İmamoğlu: Gün gelecek Erdoğan da bana oy verecek

İmamoğlu: Gün gelecek Erdoğan da bana oy verecek
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığına kesin gözüyle bakılan Ekrem İmamoğlu, müteahhitlik geçmişinin vatandaşları korkutmaması gerektiğini söyledi.

İstanbul’da CHP’nin büyükşehir belediye başkan adayı olmaya en yakın isim Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu. İmamoğlu, Hürriyet gazetesinden İpek Özbey'in sorularını yanıtladı.

Projelerini anlatan İmamoğlu, "Tanıdıklarında beni çok sevecekler. O kadar sevecekler ki 'Bu benim evladım, kardeşim' diyecekler" dedi hatta diraz daha ileri gidip, "Gün gelecek, Cumhurbaşkanı da bana oy verecek" iddiasında bulundu.

1970 Trabzon Akçaabat doğumlu Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, ANAP'lı bir ailenin ikinci çocuğu olarak büyümüş.

Baba, 1060'ların sonundan itibaren ülkücü ve MHP'li olsa da 1980'lerle birlikte ANAP'a katılmış:

"Babam, ANAP’ın Trabzon’da kurucusu ve merkez ilçe başkanıydı. Bir toplantıda vali bey babamı 'Bak ne güzel, Hasan Bey’in iki çocuğu var' diye örnek gösterirdi. Ben babamın yaptığını yapmadım, üç çocuğum var. Açıkçası 60’ların sonundan itibaren ülkücü ve MHP’li. Ama fanatizmi yok. Aynı dönemde lisede okuduğu solcu arkadaşları 'Bizim Hasan sağcıydı, ülkücüydü ama başımız sıkışsa gelir bize yardım ederdi. Bazen bizi polisin elinden alırdı…' diyor. Gurur duyuyorum tabii. Beni de farklı yetiştirdi, hiç patron çocuğu gibi değildim mesela. Ameleydim, bulaşık yıkadım ya da çıraktım. Üniversiteden sonra ancak onunla yan yana durabildim."

SİYASETE ANAP'TA BAŞLADI

Muhafazakar ve milliyetçi bir ailede büyüyüp CHP'li olma macerasını, ANAP'ta siyasete atıldığı günlerden itibaren anlatan İmamoğlu, sosyal demokrat düşünceyle üniversitede tanıştığını söylüyor:

"Babamın siyaset yaptığı yıllarda lisedeydim. Babam bir seçim kaybediyor. Milletvekilliği tercihinde de kendisine bir yanlış yapılıyor, küsüyor. Kardeşlerine diyor ki, 'Ben ticareti de Trabzon dışında yapacağım.' Böylece 1987’de İstanbul’a geliyoruz. Siyaseti de bırakıyor. Benim ANAP’a bir sempatim vardı tabii ama rasyonel bir adamım. Hatta İstanbul il yönetimine davet edildim. Mükerrem Taşçıoğlu o dönem il başkanı. Toplantıda ayağa kalktı, 'Yeni yönetim hayırlı olsun, şunlar şunlardan oluşuyor, hadi başlayın' dedi. Tam gidecek, elimi kaldırdım. 'Ben Güngören’den geliyorum, ticaretle uğraşıyorum, üniversiteyi bitirmek üzereyim. Kendimi tanıtıp, görev almak isterdim ama siz görev dağılımını yaptınız ve gidiyorsunuz. Birçok arkadaş var, tanımak isterim, hatta siz de tanısanız iyi olabilir' dedim. Döndü, masaya oturdu ve 'Doğru söylüyor, hadi hepinizi tanıyalım, görev dağılımını haftaya bırakalım' dedi. Haftaya tek bir değişiklik olmuştu. Surdışı il başkan yardımcılığını bana verdiler. Dolayısıyla böyle 5-6 ay ANAP’ta siyaset yaptım aslında. Kendimi daha çok ifade etmek, bir şeyler yapmak istiyordum. Ben cumhuriyetin değerlerine inanan, İstiklal gazisi bir dedenin torunu olarak Atatürk sevgisiyle büyümüş, Türkiye’nin her değerini bilen, hisseden, 5-6 yaşından beri din eğitimi almış, inançlı, herkese eşit bakabilen biriyim. Evet, muhafazakâr bir aileden geliyorum ama sosyal demokrat değerlerle üniversitede tanıştım. Bu değerleri benimsedim, inandım. 2008 yılında siyaset yapmak için gerekçelerim vardı ve adresim CHP’dir dedim. Başka siyasi partilerden teklif aldım ama hiç düşünmedim."

'HALKLA SAMİMİ BAĞ KURMAK AKP'NİN DEĞİL SOL YAPILARIN MODELİDİR' 

'Ev ev dolaşıp halkla samimi bir ilişki kurmak' olarak tarif ettiği örgütlenme biçimine röportajı yapan İpek Özbey'in 'AKP tipi örgütlenme' demesine itiraz eden Ekrem İmamoğlu şunları söyledi:

"AK Parti tipi demek için biraz daha araştırmak lazım. Sol yapının da örgütlenme modelinin aslında bu olduğunun bir takım örnekleri var. Kime ait olduğunu bilemem ama iyi iyidir, doğru doğrudur. Yansıttığım ruh, diğer partinin iyi tarafına benziyorsa bu beni mutlu eder. İlk dönemde kendi partimden eleştirme derecesi yüksek arkadaşlarım da bana AK Partili, MHP’li dediler. Hiç rahatsız olmadım. Eğer toplumun her kesimine yakın olduğumu hissettiriyorsam müthiş değerli. Tam da Türkiye’nin istediği, aradığı şey. Üstümde yapay bir ceket yok, bu benim tenim, duygularım. Ne hissediyorsam, onu yaşıyorum. Partim de bana bu imkânı verdi."

'BEN MÜTEAHİTLİĞİ İYİ YAPMIŞ BİR İNSANIM'

Mütahit geçmişinin İstanbulluları korkutmaması gerektiğini belirten İmamoğlu, "Ben müteahhitliği iyi yapmış bir insanım" diyor. Hatta "AK Partili belediye başkanı bile 'İyi ki bu adamı seçmişiz' diyeceğini iddia ediyor:

"Kötü müteahhit olsam seçilir miydim, onlar benim referansım oldular. Ben bu mesleğin iyi bir örneğiyim. Sadece ev yapan değil, yaşam kurduğunu bilen biriyim. İlkokul çocuklarına sordum, benden ne istiyorsunuz? Çocukların istekleri benim ilk yol haritamı çizdi. Ağaç, oyun alanı, yuvarlanacak yeşil alan istiyorlardı. İlk yaşam vadisini yapacağız dedim. Burası can damarı olacak, beni çocuklar yönlendirdi. İstanbul’da 15-20 AK Partili belediye başkanını ziyaret ettim. Ama aynı ziyaret özgürlüğü o partilerde yoktu. Biz ortak masalar kuracağız. AK Partili belediye başkanı bile "İyi ki bu adamı seçmişiz" diyecek. İddia ediyorum, biz öyle bir vizyon çizeceğiz ki gün gelecek sayın Cumhurbaşkanı bile bana oy verecek." (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar