Doğu Karadeniz'de dolgu alanlarında çökme riski

Doğu Karadeniz'de dolgu alanlarında çökme riski
Gürcistan'da, geçen yıl meydana gelen 5.1 büyüklüğündeki depremin Doğu Karadeniz Bölgesi'ndeki fay hattını tetiklediği ve yarılmayı hızlandırdığı uyarısı yapıldı.

Karadeniz bölgesinde tüm uyarılara rağmen deniz dolgusu üzerine inşa edilen sahil yolu ve yerleşim yerlerinde, deniz erozyonuna uğrayan binaların olası depremde yıkılma riski taşıdığı ortaya çıktı.

Geçtiğimiz yıl Gürcistan'da meydana gelen 5.1 büyüklüğündeki depremin ardından 4'üncü deprem kuşağındaki bölgenin, 3'üncü deprem riski bölgesine çekildiğinin de hatırlatıldığı uyarıda büyük risk taşıyan Karadeni Sahil Yolu ile ilgili hiç bir uyarı bulunmuyor.

Karadeniz sahil kesiminin deprem riskinin iç kesimlere oranla daha yüksek olduğunu belirten uzmanlar, Trabzon’da deprem riskinin iki kat, Rize’de ise üç kat arttığını, dolgu alanlarında ise deprem riskinin 5 kat daha fazla olduğuna dikkat çekiyor.

Yayınlanan yeni deprem risk haritasına göre bölgedeki sahil şeridinde bulunan tüm yapıların olası deprem durumunda risk arz ettiğini söyleyen Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, konuyu bir rant aracı haline dönüşen kentsel dönüşüme getiriyor.

Rize İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Murat Yazıcı da dolgudaki riskli yapılara yönelik, acilen önlem alınmasını istiyor.

KARADENİZ SAHİL YOLUNU GÖRMEZDEN GELEN UZMANLAR, KENTSEL DÖNÜŞÜME DİKKAT ÇEKİYOR

Deprem riskinin bilinenden daha fazla olduğuna dikkat çeken Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, 2018 yılında yayınlanan yeni deprem haritasına göre beklenen riskleri şöyle sıralıyor:

"Geçmişte yapılan deprem tehlikesi haritasına göre yapılmış olan binalar bugünkü haritaya göre deprem tehlikesine açıktır. Özellikle söz konusu binalar dolgu alanları üzerine yapılmışsa tehlike daha da artmaktadır. Kıyı kentlerinde yani dolgu alanları üzerine kurulmuş şehirlerde deprem büyümesi söz konusu. Bilinenden daha fazla deprem riski taşır. Eskiden Trabzon ve çevresindeki 100 tonluk bir binaya 10 tonluk bir deprem yükü ön görülüyordu. Bugün yeni yapılan haritaya göre bu deprem kuvvetinin 20 ton olduğu görülüyor. Rize için ise 100 tonluk bir binaya 30 tonluk bir deprem yükü işlemi yapılması gerekiyor. Dolgu alanlarında bu risk 5 katına kadar çıkabiliyor. Yani coğrafik duruma göre de deprem riski artıyor. Deprem riski bölgemizde bilinenden daha fazla. Mikro bölgelendirme dediğimiz bölgelendirme çalışmaları yapılarak gerçek deprem potansiyelinin ortaya çıkarılması gerekiyor."

'TUZLU SU KOROZYON ETKİSİ YAPIYOR'

Binalarla ilgili belirli aralıklarla teknik inceleme yapan Rize İnşaat Mühendisleri Odası tarafından hazırlanan raporda, 3 kat yapı izni verilen dolgu alanına mühendislik ilke ve hesaplamalarından uzak zihniyetle yüksek katlı binaların inşa edildiği kaydedildi. Deniz suyu seviyesinin altında kalan bina temellerinde, oluşan korozyon nedeniyle hasar oluştuğunun belirtildiği raporda, tuzlu su altında kalan bina demirlerinin de özelliğini kaybettiği ve çapının düştüğü vurgulandı. Raporda, ayrıca güçlendirme çalışmasıyla ayakta kalabilecek birkaç bina dışındaki tüm binaların yıkılması gerektiğine dikkat çekildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca 'Kentsel Dönüşüm Projesi' ile yapı yoğunluğu azaltılarak, riskli yapıların yeni yerleşim alanına taşınması yönünde karar alındı. (DHA)

Öne Çıkanlar