cezaevi'ndeki diğer müvekkilleriyle görüşmesine 27 Temmuz 2011'den bu yana izin verilmiyordu. Abdullah Öcalan'la son olarak 12 Ocak 2019'da kardeşi Mehmet Öcalan görüşmüştü. Avukatlar 2 Mayıs'ta gerçekleşen görüşmenin 1 saat sürdüğünü açıkaldı.


[Asrın Hukuk Bürosu avukatları Newroz Uysal, Rezan Sarıca ve Özgür Faik Erol] 

'İMRALI'DAKİ MÜVEKKİLLERİMİZLE GÖRÜŞ YASAĞININ KALDIRILDIĞI TEBLİĞ EDİLDİ'

Asrın Hukuk Bürosu avukatlarının 2 Mayıs'ta İmralı Cezaevi'nde gerçekleşen görüşmeye dair yaptıkları ilk açıklama aynen şöyle:

"İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde bulunmakta olan müvekkilimiz Sayın Abdullah Öcalan ile 02.05.2019 tarihinde avukatları olarak bir görüşme gerçekleştirilmiştir. Bu görüşme 27 Temmuz 2011 tarihinden bugüne 810 başvuru sonrası gerçekleşen ilk avukat görüşmesidir. Bu görüşmeden yaklaşık iki hafta önce yaptığımız bir itirazı karara bağlayan Bursa Ağır Ceza Mahkemesi, İmralı’daki tüm müvekkillerimiz açısından avukat ile görüşme yasağının kaldırılmış olduğunu tebliğ etmiştir.

'GÖRÜMEDE NOT VE EVRAK ALIŞ VERİŞİNE İZİN VERİLMEDİ'

Görüşmenin gerçekleşmesi amacıyla yapmış olduğumuz başvuru aynı zamanda İmralı Cezaevi’nde bulunan diğer müvekkillerimiz Sayın Veysi Aktaş, Sayın Hamili Yıldırım ve Sayın Ömer Hayri Konar ile görüşme taleplerini de içermesine rağmen görüşmeye izin verilmemiştir. Yine görüşme başvurusu geçmişte olduğu gibi dört avukat olarak yapılmış, sadece iki avukatın görüşme yapmasına izin verilmiştir. Görüşme esnasında not ve evrak alış-verişine izin verilmemiştir. Bu görüşme sonrası 6 Mayıs Pazartesi için yapılan aile/vasi görüş başvurusu hukuki engel olmamasına rağmen kabul edilmemiştir.

Sayın Öcalan'ın İmralı Cezaevi'nde 8 yıla yakın bir süre avukatları ile görüştürülmeyip diğer üç müvekkilimiz ile henüz hiçbir görüşme gerçekleşmemesi ve başvuru yapan avukatların bir kısmının görüşme talebinin ret edilmiş olması avukat ve aile görüşme hakkının devamlılığı ile hukuki güvenliğin sağlanması konusunda bizleri kaygılandırmaktadır. Avukat görüşmelerinin periyodik olarak devam edeceğine dair bir bilgi ya da öngörü bizde de, müvekkilimizde de mevcut değildir.

'GAZETELER VERİLMİYOR, MEKTUPLAR İLETİLMİYOR'

Yine görüşme içeriğinde Sayın Öcalan'dan öğrendiğimiz üzere kendisine verilmek üzere idareye teslim edilen günlük basının kendisi ile paylaşılmayıp; avukatları ile yapmış olduğu mektup gibi yazışmaların engellenmiş olması da iletişim hakkı üzerindeki kısıtlılığı teyit etmektedir.

'GÖRÜŞME 1 SAAT SÜRDÜ, SÖZ KONUSU MESAJ HAFTA SONU TARAFIMIZA TESLİM EDİLDİ'

Mutlak tecrit koşullarında bütün imkansızlıklara rağmen kendi barışçıl pozisyonunu ısrarla koruyan Sayın Abdullah Öcalan'ın yasal haklarının bir an önce tesis edilmesi için yetkilileri göreve, kamuoyunu da duyarlılığa davet ediyoruz.
02.05.2019 tarihli görüşme yaklaşık 1 saat olarak gerçekleşmiştir. Sayın Öcalan, diğer üç müvekkilimizin de altında imzasının olduğu bir belgenin tarafımıza verilmesini istemiş; söz konusu belge bizlere hafta sonu ulaştırılmıştır." 

'DERİN BİR TOPLUMSAL UZLAŞIYA VE DEMOKRATİK MÜZAKERE YÖNTEMİNE İHTİYAÇ VAR'

Avukatların okuduğu Abdullah Öcalan, Hamili Yıldırım, Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş'ın imzaladığı ikinci metin ise aynen şöyle:

"Kamuoyuna duyuru niteliğinde olan belge doğrudan müvekkillerimizin beyanı olarak şu şekildedir;

İçinden geçtiğimiz tarihi süreçte derin bir toplumsal uzlaşmaya ihtiyaç vardır.

Sorunların çözümünde her türlü kutuplaşma ve çatışma kültüründen uzak, demokratik müzakere yöntemine şiddetle ihtiyaç vardır.

Türkiye'nin ve hatta bölgenin sorunlarını, başta savaş olmak üzere, fiziki şiddet araçlarıyla değil, yumuşak güçle yani akıl, politik ve kültürel güçle çözebiliriz.

SURİYE MESAJI: 'TÜRKİYE'NİN HASSASİYETLERİNE DE DUYARLI OLUNMALI'

İnanıyoruz ki Suriye Demokratik Güçleri (SDG) kapsamında Suriye'deki sorunların çatışma kültüründen uzak durularak; içinde bulundukları konumun, durumun Suriye'nin bütünlüğü çerçevesinde Anayasal güvenceye kavuşturulmuş yerel demokrasi perspektifinde çözüme ulaştırılması amaçlanmalıdır. Bu bağlamda Türkiye’nin hassasiyetlerine de duyarlı olunmalıdır.

AÇLIK GREVİ MESAJI: 'BİZİM İÇİN AKLİ, FİZİKİ VE RUHİ SAĞLIKLARI HER ŞEYİN ÜSTÜNDEDİR'

Cezaevleri içindeki ve dışındaki arkadaşların direnişlerine saygı duymakla birlikte, sağlıklarını tehlikeye atacak ve ölümle sonuçlandıracak konumlara taşıracak noktaya taşımamalarını önemle belirtmek isteriz. Bizim için onların akli, fiziki ve ruhi sağlıkları her şeyin üstündedir. Ayrıca en anlamlı yaklaşımın zihinsel ve ruhi duruşun geliştirilmesiyle bağlantılı olduğuna inanıyoruz.

'BİZİM İÇİN ONURLU BARIŞ VE DEMOKRATİK SİYASET ÇÖZÜMÜ ESASTIR'

Bizlerin İmralı’daki duruşu, 2013 Newroz Bildirgesinde belirttiğimiz ifade tarzının daha da derinleştirerek ve netleştirerek sürdürme kararlılığındadır.

Bizim için onurlu bir barış ve demokratik siyaset çözümü esastır.

İmralı’daki duruşumuz nedeniyle merak eden, tavır koyan herkesi saygıyla anarken yüksek bir teşekkürü de borç biliriz."

 

 

 

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar