Orhan Erinç'ten 'kasayı boşalttılar' iddiasına yanıt

Orhan Erinç'ten 'kasayı boşalttılar' iddiasına yanıt
'Cumhuriyet aleyhine ihbarcılık yapanları kimseye unutturamayacaksınız.'

İlhan Selçuk döneminde Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmenliği, geçtiğimiz haftaya kadar da Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı olarak gazetenin 'imtiyaz sahibi' görevinde yer alan Orhan Erinç, Alev Coşkun başkanlığındaki yeni yönetimin 'kasayı boşalttılar' iddiasına arkadaşları ve kendi adına yanıt verdi.

Yeni yönetime ağır eleştiriler yönelten Erinç, 'kasayı boşalttılar' iddiası için "Kasanın boşaltıldığı iftirasından sonra arkadaşlarım ve kendi adıma bu sessizliği bozmak zorunlu hale gelmiştir. Cumhuriyet gazetesinin yeni yönetimini anlıyoruz. 12 Cumhuriyet mensubunun 1,5 yıla varan tutukluluklarındaki ve 8 yıla varan hapis cezalarındaki sorumluluklarını, katkılarını unutturmaları gerekiyor. Bunun için hedef saptırmaları, gündem değiştirmeleri lazım. Kimse Cumhuriyet gazetesinin eski yönetimine ve ayrılan emekçilerine bir kuruş haksız menfaat, tek bir ahlak ve etik dışı eylem isnat edemez" yanıtı verdi.

ORHAN ERİNÇ'İN YENİ YÖNETİMİN İDDİALARINA KARŞI YAPTIĞI AÇIKLAMANIN TAM METNİ

Cumhuriyet gazetesinin son beş yılda ayrılan çalışanlarına yedi milyon lira tazminat ödediğini belirten Erinç, Alev Coşkun'un ise Cumhuriyet gazetesi çalışanlarına alacaklarının ödenmemesi talimatını veren tek yönetim olduğunu hatırlattı:

"Alev Coşkun gazetemizde, gönderilenler dahil çalışanlara alacaklarının ödenmemesi talimatını veren tek yöneticidir. 2000’lerin başında, nakit sıkışıklığına çözüm olarak, ödemelerin geciktirilmesi için bu yönteme başvurmak istediğinde, gazetenin hukuk bürosu bu davalarda şirketi temsil etmeyi reddetmiştir. Alev Coşkun ise tazminatları ödemek yerine arkadaşı olan bir avukata vekalet ücreti ödeterek işten ayrılan çalışanları dava açmak zorunda bırakmıştır. Cumhuriyet gazetesi tarihinde bu uygulamanın eşi yoktur.

 

 

Bu nedenle Vakıf yönetiminin başına Alev Coşkun’un gelmesi durumunda, çalışanların özlük haklarının ödenmeyeceği zamanlara dönülmesini beklemek normaldir. Kaldı ki pek çok arkadaşımız için böyle bir yönetimle sulh olmak için dahi olsa aynı masaya oturup görüşmenin zül sayılması gerektiği açıktır. Özellikle de onların ihbarlarıyla cezaevinde yatanlar yönünden."

Yapılan sözleşmelere ilişkin yalanların havada uçuştuğunu söyleyen Erinç, "Sekiz arkadaşımızla ikale (bozma) sözleşmesi yapılmıştır. Sözleşme yapılanlar kıdemleriyle birlikte şöyledir: Murat Sabuncu (4 yıl 1 ay), Bülent Özdoğan (18 yıl), Faruk Eren (1,5 yıl), Güray Öz (23 yıl), Musa Kart (25 yıl), Önder Çelik (35 yıl), Bülent Utku (25 yıl) ve Ayşe Yıldırım Başlangıç (25 yıl). Bu arkadaşlarımız dışında başka biriyle sözleşme yapıldığı iddiası kulağınıza fısıldanıyorsa yalandır; sorun göstersinler" ifadelerini kullandı.

 

 

Son olarak yeni yönetimi çalışma koşullarını açıklamaya davet eden Erinç, yeni vakıf yönetiminin Cumhuriyet aleyhine Cumhurbaşkanlığına ve polise yapılan ihbarları, Cumhuriyet çalışanları karşısında savcılık tanıklığı yapanların gazetede yeni ve üst görevlere terfi ettirilmesini kimseye unutturamayacağını söyledi.

"Sonuç olarak konu açıktır: Bir yanda işçilik alacaklarını (en azından bazı çalışanlar yönünden) ödememe niyetini en başta ortaya koyan "yeni" yönetim; bir yanda arkadaşlarımızın kolayca hesaplanabilecek alacakları ve sözleşmeye yazılan bedeller, bir yandan da beş yılda yedi milyon lira tazminat ödeyen, yollarını kimseyle tazminatsız ayırmayan eski yönetim. Yeni yönetim "biz eski yönetimin işyeri uygulamasından dönüyoruz; ayrılmak isteyenlere haklarını ödemeyeceğiz" diyorsa, bunu dürüstçe açıklasın. Yaydıkları dezenformasyonun, Cumhuriyet aleyhine Cumhurbaşkanlığına ve polise yapılan ihbarları ve Cumhuriyet çalışanları karşısında savcılık tanıklığı yapanların gazetede yeni ve üst görevlere terfi ettirilmesini kimseye unutturamayacağını da bilsin. Olay bundan ibarettir." (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar