Bu paranın kökeni ne olabilir?

Erdoğan’ın oyunu kullandıktan sonra okulun bahçesinde hayranlarına 200 TL’lik banknotlar dağıttı. Para destesini çıkardı, kendine uzanan ellere tek tek o banknotları verdi. “Yerli ve milli” bir görüntü! Ancak dağıtılan bu paranın kaynağı nereden gelmekte.

Bu hafta köşe yazılarına, yorumlara mutlaka 28 Mayıs seçimlerinin yorumları ve bundan sonra da neler yapılması konuları hakim olacak, bu kesin.

Tabii, bir de tüm hızıyla üzerimize doğru gelen ekonomik kriz.

Bendeniz, bu hafta, bu alanlara girmeyi düşünmüyorum, zaten Haziran’ın ikinci yarısından sonra çok ağırlıklı olarak ekonomik krizi konuşacağız zorunlu olarak ama ben, geçerken, Kılıçdaroğlu’nu seçilememiş olmasına rağmen çok başarılı ve olağanüstü gayretli bulduğumu belirtmek istiyorum.

Bugün ise Erdoğan’ın dün oyunu kullandıktan sonra oyunu kullandığı okulun bahçesinde sevenleriyle girdiği çok çirkin bir ilişkiyi ve verdiği korkunç manzarayı bir maliyeci olarak tartışmak istiyorum.

Erdoğan, hemen arkasında Emine Hanım ve korumaları, hayranlarına 200 TL’lik banknotlar dağıtıyor, gelirken deste deste parayı cebine koymuş, desteyi çıkardı ve kendine uzanan ve ağlaşan ellere tek tek o banknotları vermeye başladı.

Bu manzaranın iki yanı var, birincisi, üzerinde çok durmayacağım, manzaranın çirkinliği, bir Cumhurbaşkanının ağlaşan insanlara para dağıttığı görüntü, fazla yerli ve milli bir görüntü, böyle bir manzarayı Biden ile, Macron ile, eski şansölye Merkel ile görmek mümkün müdür?

Gelelim bu çirkin para dağıtma görüntüsünün üzerinde pek durulmayan ama çok önemli ikinci yanına.

TÜM İHTİMALLER SORUNLU

Dağıtılan bu paranın kökeni nedir, nereden gelmektedir?

Yasal ya da yasal olmayan ihtimalleri tek tek sayalım:

İlk ihtimal dağıtılan bu paranın Cumhurbaşkanının kontrolünde olan Örtülü Ödenek’ten alındığı. Ancak aşağıya ilgili Kanunun ilgili maddesini aynen aktarıyorum, bu maddeye göre bu tür bir para dağıtımı imkânsız, daha doğrusu yasal değil.

-Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu, Madde 24:

“Örtülü ödenek; kapalı istihbarat ve kapalı savunma hizmetleri, Devletin millî güvenliği ve yüksek menfaatleri ile Devlet itibarının gerekleri, siyasi, sosyal ve kültürel amaçlar ve olağanüstü hizmetlerle ilgili Devlet ve Hükümet icapları için kullanılmak üzere Cumhurbaşkanlığı bütçesine konulan ödenektir. Kanunlarla veya Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle verilen görevlerin gerektirdiği istihbarat hizmetlerini yürüten diğer kamu idarelerinin bütçelerine de örtülü ödenek konulabilir. Örtülü ödenek, bu amaçlar dışında, Cumhurbaşkanının ve ailesinin kişisel harcamaları ile siyasi partilerin idare, propaganda ve seçim ihtiyaçlarında kullanılamaz. İlgili yılda bu amaçla tahsis edilen ödenekler toplamı, genel bütçe başlangıç ödenekleri toplamının binde beşini geçemez.

Cumhurbaşkanlığı ve diğer ilgili idare bütçelerinde yer alan örtülü ödeneklerin kullanılma yeri, giderin kimin tarafından yapılacağı, hesapların tutulma ve kapatılma yöntemi, gideri yapanın değişmesi halinde yeni yetkiliye hangi belgelerin aktarılacağı Cumhurbaşkanı tarafından belirlenir.

Örtülü ödeneklere ilişkin giderler Cumhurbaşkanı tarafından belirlenen esaslara göre gerçekleştirilir ve ödenir.”

İkinci ihtimal bu paranın kaynağının Cumhurbaşkanlığı bütçesi olması ama bu ihtimal de gerçekçi değil çünkü Cumhurbaşkanlığı bütçesinden yapılacak harcamaların kuruşu kuruşuna kayıt altında olması gerekiyor; merkezi bütçeli bir kuruluşun parasının böyle elden dağıtılması muhtemel tüm mali kanunlara aykırı bir durum.

Üçüncü bir ihtimal ise bu paranın devletle iş yapan, ihaleler alan şirketlerden kayıtdışı olarak gelmiş olmasıdır ama bu durumda da ortada çok açık bir kanunsuzluk, bir usulsüzlük var demektir.

Dördüncü ihtimal bu paranın AKP bütçesinden geliyor olmasıdır ama bu ihtimal de doğru olamaz, daha doğrusu olmamalıdır çünkü Hazine yardımı alan siyasi partilerin gelir ve giderleri, mali tabloları nihai olarak Anayasa Mahkemesi’nde ibra olmaktadır, böyle rastgele para dağıtımı olamaz.

Beşinci ve son ihtimal ise bu paranın Erdoğan’ın şahsi parası olmasıdır ama bu da ikircikli bir durumdur, siyasete girerken tek mal varlığım parmağımdaki yüzük diyen bir siyasetçinin bir süre sonra deste deste parayı kendi cebinden dağıtması şaibeli bir durumdur.

Bu çirkin görüntü veren para dağıtma meselesinde benim aklıma gelen sorular bunlar oldu."


Eser Karakaş: Kadıköy Saint Joseph lisesi muzunu. 1978’de Boğaziçi Üniversitesi İİBF’den mezun oldu. Doktorasını 1985 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde yaptı. 1996’dan itibaren İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü’nde profesör olarak ders verdi. Bahçeşehir Üniversitesi İİBF’de Dekanlık yaptı. 2016 yılında 675 sayılı KHK ile ihraç edildi. 2008 yılından itibaren Strasbourg Üniversitesi Science Po’da misafir öğretim görevlisi olarak bulunuyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Eser Karakaş Arşivi