Hokus pokusla olmuyor!

Beşiktaş'ı ekonomik olarak batıran, yönetim kurulu üyelerine danışma gereği duymadan transfer yapan Fikret Orman dururken genç futbolcuları yermek düpedüz insafsızlık olur.

Maçın en gerçekçi ve kısa anlatımını Alanyaspor teknik direktörü Sergen Yalçın karşılaşma sonunda yaptı: "Maçtan önce bir puan için iyi derdim ama şimdi maalesef iyi diyemiyorum. Maçı kazanabilirdik ama bir puana razı olduk. Hiç net pozisyon vermedik ve yüzde yüz gollük pozisyonlara girdik." 0-0 sona eren Alanyaspor–Beşiktaş maçı üzerine daha ne yazılır ki?

Elbette 'Sakın, yazmayın' uyarısına 'emriniz olur' yanıtını veren 'sözde' meslektaşlarımızın yazamadıkları!.. Neden içlerinden bir tanesi çıkıp da 'Beşiktaş gençleşiyor' kandırmacasının ardındaki gerçeği yazmaz, yazamaz? Beşiktaş bir süredir genç futbolcularla mücadele edip, kadrosunu gençleştiriyor-muş. Sanki bu genç oyuncular 'zembille' iniverdi sahaya! Sanırsınız, Beşiktaş ekonomik olarak dibe vurmadan önce genç futbolcular mevcut değildi kadroda. Pepe nerede? Ryan Babel nerede? Tolgay Arslan niye cezalı? Üç sorunun yanıtı da; ekonomik tükenmişlik. Paralarını alamayan iki yabancı futbolcunun açık ve net protestosu 'sakatlık' uydurukçuluğu ile geçiştiriliyor, parasını alamadığı için Beşiktaş'ı federasyona şikayet eden Tolgay Arslan'a da 'soyunma odasında yemek yedi' yaftası yapıştırılıyor. Fazlaca ekonomik özgürlüğe sahip "Tolgay Arslan 'ebleh' mi ki yemeğini ter kokan, nemli soyunma odasında yesin?" sorusunu ise kimse 'muhatabına' yöneltme gereği duymuyor. Beşiktaş öyle bir başkana sahip ki, eminim bu soruya da verecek yanıtı hazırdır! Beşiktaş'ı borç sarmanının içine attı, kulüpler birliği ile oyalanmaya başladı, kolay gelsin!..

Sergen Yalçın'ın kısa ve net anlatımına dönelim. Sergen üzeri kapalı diyor ki, 'Karşılaşmadan önce Beşiktaş'tan çekiniyorduk ama sahada gördük ki Beşiktaş kanıksadığımız Beşiktaş'tan oldukça uzakta ve biz çok daha fazla sayıda pozisyon yakaladık ama değerlendirmedik, bunun için üzgünüm.' İtirazı olan ya da Sergen Yalçın'ın gerçeği çarpıttığını savunan var mı? Olduğu inancında değilim...

Ricardo Quaresma'nın istemsiz futbolunu, Mustafa Pektemek'in bu kez yetersizliğini, Güven Yalçın'ın deneyimsizliğini, Necip Uysal'ın beceriksizliğini eleştirmek niye? Bunun sorumluluğunu teknik direktör Şenol Güneş'in omuzlarına yıkmak ise 'günü kurtarmaktan' öte kime ne yarar sağlayacak?

Beşiktaş'ı ekonomik olarak batıran, yönetim kurulu üyelerine danışma gereği duymadan transfer yapan Fikret Orman dururken genç futbolcuları yermek düpedüz insafsızlık olur. Alvaro Negredo'ya rekor düzeyde ödeme yapan, Hırvat stoper Matej Mitrovic'in bonservisine 4.3 milyon Euro ödeyen, ahı gitmiş vahi kalmış Vagner Love'i servete transfer eden ama henüz ödemesini yapamayan kim?

Lakin, Beşiktaşlılar da 'biraz garip!' 'Facia geliyorum' diye bas bas bağırırken 'En büyük başkan Fikret Orman' çığırtkanlığı yapanlar hesap, kitaptan hiç mi anlamazlar? Beşiktaş'ın ekonomik olarak her geçen gün daha kötüye gittiğini hiç birisi mi çözemedi. Çözdülerse de neden seslerini çıkarma gereği duymadılar? Elbette Fikret Orman tek başına suçlu değil. Hem yönetim kurulunda yer alan hem de Fikret Orman'ı buldukları her fırsatta yerenlerin de başkandan aşağı kalır yanları yok!

Kaleci Loris Karius, takımını mutlak yenilgiden kurtardı Alanya'da ne yazık ki İnönü'de Beşiktaş'ı kurtaracak kimse gözükmüyor ufukta. Beşiktaş şampiyon olur mu? Beşiktaş bu kadroyla şampiyon olur ama bu başkanla şampiyon olamaz. İnandırıcı bulmayan 'VAR' sistemine başvursun!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi