Statlarda internet yasaklansın...

Fenerbahçe Konyaspor maçını izliyoruz... Başımıza musallat edilen VAR kararları ile yoğrulan sevdiğimiz oyunu takip ederken kafamız artık internet sayesinde iyice karışıyor...

Maça gitmeyi seven, alışkanlık haline getiren kişi, 3-4 saatliğine de olsa yaşamın tüm sıkıntılarından arınır... Sevdiği takımın sevdiği oyundaki mücadelesiyle ayrı bir dünyaya dalar...

Eskiden stattan eve gelene kadar o özellikli dünyanın sihiri bozulmazdı...

İnternet çıktı, mertlik bozuldu...

Fenerbahçe Konyaspor maçını izliyoruz... Başımıza musallat edilen VAR kararları ile yoğrulan sevdiğimiz oyunu takip ederken kafamız artık internet sayesinde iyice karışıyor... 'Kim kazanacak' merakıyla izlediğimiz maçlardan biriydi Kadıköy'deki buluşma...

Derken Skirtel'in pozisyonu yaşandı... Anında internet ortamına pozisyonun videoları, fotoğrafları düştü... Bir de Jailson'a yapılan hareket, düşen görüntüler, hakemin VAR ile gidiş gelişi... Herkesin sinir sistemi bozuldu...

Aklımızda çıkmayan Skirtel'in pozisyonu sonrası ister istemez 'Maçın ahlakı bozuldu, artık ne olursa olsun' diye düşünmeye başladım...

Bunu bir taraf şemsiyesi altında söylemiyorum...

Hakem hataları neredeyse artık her maçın adalet sistemini derinden zedeler hale geldi... Tamam, tüm dünyada bariz hakem hataları yaşanabiliyor ama bu kadar üst üste oluyor mu, merak ediyorum...

Bazen futbolcuları eleştirip 'Bu oyuncularla bu futbol normal' deriz ya... Bu hakemlerle de bu futbol karmaşası çok normal demek de lazım artık...

Fırat Aydınus Fenerbahçe – Konyaspor maçının ahlakını verdiği kararlarla etkilemiştir. Ve kurtarıcı olarak sığınılan VAR da bunun önüne geçememiştir...

Son haftalarda bir çok maçta olduğu gibi...

Hiç olmazsa VAR olmasaydı... Stata zahmet edip gelen onbinler 2-3 saat için fazla zihin bulamacını yaşamamış olurlardı...

Statlarda internetin yasaklansa mı diye düşünmeye bile başlar oldum!!!

Kayserispor maçında Alper Ulusoy'a çarpılan Fenerbahçe, dün akşam ise Fırat Aydınus'un adaleti ile Konyaspor'a karşı 60 dakika 11'e 10 oynama şansını elde etmiştir... Bir penaltısı ise yenmiştir...

Hiçbiri adaletli değil...

Gerçek ise Fenerbahçe 2 maçtan tek puan çıkarttı. 60 dakika 10 kişi oynayan Konyaspor'u yenemiyorsa Sarı Lacivertliler için sorun ciddi şekilde devam ediyor demektir...

40 bin taraftarın büyük çoğunluğu son anlarda Alex'in oyuna girmesi düşüyle yaşadı.

Bu skor Fenerbahçeli futbolcuların bu yılki ayıp hanelerine eklenmiştir...

Ersun Yanal'ın takımın hücum anlayışını kenardan izlerkenki sakinliği herkesi çıldırtıyor... Top Skirtel - Sadık – Jailson üçlüsünden bir sağa gidiyor, bir sola... Top döndürülüyor da döndürülüyor... Ancak Valbuena'ya gelecek de, o da dikine gidebilecek. Giderse ve topu keserse yeni macera Slimani ile başlıyor. Başladığı gibi de bitiyor!

Dün geceki Slimani'yi 90 dakika sahada tutan Ersun Yanal'ın bu istikrarı sürerse, Slimani ilerleyen haftalarda Ersun Yanal'ı da bitirir..

Giderek hızlı tükenen Ali Koç hatırına tribünlerin sessizliği sürüyor... Ama tepki büyük olur... Beşiktaş maçı haftaya.... Zenit rövanşı, yaklaşam Başakşehir karşılaşması derken... Fenerbahçe'nin bu istikrarı sürerse, Kadıköy'den duyulmadık tepkiler duyulur...

Hiç mi iyi şey yoktu Fenerbahçe'de Konyaspor karşısında?

60 dakika 10 kişi oynayan bir rakip önünde, evet yoktu!

Sarı Lacivertli takım oyuna hızlı giremiyor, savunmada bireysel hatalardan çok sık başına dert alıyor, forveti yok, oyun kurma yeteneğinde bir ismi hissedilmiyor...

Biraz kıpırdanan isim ise en kısa sürede takımın ruhsuz dünyasına kendini katıveriyor...

Fenerbahçe'nin bu teknik anlayış ve bu futbolcularla işi zor...

Bu hakemlerle Türk futbolunun işi ise... İmkansız gibi...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi