Düsseldorf Kürt Film Festivali bugün başlıyor: 'Kürt Sineması kendini yeniden yaratan bir dönemeçte'

1. Düsseldorf Kürt Film Festivali bugün (25 Nisan) başlıyor. Artı Gerçek'in sorularını yanıtlayan Festival Tertip Komitesi üyesi Serhat Hulaku, "Kürt sineması günümüzde kendini yeniden yaratan bir dönemeçte" dedi.

Rojhat ABİ


DİYARBAKIR- Art Media'nın düzenlediği 1. Düsseldorf Kürt Film Festivali (DKFF) bugün başlıyor. Komina Film a Rojava, Alman-Kürt Enstitüsü, Rosa-Luxemburg Vakfı, Dayanışmanın Sesi Derneği, Mosaik e.V., Hochfeld Kültür Merkezi ve BiBaBuZu Kitabevi’nin destek verdiği festivalde 39 uzun ve kısa film ile belgesel gösterilecek. Festivalin açılış filmi, Kürt bir tiyatro topluluğunun hikayesini odağına alan Özkan Küçük imzalı 'Rojbash'oldu. Film bugün saat 20.00'de UFA Sarayı'nda izlenebilecek.

FESTİVALİN ODAK NOKTASI ÊZİDÎLER

Odağına Ezidileri alan festivalde Êzidî katliamını anlatan ve Uluslararası İnsan Hakları Film Festivali'nde ödül kazanan 'Şengal’in Melekleri' başta olmak üzere 'Heza', 'Love In The Face of Genocide', 'The Return: Life after ISIS', 'Şengal’den Mektuplar' gibi film ve belgeseller sinemaseverlerle buluşacak.

Düsseldorf Kürt Film Festivali tertip komitesi üyesi Serhat Hulaku ile festivali ve Kürt sinemasını konuştuk

whatsapp-gorsel-2024-04-24-saat-16-58-37-d83fd2b4.jpg Düsseldorf Kürt Film Festivali tertip komitesi üyesi Serhat Hulaku

'KÜRTLER İLE AVRUPA ARASINDA BİR KÖPRÜ ROLÜ ÜSTLENİYORUZ'

Düsseldorf Kürt Film Festivali'nin yolculuğu nasıl başladı?

Biz Kürt sinemacıları olarak bir süredir bu proje üzerine düşünüyorduk. Kürt filmlerini ve Kürdistan'da çekilmiş olan Kürt filmlerini Avrupa'daki Kürt diasporasına nasıl ulaştırabiliriz üzerine düşünüyorduk. Festivalimiz bu şekilde oluştu ve bir yandan da festival bir köprü rolü üstleniyor diyebiliriz. Çünkü filmlerimiz, uluslararası festivallerde gösterimi için yeterli olanağa sahip değil.

Düsseldorf Kürt Film Festivali bu olanağı sağlıyor mu?

Elbette. Özellikle genç Kürt sinemacıların yer alması için özel bir çaba sarf ettik. Genç sinemacıları ya da sinemaya meraklı olan Kürt gençlerini festivale dahil ettik ki yaptıkları filmleri ya da sinemaya dair fikirlerini Avrupa'daki diaspora ile buluşturup tanıtabilsinler. Bu sayede uluslararası alanda görünür olup daha iyi işler çıkarabileceklerine inanıyoruz.

'FESTİVALİN TEMASINI YARIŞAN FİLMLER BELİRLEDİ'

Festivalde film gösterimleri dışında izleyicileri neler bekliyor?

Gösterimler dışında, Kürdistan'da çekilen kısa metraj filmlerinden oluşan bir seçki ile kısa film yarışması düzenlenecek. Yarışmanın üç jürisi bulunuyor. Festivale katılan kısa filmler bu yarışma bölümünde gösterilecek. Ve çeşitli ödüller verilecek. Toplam dört farklı ödülümüz var. Bu ödüllerin her biri Bakur, Başur, Rojava ve Rojhilat olmak üzere Kürdistan'ın bir parçasını temsil edecek şekilde takdim edilecek.

Festivalin teması nasıl belirlendi?

Temamız Êzidiler, onların kültürleri ve başlarından geçen fermanlar oldu. Açıkçası festivalimize gelen filmlerin içeriği film festivalimizin temasını belirledi. Gelen yapımların çoğu da Êzîdîleri konu alan içeriğe sahip. Son fermanı konu alan belgesel filmler ve kültürel yaşayışı işleyen yapımlar gelince festivalin teması doğal bir şekilde ortaya çıktı diyebiliriz.

'DİMİLKÎ DİLİNDE İKİ BELGESEL GÖSTERİLECEK'

Toplam kaç film festivale katıldı?

39 film festivale katılmış durumda. Şimdi de başvuran filmler oluyor ama ne yazık ki yer kalmamasından dolayı bu seneki programı 39 film ile sınırlandırıp hayata geçireceğiz.

Festivale katılan filmler arasında sizin en çok ilginizi çeken bir yapım varsa paylaşır mısınız?

Ben de bir sinemacıyım. Gelen filmlerin çoğunu izledim ve tüm filmleri de çok değerli görüyorum. Büyük bir emek veriliyor her birine. Kürt sinemasına dahil olan ve ilk kez çekilmiş kısa filmler daha fazla ilgimi çekiyor. Ayrıca Dimilkî dilinde iki belgesel filmimiz var. Doğrusu Dimilkî dilinde filmleri göstermekten büyük onur duyuyoruz. Bu bizlere güç verdi.

'KÜRT SİNEMASI KENDİNİ YOKTAN VAR EDİYOR'

Kürt sinemasında son yıllarda özellikle Rojava'da ciddi bir sinema üretimi ve kurumsallaşma var. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu konu özellikle Kürt hareketinin gelişimi ile doğrudan orantılı bir seyir izliyor diyebiliriz. Zira bu siyasal gelişimle beraber Kürt sanat ve sinema kurumları kurulmaya başladı. Tabii Rojava'da elde edilen kazanımlardan sonra ciddi kurumsallaşma gelişti. Örneğin Rojava'da Komîna Film a Rojava (Rojava Film Komünü), Diyarbakır'da Komeleya Akademiya Sînemayê ya Rojhilata Navîn (Ortadoğu Sinema Akademisi) gibi birçok önemli kuruluş söz konusu. Zira yüzyıllardır süren kültürel kırım politikaları nedeniyle sistematik bir üretim iklimi oluşmadı. Ama içinde bulunduğumuz zaman diliminde kısmen de olsa bu fırsat var ve bugün Kürt sinemasına dair yüzlerce film çekiliyor. Kendini yoktan var eden bir sinemadan söz ediyoruz. Bu bağlamda Kürt sineması günümüzde kendini yeniden yaratan bir dönemece girmiş bulunuyor. Evet eksiklikler olacaktır ama genel çerçevede durum gayet iyi gidiyor.

Öne Çıkanlar