Rusya S-400 zaferini kutluyor

Rusya’nın neredeyse karşılıksız bir zafer elde ettiği S-400 satışında, AKP hükümetinin amaç ve hedeflerinin ne olduğu sorgulanıyor.

Rusya’nın Türkiye’ye S-400 hava savunma sistemini satmış olması, Rus basınında genişçe ele alınırken, yorumların ortaklaştığı nokta, bunun Rus dış politikasının bir zaferi olduğu idi.

BFM.ru portalında yer alan haber yorumda, Rusya Bilimler Akademisi, Dünya Ekonomisi ve Uluslararası İlişkiler Enstitüsü, Uluslararası Güvenlik Merkezi yöneticisi Aleksey Arbatov’un görüşüne yer verildi.

"Türkiye’nin ne S-400’e ne de F-35’e ihtiyacı var"

Arbatov, "Ulusal güvenlik görüş açısından Türkiye’nin ne S-400’e ne de F-35’e ihtiyacı vardır. Bu sadece bölgede prestij elde etmek ve Rusya ile NATO arasındaki çelişkiler üzerinde oynanan bir oyundur" dedi. Rusya’nın S-400’leri ABD’nin olası bir saldırısından korunmak için konuşlandırdığını ve eğer Türkiye’nin "İsrail ile savaşa girmeye niyeti yoksa bölgede bu stratejik sistemlerin denk geleceği hiçbir hasmının bulunmadığına" dikkat çekti.

Arbatov, eğer F-35 tedariğinin yapılmaması Türkiye’yi Rusya’dan savaş uçağı talep etmeye götürürse, "o zaman dış politikamızın büyük bir zaferinden söz edebiliriz, zira o zaman NATO’nun içinde büyük bir yarık açmışız demektir. Bu Rus dış politikasının hedeflerinden birisi olduğu için, bunu bir başarı sayabiliriz" dedi.

"Rusya için Ortadoğu’da yüksek sesli bir zafer"

Genellikle Rus askerî kaynaklarına dayanan haberleriyle bilinen WarGonzo telegram haber kanalının yöneticisi Semen Pegov ise, yazdığı makalede; 15 Temmuz darbe girişiminin Rus istihbarat servisleri SVU ve GRU tarafından haber alınarak Rus hükümetine bildirildiğini, Putin’in ise bu bilgiyi Erdoğan’a vererek darbenin önlenmesini sağladığını belirtiyor. Bu nedenle Erdoğan’ın Rusya’ya borçlu olduğunu ve bu borcu özellikle Halep’teki militanları boşaltarak ödediğini öne sürüyor.

Pegov’a göre; S-400’ler özellikle Erdoğan’ın kendi güvenliği için satın alındı. Erdoğan S-400’leri alarak aslında Rus korumasını satın aldı ve böylece "kendisini Kaddafi’nin kaderinden kurtardı". Pegov, yazısını şöyle noktalıyor: "Rusya için ise, ‘Her an ihanet edebilecek Türk Sultanı’ üzerine bütün yurtsever şüpheciliğe karşın, Ortadoğu’da yüksek sesli bir zafer elde edildi. Ortadoğu bizimdir."

S-400’ler ABD’nin eline geçebilir

Versia.ru sitesi ise, diğerlerinin aksine kuşkucu bir haber yoruma yer vererek, S-400’lerin Türkiye’ye satışının bu sistemin gizli teknolojilerinin Türkiye’nin ve hatta ABD’nin eline geçmesiyle sonuçlanabileceğini öne sürdü. Aleksandr Stepanov imzalı özel habere göre, geçen sene Türk tarafı S-400’ler için depoziti yatırdıktan sonra teknoloji transferi ile ilgili ek talepler öne sürdü ve bu konuda hayli ısrarcı oldu. Ancak Rus tarafı bunu kesinlikle kabul etmedi. Yapılan anlaşmada teknoloji transferi yer almadı. Bunun üzerine teslim edilecek S-400 sistemleri Rus askeri uzmanları tarafından şifrelendi ve bu şifreyi kırmaya ve sistemi hacklemeye çalışan olursa, bilgisayar otomatik olarak içindeki bütün verileri yok etmeye programlandı. Ayrıca S-400’lerin bakımını sadece Rus askeri personelinin yapması üzerine anlaşıldı.

Haberde, Rusya’nın daha önce S-300 füze sistemini sattığı Yunanistan ve Ukrayna’nın bu sisteme ait bütün bilgileri ABD’lilere verdiği, bu nedenle "S-300’lerin artık sır olmaktan çıktığı", aynısının Türkiye’de de yaşanabileceği belirtiliyor. Ayrıca, Türkiye’nin "bugün dost iken yarın düşman" olması çok muhtemel bir ülke olduğu, dolayısıyla S-400’lerin Suriye sınırına konuşlandırılması halinde, Rus hava kuvvetleri için de bir tehdit oluşturabileceği ifade ediliyor.

Haberde yer alan uzman görüşünde ise, Rusya Askeri Öngörüler Merkezi’nden Anatoliy Tsıganok’un görüşüne yer veriliyor. Tsıganok’a göre: "Türkiye’ye S-400 satışı Rusya için bir para kazanma imkânı, dahası, kendi reklamını yapma, Rus silahlarını NATO ülkelerinin bile satın aldığını gösterme olanağı. Ancak, bir dezavantajı var: Açık ki, bu sistemlerle ilgili bilgi sızması mümkün hale geliyor".

Rusya ile Türkiye arasında dostluk söz konusu değil

Lenta.ru sitesi ise, ‘Sultanın Hayal Kırıklığı’ başlığı ile yayınladığı haber analizde, ABD-Türkiye ilişkilerinin kısa bir tarihçesini veriyor. Aleksey Naumov tarafından yazılan haberde, S-400 alımının Türkiye için mantıklı olduğunu, çünkü bölgesel liderlik iddiasındaki Türkiye’nin bir miktar bağımsız hareket alanına sahip olduğunu göstermek istediğini belirtiyor. Naumov’a göre, S-400 satışına rağmen, Rusya ile Türkiye arasında "bir yakınlaşmadan, hele de dostluktan bahsetmek mümkün değil. Rus otoriteleri, bütün ülkelerle işbirliğine açık olduklarını birçok defa açıkladılar, ama kendilerini belli bir ülkeye karşı dostluk göstermeye zorunlu bırakacak somut bağlaşmalara girmek de istemiyorlar".

Kısacası, Rusya basını, Türkiye’ye S-400 satışını Rusya’nın diplomatik ve askerî bir başarısı olarak görürken, halen bir NATO ülkesi olan Türkiye’ye mesafeli ve pek çok noktada Rusya ile politikaları çatışan Erdoğan’ı bir ‘Sultan’ namzeti olarak nitelemeye devam ediyor. Rusya’nın neredeyse karşılıksız bir zafer elde ettiği S-400 satışında, AKP hükümetinin amaç ve hedeflerinin ne olduğu ise sorgulanıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Alp Altınörs Arşivi