Kimin nefesi daha kuvvetliymiş!

Bugün elinde olsa eminim ki Başkan Koç, ruhsuzlar ordusunu oluşturan bu takımın hepsini kovar. Ama sezon ortasında bu olmuyor.

Aziz Yıldırım'ın son döneminde bir süreç vardı...

Ama önce Aziz Yıldırım'ı bir hatırlayalım... 20 yıllık başkanlığı sırasında Lorant, Aragones, Pereira, Terranao gibi isimleri futbolun başına sarmıştı. Bienvenue, Krasiç, Guiza gibi isimlere tahammül edilmesine neden olurken, Anelka, Alex gibi isimlere sahip çıkmamıştı... Başkanlığının sön döneminde Fenerbahçe 4 yılı -0- kupayla kapatırken, 9 sezon Şampiyonlar Ligi müziğine hasret kalmıştı.

Ve en ağırı... Gidişiyle arkasında rezalet boyutunda bir mali tablo bırakmıştı. Yıldırım göreve geldiğinde verdiği borç sözüyle kulübü bıraksaydı, Koç veya bir başka isim transferde çok farklı bir şeyler yapabilirdi ama yeni yönetim eller kollar bağlı göreve başladı... Bir de kötü yönetince... Sarı Lacivertli camia tarih yazdı!

Başa dönelim... Bir süreç vardı... Aziz Yıldırım'cılar ve anti Aziz Yıldırım'cılar... Yıldırım döneminde başarısızlıkta Aziz Yıldırım'cılar, 'Ne beddua ediyorsunuz, takım kendine gelemiyor' diye anti Aziz Yıldırım'cılara sanal medyada yüklenirlerdi...

Şimdi Aziz Yıldırım yok. Taraftarları elbette sanal ortamlarda rahat durmuyorlar. Ne başarı kıstasıyla onu istedikleri tartışılır elbette... Ancak Ali Koç'un da ilk yarı sonu öncesinde dibe vurduğunu gördük...

İki taraf arasında ''Biz Fenerbahçeliyiz'' maskesiyle birbirlerine yüklenenler var... Şimdi Aziz Yıldırım'cılar 'Mutlu musunuz' diye yükleniyor karşı tarafa...

Ne hesaplar, ne hesaplar...

Artık bu tabloyla 'Kimin nefesi daha kuvvetliymiş' diye iyi sorgulamak lazım!!!

Ali Koç göreve geldiğinden beri futbol takımı tarih yazmaya başladı... Şunu artık kabul etmek gerekir ki, daha çok yeni olmasına ve Aziz Yıldırım döneminde yönetici olarak staj yapmasına karşın, büyük hatalar yaptı ve bunları gidereceğine dair en ufak bir sinyal vermiyor...

Bugün elinde olsa eminim ki Başkan Koç, ruhsuzlar ordusunu oluşturan bu takımın hepsini kovar. Ama sezon ortasında bu olmuyor.

Ama yapabileceği bazı şeyler var, önünde engel olmayan... Başta bu vasıfsız yabancıları başına saran Comolli'yi gönderebilir. Sonra etkisiz Koemann'ı pasifize edip altyapıdan bir hocaya takımı emanet eder. Menajer diye Samandıra'ya getirdiği ekibi anında komple yollar... Kendi döneminde Samandıra'yı lunaparka çeviren herkesi gönderir.

Sonra bir hoca bulunur. Samandıra'ya deneyimli, Aziz Yıldırım döneminde tam performansını kısıtlamalardan ötürü sergileyememiş, camianın tanıdığı ve sevdiği isimlerden bir ekip oluşturulur.

Devre arasında mümkün olduğunca oyuncu gönderilir. İyi, bilinen oyuncular alınır. Bu sezon idare edilir, bu arada camia bir şeylerden umutlanır...

Ama dikkat edin, hiç ama hiçbir şey olmuyor... Aynı tas aynı hamam devam ediliyor dibe doğru...

Bir Fenerbahçe izleniyor sahada... Kesinlikle tarihe geçecek bir kadro...

İnsan 9 ay 10 günde yaşama adım atıyor. Fenerbahçe 1 yılı aşkındır Mehmet Ekici'yi bekliyor. Ameliyat üzerine ameliyat... Evet, takımın hareketli ismi gözüküyor, bula bula onu mu buldun diyebilirsiniz. Ama benim Slimani, Benzia, Frey, Reyes gibi isimlere diyecek lafım yok. Lafım umut bağlananlara olur ama bu takımda artık umut bağlanacak kimse göremiyorum.

İşin kötüsü bu fiyasko kadronun içinde umut beklenen 2-3 genç de zihnen yitiriliyor...

Çare Ersun Yanal mı, Daum mu, Zico mu, ben bilemem. Ama geç kalmanın da ötesine geçildiği kesin...

Bir de... Bu yeni yönetimde 'Biz her şeyi çok iyi biliriz' havasında çok isim var... Yalnızca yönetici olarak demiyorum... Göreve getirilenlerde de... Onları kenara koyup deneyimlerden yararlanmaya çok ihtiyaç var...

Örneğin... Fenerbahçe teknik direktörü 'Geleceğimi bilmiyorum' diyemez... Menajeri Giresunspor eşleşmesi için 'zorlu rakip' diyemez...

Örnekler çok...  

İş şaka boyutunu aştı... Çok geç kalınıyor...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi