Muhalefet hapisteyken demokrasi nutku atamazsınız

AKP demokrasiyi, ifade özgürlüğünü artık vatanın bölünmez bütünlüğü için tehdit olarak algılıyor. Devraldıkları devletin 70-80 yıl geri vitesli halini "Yeni Türkiye" diye pazarlıyorlar.

Nazım ALPMAN

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) için ilk yıllarında demokrasi konusunda işleri ağırdan aldığı için bir isim takılmıştı:

Atalet (durgunluk) ve Kandırma Partisi!

Ne kadar iyimser bir durummuş o günlerdeki ataleti AKP'nin… En azından adalet mekanizması kendi bildiği yolda ağır aksak ilerliyordu. Onu bile arayacağımız günlerin AKP tarafından ikram edileceğini, yaşayarak görecekmişiz.

AKP demokrasiyi, ifade özgürlüğünü artık vatanın bölünmez bütünlüğü için tehdit olarak algılıyor. Devraldıkları devletin 70-80 yıl geri vitesli halini "Yeni Türkiye" diye pazarlıyorlar.

Ama bu durum demokrasiyi ve ifade özgürlüğünü akıllarından çıkarttıkları anlamına gelmiyor.

Sadece küçük bir kriter var: Kendileri için lazım olduğunda..!

Güncel konuyu herkes biliyor. AKP Almanya'da mitingler salon toplantıları yapmak istiyor. Anayasa değişiklikleri referandumunda Almanya'da çalışan, yaşayan Türkiyeli seçmenlerine kendisini ifade etmek istiyor.

Almanya izin vermiyor.

Aslında bu durum HAYIRlara vesile oldu.

Bizimkiler ateşli bir demokrasi savunucusu kesildiler.

Ama öyle olmuyor işte!

Türkiye büyük bir cezaevi haline dönüşmüş durumda. Başta TBMM'de üçüncü büyük meclis grubuna sahip olan Halkların Demokrasi Partisi'nin (HDP) durumu var. Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile Diyarbakır Belediye Eş Başkanları Gültan Kışanak-Fırat Anlı cezaevlerindeler… Bırakın ifade özgürlüğünü nefes bile almakta zorlanıyorlar. Tecritteler.

Gazetecilik mayınlı arazide yürümekten farksız hale geldi.

Sadece Türkiye medyasında çalışan gazeteciler değil, yabancı yayın organları temsilcileri de içeride…

Cumhuriyet'in bütün idare kadrosu ve yazı işleri ekibi 127 gündür hapisteler. Ortada iddianame yok. Sanki "yazmayın" diye bir talimat almışlar gibi davranıyorlar!!!

Bütün bunları yapanlar, başka bir ülkede siyaset bayrağı dalgalandıramadıkları için yeni göğü inletiyorlar:

-Demokrasi nerede?

Gayet basit bir yanıtı var:

-Silivri'de, Edirne'de, Kandıra'da… Gidip görün ne hale getirdiğinizi.

Referandum propagandasından önce gazetecileri serbest bırakın.

TBMM'nin üçüncü büyük partisinin genel başkanlarını ve milletvekillerine saygı gösterin, derhal tahliye edin.

Sonra da gelin ne diyecekseniz Türkiye'de söyleyin.

Muhalefeti hapsedip, demokrasi nutku atamazsınız!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi