Linke: ‘sosyal, adil ve barış için bir gelecek mücadelesi’

Linke, yıllardır Kürtlere karşı Türk Devletinin yürüttüğü savaş karşısında açık ve net barış pozisyonu alan, Alman hükümetine Türkiye’ye silah satışını durdurması çağrısını yapan partidir

Almanya’nın HDP’si olarak tanımlanabilecek olan Linke, bu özelliğine uygun olarak seçim programını Türkçe ve Kürtçe dahil olmak üzere çok sayıda farklı dilde yayınlayan Almanya’daki tek parti olarak dikkat çekiyor. 2018’e kadar eş başkanlık koltuğunda Katja Kipping ve Bernd Riexinger olmasına rağmen kamuoyunda İran asıllı Sarah Wagenknecht öne çıkan isimlerden biri. Wagenknecht’in gerek parlamentodaki gerekse seçim kampanyası dönemindeki etkili performansı, toplumdaki ilgiyi artırsa da Linke’nin tahmini oy oranı %9-10 civarında seyrediyor.

Linke’nin seçmen ve destekçi kitlesini daha çok Almanya’nın ‘radikal sol’ kesimleri olarak tarif edebileceğimiz gruplar oluşturuyor. Doğu Almanya’daki destekçileri özellikle eski komunistlerden, sendikacılardan oluşurken Batı Almanya’da ise eşitlik ve adalet için toplumsal mücadele içerisinde olan kesimler bu gruba dahil. Linke aslında sosyal demokrat bir parti olmasına rağmen SPD’ye göre daha solda duruyor ve ‘demokratik sosyalizmi’ nihai hedef olarak kabul ediyor. Belki de bu nedenle Alman toplumunun genelinde ‘marjinal’ bir parti olarak görülüyor. Fakat bunun gerisinde yatan temel etken toplumdaki yaygın komunizm karşıtlığı. Düşünün ki SPD bile Linke ile bir koalisyon ihtimalini oy kaybetme endişesiyle ağzına almaktan çekiniyor.

Linke, mücadeleyi bir siyaset yapma tarzı olarak öne çıkarıyor. Seçmenlerine de bu doğrultuda sesleniyor: "Herkesin eşit şansa sahip olması için mücadele ediyoruz". Bu mücadele, kimsenin dışlanmadığı, kapsayıcı ve katılımcı, herkesin iyi ve güvende yaşayabileceği ve gelecek hayalleri kurabileceği bir işe sahip olduğu bir toplumu hedefliyor.

Linke, eşitsizliği ve adaletsiz gelir dağılımını en güçlü vurgulayan partilerden biri. Almanya’nın adil bir ülke olmadığını çocuk yoksulluğu ve milyonerler arasındaki fark ile açıklıyor. Merkel’in 12 yıllık iktidarı boyunca yakaladığı olumlu ekonomik veriler karşısında, adaletsiz gelir dağılımı söylem ve vurgusunun hangi seçmen grubunda ve ne oranda etki yaratacağı bilinmez. Gelir adaletsizliğinden ‘biyolojik Almanlardan’ öte göçmen nüfusun daha fazla etkilendiği ve fakat bunların ise Linke’yi tercih eden seçmen grubu olmadığı da bir gerçek. Hem bir önceki seçimlerde hem de bu seçimlerde Linke’yi göçmenler arasında en çok destekleyenler ise Almanya’daki Kürtler ve Kürt hareketi.

Linke’yi diğer partilerden farklı kılan belki de en önemli özelliği silahsızlanma, savaş karşıtı ve barış söylemini güçlü bir biçimde öne çıkarıyor olması. Diğer partiler de elbette ‘barış’ diyor. Fakat barış için silahsızlanma, askeri harcamalara daha az bütçe ve yatırım diyemiyor. Bu yönüyle Linke, yıllardır Kürtlere karşı Türk Devletinin yürüttüğü savaş karşısında açık ve net barış pozisyonu alan, Alman hükümetine Türkiye’ye silah satışını durdurması çağrısını sürekli yapan –ki Alman yasalarına göre savaş ve kriz ihtimali yüksek bölgelere silah ihracatı yapılması özel izne bağlı- ve PKK ile diyalog yoluyla Kürt meselesinin çözümünü destekleyen partilerin başında geliyor.

Bu öne çıkan özellikleriyle seçmen karşısına çıkan Linke, seçimlerden başarıyla çıkmak için bir takım somut vaatlerde de bulunuyor.

İyi bir iş için asgari ücret saatini 8 Avrodan 12 Avroya yükseltmek. Sendikaları daha güçlü desteklemek, iş sözleşmelerini iyileştirmek, garantili iş alanları yaratmak. Bu adımlarla Linke, açık biçimde neoliberal politikaların dayattığı güvencesiz ve geleceği olmayan çalışma koşullarını sosyal demokrat adımlarla iyileştirmeyi vaat ediyor. Belki daha önemlisi, herkese güvenli bir işin yanı sıra, her aileye dinlenmek ve boş zaman için yeterli zaman da olmalı diyerek sosyal demokrat ‘değer muhafazakarlığını’ öne çıkarmış oluyor.

Linke’ye göre taşeron uygulaması tamamen kaldırılmalı. Kadın-erkek emeği arasındaki ayrımcı ücret uygulamasına son verilmeli. Doğu Almanya ile Batı Almanya arasındaki ücretler uyumlu hale gelmeli, Doğu Almanya’daki düşük ücret sorunu çözülmeli. Ücretlendirme uygulamasında özellikle sosyal meslek alanlarında istihdam edilen ve gayri maddi emek üretimi yapan mesleklerde ücret iyileştirilmesine gidilmeli.

Yaşlı yoksulluğuna karşı ve adil bir emeklilik için mücadele edilmeli. Emeklilik maaşı, emeklilik döneminde de insanların geçinmelerine yetmeli, yaşlı, kimsesiz bireyler muhtaç durumda kalmamalı. Bunun için Linke emeklilik prim oranını %53’e çıkarmayı ve asgari emeklilik maaşını 1050 Avro’ya yükseltmeyi vadediyor.

Linke, seçmenlerine adı öyle konulmasa da asgari bir yurttaşlık geliri öneriyor. Asgari geçim garantisi sistemiyle sosyal yardımla geçinen yurtaşlara aylık 1050 Avro ve bunun yanında işsizlik parasını ise daha uzun süre ödemeyi vadediyor. Çocuk yardım parasını CDU ve SPD’den bir miktar fazla 328 Avro olarak öneriyor.

Linke son olarak adil bir vergi sistemi ile toplumdaki gelir adaletsizliğini, zengin ve yoksul arasındaki makası kapatmayı hedefliyor. Orta ve düşük gelir grubundan olanların vergi oranlarının düşürülmesi bir gereklilik olarak görülüyor. Bunun için aylık 7100 Avro geliri sınır olarak belirliyor. Buna ilaveten vergiden muaf kazanç olarak tanımlanabilecek gelir miktarının üst sınırını ise 12 bin 600 Avro olarak seçmenlere vadediyor.

 

Devam edecek... Bir sonraki yazı: Birlik 90/Yeşiller ‘gelecek cesaretle olur’


1.BÖLÜM: 2017 Almanya’sında siyaset ve seçim

2.BÖLÜM: CDU/CSU: İyi ve keyifle yaşanabilir bir Almanya için

3.BÖLÜM: SPD: ‘daha çok adalet zamanı’

4.BÖLÜM: Linke: ‘sosyal, adil ve barış için bir gelecek mücadelesi

5.BÖLÜM: Birlik 90/Yeşiller: gelecek cesaretle olur

Önceki ve Sonraki Yazılar
Çetin Gürer Arşivi