Amasya'da tacize uğrayan öğrencinin annesi Artı Gerçek'e konuştu: 'Adaletin yerini bulmasını istiyorum'

Amasya'da tacize uğrayan öğrencinin annesi Artı Gerçek'e konuştu: 'Adaletin yerini bulmasını istiyorum'
Amasya'da, okul müdürünün tacizine maruz kalan S. K.'nin annesi adalet istiyor. Kızının psikolojisinin bozulduğunu belirten anne M. A., olay sonrası okul müdürünün açığa bile alınmadığını belirterek, "Adaletin yerini bulmasını istiyorum" dedi.

Mehmet MENEKŞE


AMASYA- Amasya Borsa İstanbul Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Yusuf Menç tarafından tacize maruz bırakılan S.K.'nin annesi M.A. Artı Gerçek'e konuştu. Kızının psikolojisinin bozulduğunu dile getiren M.A. , " Sonuna kadar kızımın arkasında duracağım. Bu kişinin ceza alması için elimden gelen herşeyi yapacağım. Adaletin yerini bulmasını istiyorum" dedi.

Amasya Borsa İstanbul Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Yusuf Menç, 24 Kasım'da 11. sınıf öğrencisi S.K.'ya fiziki ve sözlü bulunduğu gerekçesiyle başlatılan soruşturmada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Menç, Çıraklık Eğitim Merkezine öğretmen olarak görevlendirildi.

TACİZİN SES KAYITLARINI MÜFETTİŞLERE VERDİ

Amasya İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün taciz olayından yaklaşık 20 gün sonra görevlendirdiği bir şube müdürü ve bir müfettiş dün (14 Aralık) S.K.'nın ifadesini aldı. Rehber öğretmenin de katıldığı ifadede yaşadıklarını altan S.K., tacize ilişkin ses kayıtlarını da sundu. Müfettişlerin S.K.'nin arkadaşları ve öğretmenlerinin de ifadesine başvuracağı belirtildi.

ANNE ÜÇ KIZINI OKUTMAK İÇİN MÜCADELE VERİYOR

Artı Gerçek'e konuşan S.K.'nın annesi M.A., dört yıl önce eşinden boşandığını, 5, 11 ve 15 yaşındaki üç kızı ile yaşam mücadelesi verdiğini söyledi. İşi ve düzenli bir geliri olmadığını belirten M.A. günlük işlerde çalışarak üç kızına baktığını, yardım alamadığını, çocuklarını okutmak için çaba sarf ettiğini dile getirdi.

'KIZIMIN PSİKOLOJİSİ ALT ÜST OLDU'

Kızının yaklaşık iki aydır sözlü ve fiziksel tacize maruz bırakıldığını ve psikolojisinin bozulduğunu söyleyen M.A., "Bu durum okul açıldığından beri devam ediyormuş. Kızım anlatsam bana inanmazlar diye müdürün ses kaydı almış. Şu an çok agresif, gergin, sinirli ve yemek yiyemiyor, uyku düzeni bozuk. 'O müdür güçlü, bana kimse inanmayacak, iftira atıyor diyecekler' diye çok endişe ediyor. Psikolojisi alt üst oldu. Günleri korku içinde geçiyor. Bu travmayı nasıl atlatacak bilmiyorum" dedi.

'AÇIĞA BİLE ALMADILAR'

Zor günler yaşadıklarını ve çevrelerinden de destek görmediklerini belirten M.A., "Sonuna kadar gideceğim, kızımın hakkını savunacağım. Kızım on daha 15 yaşında. Bu durumları yaşatan bu kişi şimdi de başka bir okulda görevlendirildi. Açığa bile alamadılar. Uğradığımız haksızlığın hesabını sonuna kadar soracağım. Bu kişinin ceza almasını istiyorum" diye konuştu.

'SONUNA KADAR KIZIMIN ARKASINDA DURACAĞIM'

"Ben çocuğumu okula eğitim alsın, bir mesleği olsun, topluma faydalı bir insan olması için gönderiyorum, taciz edilsin diye değil" diyen M.A., şöyle devam etti:

"Üç kızıma bakmak için temizliğe gidiyorum, bulaşık yıkıyorum. Bu çocuğa sahip çıkılması gerekirken okulda yaşadıklarımıza bakın. Biz çocuklarımızı okuldaki öğretmenlere, idarecilere güvenerek gönderiyoruz. Sonuna kadar kızımın arkasında duracağım. Bu kişiden mahkemede hesap sorulması, ceza alması için elimden gelen her şeyi yapacağım. Olayın üzerinin kapatılmasına izin vermeyeceğim. Adaletin yerini bulmasını istiyorum."

'İFTİRALARLA BİZİ İTİBARSIZLAŞTIRMAK İSTİYORLAR'

Taciz olayının ardından yaşadıkları baskılar da anlatan M.A. şunları söyledi:

"Bize iftira atarak, çeşitli yakıştırmalar yaparak bizi itibarsızlaştırmak istiyorlar. Para almak için müdüre iftira attığımızı söylüyorlar. Bunların hiçbir doğru değil. Biz asla parada pulda değiliz. Kuru ekmek yeriz, aç kalırız ama bir insanın hayatıyla da oynayıp, kimseye iftira atmayız. Bizi toplumun gözünde kötü göstererek, itibarsızlaştırarak kendilerini savunmaya çalışıyorlar. Kendilerini savunmak için 'iftira' diyecekler. durup dururken niçin iftira atalım ki? Bir insanın hayatıyla oynamak bu kadar kolay mı?"

'BU DURUMA SUSAN HERKES SUÇ ORTAĞIDIR'

Artı Gerçek'e konuşan Eğitim Sen Amasya Şube Başkanı Mustafa Ölgün de "'Küçüğün rızası var' anlayışı toplumun her tarafına bir kanser gibi yayıldı. Çocuğun ailesi ve kendisi hakkında mesnetsiz ve ahlaksız yorumlar yapılmaya başlandı. Bu şahsın bir eğitimci hem de onlarca çocuğun canının, güvenliğinin teslim edildiği bir okul müdürü olduğu unutuluyor. Egemenlerin, güç ve nüfus sahibi olanların, sermayedarların, çıkar odaklı siyasi ortakların, faşist, yobaz zihniyetlerin kurdukları düzende kadınlarımız ve çocuklarımızı kullanıyor, sömürüyorlar. Bu duruma engel olmayan, susan, korkan, kaçan her bir siyasi, her bir yetkili, her sivil toplum örgütü, her bir kişi suç ortağıdır, sorumludur. Toplumumuzdaki çürümüşlüğün ve kokuşmuşluğun sebebinin paydaşıdır. Eğitim Sen olarak susmayacağız, gerçekleri suçluların yüzlerine haykırmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

Öne Çıkanlar