Dursun Çiçek'in kriterlerine uysam mı acep?

Hani Erdoğan için herkesle kavgalı deniyor ya, Dursun Çiçek de herkesle barışık yada kendisini ve herkesi kendisiyle barışık sanıyor.

İnanın suç benim değil, birisi hakkında yazdığım zaman şunu fark ettim ki o kişi eskisinden daha beter saçmalamaya başlıyor. O zaman da arkadaşlarım bana o insana taktığımı söylüyorlar. Bunların benim açımdan önde gideni Abdülkadir Selvi, hakkında yazıyorum, bir gün sonra bir de bakıyorum, eski yazdığım konu yenisinin yanında tertemiz. Önce üzülüyorum, kendi kendime "Ahmet ya, bu yenisi varken dün yazdığın değer miydi" diye söyleniyorum. Bir de okurlardan gelen şikayet var, onun da hepsi aynı "Bu adama yanıt vermeye değer miydi" diye. Bu konuda okurlarla aynı düşüncede değilim, bizim bir görevimiz de bu kadar saçmalığa izin vermemek olmalı diye düşünüyorum. O yüzden ben "Dünya düzdür" diye açıklama yapan AKP gençlik kolları başkanından sonra yerine gelenin dünyanın üçgen olduğunu açıklamasını bekliyorum. Çünkü inandığım bişey varsa o da bunların evrimleşmesi böyle gelişiyor.

Mesela bu aralar Abdülkadir Selvi fena halde demokrasiye taktı, o yüzden Avrupa Birliği'ne girmenin yollarını araştırmaya başladı. O zaman yazılar artık AB ağırlıklı olmak zorunda diye düşündüğünden olacak, Enis Berberoğlu ile Osman Kavala'nın sembol isimler olarak tutuklandığını yazmaya başladı. Sanırım aynı yazı içerisinde saçmalamaya başladığını anlamış olacak ki, bu kez de yazının devamında tutuklamanın sembolik olduğundan dem vurdu. Dünya adalet tarihinde böyle başka tutuklama var mı bilmiyorum ama Selvi sayesinde Türkiye'de olduğunu anlamış olduk.

Bildiğiniz gibi son haftalarda yine kıyısından darbe yazıları yazdım ama adından hiç bahsetmediğim halde eski asker ve CHP milletvekili Dursun Çiçek ve nedimeleri avukat İrem Çiçek bana fena halde kızdılar. Keşke kızdıktan sonra o iki yazıyı yazmasaydım da Dursun Çiçek bu kadar kızıp saçmalamaya devam etmeseydi, hatta arttırmasaydı.

Esas yazmak istediğim konu mahalli seçimler, ne zaman yapılacağı ayrı bir tartışma, kimlerin beraber ittifak yapacağı ayrı bir konu. Selvi'ye göre her şey Recep 'Tamam' Erdoğan'ın iki dudağı arasında. Anlayacağınız alt dudağıyla üst dudağının uyum içinde olması gerekiyor ama durum hiç de öyle değil. Çünkü o dudaklardan birisi kendisine ait değil, birisi Devlet Bahçeli'nin dudağı, yani üst dudak Bahçeli (A) kişisini söylerken alt dudak Erdoğan (B) kişisinin adını zikredemez. İşleri oldukça zor yani, beyniniz iki dudağınıza hükmedemiyor, biri başkasının ve sizin vücudunuzda.

Dursun Çiçek de buna benzer bişey yapmaya kalkışmış ve akıl almaz bir seçim ittifakı önerisinde bulunmuş. Hani Erdoğan için herkesle kavgalı deniyor ya, Dursun Çiçek de herkesle barışık yada kendisini ve herkesi kendisiyle barışık sanıyor. En iyisi ben öneriyi onun ağzından yazayım: "Seçim öncesi Mardin'e gitmiştik. Dediler ki HDP il başkanı da bu binada. Çağırın birlikte sohbet edelim dedim. Şimdi yerel bazda PKK ile bir bağlantısı olmayan, tabii hepsi PKK'lı derseniz hiç kimseyle bu konuları görüşemeyiz. Cumhuriyete, temel değerlere, o dört ilkeye bağlı olan adaylar konusunda CHP'ye inisiyatif tanırlarsa Doğu'da Güneydoğu'da HDP ile, Orta Anadolu'da MHP ile, Batı'da İYİ Parti ile Trakya'da da başka bir parti ile yerel seçimde işbirliği yapmamız lazım. Kriterlerimize uyan HDP'lileri CHP'den aday gösterebiliriz."

Öncelikle şunu söyleyeyim, HDP'li olunca iş değişiyor ve Dursun Çiçek yada onun gibi düşünenler kendilerinde "Çağırın" deme hakkını görüyorlar. Bunun bir saygısızlık olduğunu düşünmüyorlar, kendileri hasoğluhas Türk olduklarından Kürt bir arkadaşımızı yada devrimciyi çağırma hakkına sahiptir, ayağına gitmezler. Neyse, lafı fazla uzatmak istemiyorum, Dursun Çiçek'in yada CHP'nin kriterleri ne yada kriterleri var mı? Var mı diyorum, çünkü diyelim ki ben HDP adına CHP'den belediye başkanı olmak istedim ve kriterlere uyduğum için de hemfikir olduk, iyi de Orta Anadolu'dan kriterlerine uyan bir MHP'li ama CHP'den aday olduğunda ya benim yada MHP'linin kriterlerinde bişeyler değişmeyecek mi yani. HDP'li ve MHP'li 2 adayın kriterlerinin CHP kriterlerine uyması için ne yapmak gerekiyor, bunu çözebilecek bir siyaset bilimci var mı? Hadi üçünü çözdük, batıdan gelen İYİ Parti adayını ne yapacağız, İç Anadolu'dan da Saadet Parti'den birisini alsak fena olmaz değil mi, sorun kriter uyumu olduktan sonra daha kolay bişey mi var, dolar bozduruyoruz da kriter mi bozdurmayacağız, hatta Halk Bankası bir saatlik indirim yapar seçime bir kala, hiçbirimizde ne kriter kalır ne de karakter.

Ne yalan söyleyeyim, bu kriter uyumunu sevdim ben ama okuduğumdan beri Dursun Çiçek'le CHP'nin kriterini çözmeye çalışıyorum, henüz ortada bir dişe dokunur kriter bulamadım, o yüzden bu seçimde aday olmayacağım, malum, kriter bu, kolay çözülmüyor. Esasında bu kişiler siyaseti ehillerine bıraksa da biz de alt dudak üst dudak karmaşasından kurtulup kendi kriterlerimizle baş başa kalsak...

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet Nesin Arşivi