Nuray Mert'e hapis cezası

Nuray Mert'e hapis cezası
Nuray Mert ‘barış bildirisi’ne imza atanlar arasındaydı.

Barış İçin Akademisyenler’in "Bu suça ortak olmayacağız" adlı bildirisine imza attığı gerekçesiyle "Terör örgütü propagandası yapmak" suçlamasıyla yargılanan gazeteci ve akademisyen Nuray Mert, 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, Mert hakkındaki hükmün açıklanmasını geri bıraktı.

İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya Mert katılmazken, avukatları hazır bulundu. Esas hakkındaki savunması sorulan Nuray Mert'in avukatı Serdar Laçin, "Müvekkilimizin kendi beyanına göre bildiriyi imzalama amacı AK Parti döneminde başlatılan çözüm sürecine dönme amacıdır. Müvekkilimizin beraatine karar verilmesini talep ediyoruz" dedi.

Mahkeme heyeti, Nuray Mert'i üzerine atılı, "Terör örgütü propagandası yapmak" iddiasının sabit olduğunu savunarak, önce 1 yıl hapis cezasına çarptırdı. Suçun basın yayın yoluyla işlenmesini dikkate alınarak cezayı 1 yıl 6 ay hapse çıkaran heyet, iyi hal indirimi yaparak sanık Nuray Mert'i netice olarak 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı.

Mahkeme, Mert’in sabıkasız oluşunu, duruşmadaki tutum ve davranışlarını dikkate alarak ‘yeniden suç işlemekten çekineceği yönünde kanaat oluştuğu’ belirtilerek hükmün açıklanmasını geri bıraktı.

NE OLMUŞTU?

2015 yılında 7 Haziran genel seçimlerinden yenilgiyle çıkan AKP hükümetinin savaş politikaları sonucu başta Diyarbakır, Hakkari, Mardin ve Şırnak olmak üzere çok sayıda bölge ilinde sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş, operasyonlar düzenlenmişti. Onlarca sivilin hayatını kaybettiği operasyonlar esnasında kentler harabeye çevrilmiş, bölge halkı göçe zorlanmıştı.

Yurt genelinde buna "dur" demek isteyen akademisyenler, Barış için Akademisyenler İnisiyatifi adı altında bir araya gelerek, sokağa çıkma yasakları ve operasyonlar sırasında yaşanan insan hakları ihlallerine karşı ilk olarak 1128 imzayla "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisi yayınlamıştı.

Ülkenin aydınlarının yaptığı bu çağrı yurt ve dünya genelinde büyük yankı uyandırmış, gündeme oturmuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, imzacı akademisyenler ve aydınlar için "müsvedde", "karanlık", "zalim", "alçak" gibi ifadeler kullanarak "ilgili kurumları gereğini yapmaya" çağırmış, söz konusu talimat niteliğindeki çağrının ardından ülke genelinde imzacı akademisyenlere operasyonlar düzenlenmişti. Akademisyenler, evlerinden ve üniversitelerinden gözaltına alınarak haklarında "terör örgütü propagandası" suçlamasıyla davalar açılmıştı.

(HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar