'Türkiye’yi S-400 almaya iten sebep Kürt sorunudur'

'Türkiye’yi S-400 almaya iten sebep Kürt sorunudur'
HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, Türkiye’yi S-400 hava savunma sistemlerini almaya iten nedeninin Kürt sorunu ve bölgesel güç olma arzusu olduğunu söyledi.

Türkiye’yi S-400 hava savunma sistemlerini almaya iten nedeninin Kürt sorunu ve bölgesel güç olma arzusu olduğunu ifade eden HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, bu sistemin alınmasıyla Türkiye’nin hem askeri hem de ekonomik olarak Rusya’ya bağımlı olacağını söyledi. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, Rusya’dan alınan S-400 hava savunma sisteminin ABD ve NATO’yla olan ilişkilerinde yol açtığı krizi değerlendirdi. Türkiye’ye yerleştirilen patriotların ABD Başkanı Barack Obama döneminde geri alındığını ve Türkiye’nin hava savunma sistemi almak için Çin’le bir müzakere sürecine girdiğini hatırlatan Hatimoğulları, o dönem NATO’dan gelen baskılar sonucunda Türkiye’nin Çin’le girdiği bu alışverişi bitirmek zorunda kaldığını söyledi.

‘BAĞIMLILIK İLİŞKİSİ GELİŞTİRDİ’

Türkiye’nin Suriye politikaları nedeniyle Rusya’yla yan yana duruşa sebep olduğunu belirten Hatimoğulları, Türkiye çıkarları doğrultusunda Şangay beşlisine yanaşmaya başladığını ve S-400 hava savunma sistemleri için Rusya’yla antlaştığına değindi. Türkiye’nin Suriye topraklarını işgal edilmesinde Rusya’nın rolüne dikkat çeken Hatimoğulları, "Bunlara karşılıkta Türkiye S-400 füzelerini alarak başka bir bağımlılık ilişki geliştirme zorunda kaldı" dedi.

‘KÜRTLERİN STATÜ KAZANMASINI İSTEMİYOR’

Türkiye’yi S-400 hava savunma sistemi almasına iten nedeninin Kürt sorunu ve bölgesel güç olma arzusu olduğuna ifade eden Hatimoğulları, "Türkiye, Kürt sorununu barışçıl ve demokratik bir şekilde çözülmesine karşı tutum geliştirdiği sürece birçok yanlışın ayağına dolandığını defalarca ifade ettik. Bakın mesela Rojava’nın varlığını kabul etmemesi ve koalisyon güçlerinden başta ABD olmak üzere yaşanan en büyük gerilim noktalarının Kürt meselesi ve Rojava meselesi olduğu bilinmeyen kalmadı zaten. Türkiye Kürtlerin bir statüye sahip olmasını engellemek için Rojava’da daha çok Rusya’ya yanaşık durduğunun altını çizmek lazım. Türkiye’nin Neo-Osmanlıcılık hülyaları bunu pekiştirmektedir" diye konuştu.

'TEHLİKELER'

NATO ülkesi olan Türkiye’nin S-400 sistemini nasıl kullanacağını kendilerinin de bilmediğini dile getiren Hatimoğulları, "Türkiye kısa vadeli ve net kararlar almakta. Bizler HDP olarak şunu çok net ifade ediyoruz. Ne NATO’nun ne de Şangay’ın tüm dünya ülkelerinin hâkimi olmasını istemiyoruz. Biz burada bu konuşmayı yaparken ulusların kaderini tayin etme hakkını temel alan yaklaşımımız dolayısıyla birinden birini tercih etmiyoruz. Türkiye’yi ve Ortadoğu’yu ileride bekleyen tehlikeler bağlamında bunu ifade ediyoruz" diye belirtti. 

'AĞIR BİR KRİZ KAPIDA'

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, "Türkiye’nin NATO’ya katkısı ve NATO’nun Türkiye ile iş birliği, F-35’lerden çok daha derin ve kapsamlıdır. S-400 meselesini küçümsemiyorum ancak bir NATO müttefiki olarak Türkiye S-400’den çok daha fazlasıdır. Türkiye, DEAŞ’la mücadelede anahtar bir müttefiktir. Türkiye ayrıca Balkanlarda, Kosova’da ve Afganistan’da birçok NATO operasyonlarına katkı sağlıyor. Bir NATO müttefiki olarak Türkiye, S-400’den çok daha fazlasıdır. Türkiye NATO’nun hava savunma sisteminin entegre bir parçasıydı, öyle olmaya da devam edecek. Ancak geldiğimiz noktadan dolayı endişeliyim çünkü Türkiye artık F-35 programının bir parçası olmayacak." açıklamalarına da değinen Hatimoğulları, NATO’nun Türkiye’den vazgeçmeyeceğini ancak yapacağı yaptırımlarla ekonomik olarak dara sokacağını ve yapacaklarını diplomasiyle Türkiye’yi yine NATO’nun yörüngesine çekmeye çalışacaklarını söyledi. Hatimoğulları, Türkiye’yi şu anda yaşanan ekonomik krizden çok ağır bir kriz beklediğini vurguladı.

‘TÜRKİYE YANLIZLAŞMIŞ BİR ÜLKE’

Türkiye’nin Suriye’de ciddi anlamda sıkıştığını sözlerine ekleyen Hatimoğulları, Türkiye’nin Doğu Akdeniz'de gaz arama faaliyetlerine değinerek, Türkiye’nin yaşadığı durumun ne kadar da ülkeler arasında yalnızlaştığının yanıtı olarak görüldüğünü belirtti. Oradaki kaynakların nasıl kullanacağının Türk ve Rum halklarının vereceği karara bağlı olması gerektiğine dile getiren Hatimoğulları, şunları söyledi: "Bizim HDP olarak güvenlikçi politikalarla halkın bütün kaynaklarını silaha yatırmasını asla kabul etmiyoruz. F-35’in Türkiye’nin programından çıkarılması Türkiye’ye bütçesine 9 milyar dolar zarar vermektedir. Türkiye S-400 alımında Rusya’ya borçlandı ve şu anda kredi borcunu ödeyecek. Türkiye’nin S-400 alarak Rusya’yla kurmuş olduğu silah ticaretinin yanı sıra ekonomik olarak da bağımlı olma yoluna gidiyor. Dolasıyla Türkiye ortada duran NATO’nun bir tarafa çekiştirdiği, Rusya’nın bir tarafa çekiştirdiği aslında kendisinin siyasetsizliğini apaçık ortaya koymuş bir ülkeye dönüşmüş durumda. Bunlara asla ve asla olumlu bakmamaktayız. Bizler hiçbir askeri gücün siyasetin üzerinde olmamasını gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye derhal tüm bu alış verişlerin hem S-400’lerden hem de F-35’lerden vazgeçmeli. Türkiye kendi sınırları içinde kendi halklarıyla barışık olmayı nasıl tesis edeceğine bakmak durumdadır." (Mezopotamya Ajansı / Hamdullah Kesen)

Öne Çıkanlar