Erdoğan'a yüz çeviren kadın: Tepki göstermemek ‘fıtratıma aykırı’

Erdoğan'a yüz çeviren kadın: Tepki göstermemek ‘fıtratıma aykırı’
'Dünyaya 180 derece farklı baktığım bir insanla aynı karede, aynı yöne bakar halde poz vermek istemedim.'

Seçim gününün en çok konuşulan ve merak uyandıran görüntülerinden biri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oy kullandığı sandıkta herkes gülümseyerek poz verirken o karede yüz çevirerek yer alan sandık görevlisiydi. Sosyal medyada gündeme oturdu, AKP yanlısı medya tarafından hedef gösterildi, muhalif kesimler tarafından ise büyük sempatiyle karşılandı. sendika.org’dan Gazeteci Ali Ergin Demirhan, büyük ilgi toplayan ‘o kadın’a ulaştı.

‘O kadın’, "Dünyaya 180 derece farklı baktığım bir insanla aynı karede, aynı yöne bakar halde poz vermek istemedim" diyen Halkevleri üyesi Rukiye Şimşek’ti. Şimşek, tavrının bu kadar gündem olmasına şaşırdığını, ancak iktidar medyasının hedef gösteren haberlerine rağmen halkın ilgi ve desteğinin cesaret verici olduğunu söylüyor.

2010’dan beri Kadıköy Halkevi üyesi olan kadın mücadelesi yürüten Kadın Savunma Ağı’ndan. HDP sandık görevlisi olarak yer aldığı seçim gününde gündem olduğu o anları şöyle anlattı: "Sabah diğer görevlilerle birlikte okulun kapısında toplandığımızda benim bulunduğum sandıkta oy kullanacağını öğrendim.

Olağanüstü bir güvenlik oluşturulmuştu. Normal kolluk kuvvetleri haricinde Cumhurbaşkanlığı’na bağlı güvenlik görevlileri vardı. Başkanlar dahil bütün görevlileri arayarak içeriye almaya başladılar.

‘BİR ŞEY YAPMAM GEREKİYORDU’

Sonra bir baktık, pat geldi. Sandık görevlileri haricinde herhangi birini tutmadılar salonda. Herkesi dışarı çıkardılar.

Erdoğan içeri girince sandık başkanıyla tokalaştı. Kimliği masanın üstündeydi. Ben başkanın yanına oturmuştum. Zarf, pusula ve tercih mührünü veriyordum. Erdoğan’a pusula ve mührü uzatacağım sırada başkan elimden alıp kendisi verdi. Erdoğan oyunu kullandı. Oyunu kullanırken kameralar çekim yapıyordu. O anda kameralara bakmak istemedim. Önce başımı öne eğdim. Sonra kafamı çevirdim. Farklı bir yöne bakmak istedim. Orada olmak gerçekten gergin bir şeydi benim için. Diğerleri heyecanlanıp kıpır kıpır dururlarken, ben orada olmanın rahatsızlığını, gerginliğini yaşıyordum.

Bir şey yapmam gerektiğini biliyordum. Hiçbir şey yapmadan duramazdım. Aslında çok fazla seçeneğim de yoktu. Ben de beden diliyle tepkimi ortaya koymayı seçtim."

‘ANKARA'NIN, SURUÇ'UN, TAYBET ANA'NIN ANISI VAR’

Kendisini hedef gösterenlerin ‘Nasıl bir nefretle kodlanmışlar’ dediklerini hatırlatan gazetecinin sorusuna ise Şimşek, şu yanıtı verdi: "Nefret değil aslında. Sonuçta benim aynı pencereden bakmadığım, dünyaya 180 derece farklı baktığım bir insanla aynı karede, aynı yöne bakar halde poz vermek istemedim, onun yüzüne bakmak istemedim.

Kimliğim belli, duruşum belli… Bunun politik altyapısına dair çok şey de söylenebilir. Ankara Garı’ndan (10 Ekim Ankara Katliamı) tut da 25 yılda yaşananlara… Metin Lokumcu’nun anısı var, Gezi’de yitirdiklerimizin anısı var, Elif Çermik’in anısı var,  Suruç’un anısı var, Taybet Ana’nın anısı var, Soma’nın anısı var. Yitirdiklerimiz, hapsedilenlerimiz, işi ve geleceği elinden alınanlarımız, çocuk istismarları, kadın cinayetleri…

'İYİ Kİ YAPMIŞIM'

Onların çizdiği kadın çizgisinde olmayan bir kadın olarak söyleyecek çok sözüm var. "Kadın ile erkeği eşit konuma getiremezsiniz, fıtratına aykırı" diyen adama tepki göstermemek fıtratıma aykırı. Yıllardır kadın mücadelesinin içerisindeyim. Aynı karede hiçbir farkımız, sorunumuz yok gibi davranamazdım.

İnsanlar öyle güzel, candan bir şekilde karşıladılar ki… Hele kadınlar, kadınların sarılması, öyle candan, öyle sıkı… "Yok ya, iyi ki yapmışım" dedim yani."

Öne Çıkanlar