Referandum sonrası AKP biter, MHP toparlanır

AKP ve Erdoğan yıllar önceki ANAP ve Özal’ın durumuna düşecek. Özal da siyasilere karşı yaptırdığı referandumu kaybettikten sonra çöküşe geçmişti.

Ahmet Nesin

Referandum esasında hükümetler için bir çeşit güven oylamasıdır. Referandumdaki asıl amaç, referandumu belirleyen tarafın kazanması üzerine kurulmuş olmasıdır. Doğal olarak da referandumu oylamaya sunan kaybettiğinde kriz başlar. Esasında Referandumu hazırlayan taraf kazandığında da kriz kapıdadır ama aynı oranda değildir. Çünkü referandumu hazırlayan taraf hükümettir ve kaybettiğinde güvenoyu alamamış demektir ki bu da erken seçim anlamına gelir. Güvenoyu alamamış bir iktidar partisi mutlaka seçimlerde de düşüş yaşayacak ve iktidarı kaybetmeye yakın taraf olacaktır.

Hemen hemen her konuda olduğu gibi bizde işler biraz karışık ve ters. Referanduma gitmeyi hem iktidar partisi hem de en küçük muhalefet partisi istiyor. Yukarıda dedim ya, referandumu isteyen taraf kaybettiğinde iktidarı da kaybetmiş olur diye, ancak bizde tam da öyle olmayacak. Bizdeki referandum sonucu "HAYIR" çıktığında referandumu isteyenlerin biri kaybetmiş, diğeri kazanmış olacak.

Bunun birkaç nedeni var. Birincisi referandumu isteyen MHP iktidar olmadığı için, referandumda yenik çıksa bile iktidarı kaybetmeyecek. Sonra yapılacak erken seçime yine muhalefet olarak girecek.

İkinci önemli neden MHP uzun zamandan beri kendi içinde bir başkanlık yarışı yaşıyor. Parti başkanları Devlet Bahçeli’nin pek de başarılı olduğu söylenemez. Parti kongresini de önleyen referandumu asıl isteyen AKP, Erdoğan, yani iktidardı. Bunu artık bilmeyen kalmadı, MHP’nin kongresini AKP önledi.

Bahçeli’ye karşı benim bildiğim 4 aday vardı ve 4 aday da şu an referanduma sıcak bakmıyor. Aday olmayanlardan da referanduma sıcak bakmayanlar oldukça kalabalık. Eski Ülkü Ocakları başkanları referanduma karşılar ve 9 başkan bir araya gelerek basın toplantısı yaptılar. Şaka değil, MHP tabanının en iyimser sayıyla yüzde 70’i bu referanduma karşılar ve bunu Devlet Bahçeli’nin toparlama olasılığı yok çünkü sadece Bahçeli değil, anayasa değişikliğini yapanlar da neden "EVET" denmesi gerektiğini açıklayamıyorlar.

İşte bu yüzden referandumdan "HAYIR" çıktığında MHP hemen olağanüstü kongreye gidebilir ve genel başkanını değiştirdikten sonra toparlanarak erken seçimlere daha istediği ve daha hazırlıklı olarak katılabilir.

Gelelim anayasayı değiştirmek isteyen ve bunun için referanduma giden AKP’ye… AKP’nin işi gerçekten çok zor, AKP kurmayları meclis sistemine neden karşı olduklarını anlatırken en çok koalisyonlar üzerinde durdu. Oysa aynı AKP bu anayasa değişikliğini referanduma götürebilmek ve daha sonra kazanabilmek için MHP demeyeceğim ama genel başkanı Devlet Bahçeli’yle koalisyon kurdu. Hatta anayasa maddelerinin bir kısmı da bu koalisyon dolayıyla değişti.

Anlayacağınız AKP şimdi karşı çıktığı koalisyonu nasıl açıklayacağını pek bilemiyor. Sadece bunu değil, mevcut anayasayla hemen hemen her istediğini yapan bir Recep Tayyip Erdoğan varken, niye daha fazlasını istediklerini de pek açıklayamıyorlar. Söylentiye göre AKP’nin yüzde 35’i referanduma karşı ama en düşük olasılıkla yüzde 10 desek bile referandum kabul edilmeyecek.

İşte burada AKP’nin sonu başlıyor. Bir yazımda yazmıştım "TARİH SADECE TÜRKİYE’DE TEKERRÜR EDİYOR…" diye. AKP ve Erdoğan yıllar önceki ANAP ve ÖZAL’ın durumuna düşecek. Esasında 7 Haziran seçimleri bunun bir göstergesiydi ama Erdoğan orada 12 Eylül’ün verdiği faşist yetkilerini kullandı ve seçimi yeniletti.

Ne ilginçtir ki, 2 dönemin sonunun başlangıcında Yıldırım’lar var, Özal döneminde Yıldırım Akbulut, Erdoğan dönemindeyse Binali Yıldırım. Özal da siyasilere karşı yaptırdığı referandumu kaybettikten sonra çöküşe geçmişti. Şaka değil, bu referandum AKP hükümetinin bitişi olabilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi