İşgalle iftihar etmenin dayanılmaz hafifliği

1071'de Alp Arslan komutasındaki işgal ordusunun Malazgirt'i ele geçirmesinin yıldönümü kutlamaları tüm mantık ölçülerini de aşarak Ahlat'ta otağ-saray inşa ettirme çılgınlığına vardırıldı.

Olacak şey değil... Orta Asya'da bozkurt soyundan inen bir kavmin ülkeler ve kıtalar aşarak başka ülkeleri ve kıtaları işgal etmesiyle, hele de bunu müslüman Arap halifelerine biat ettikten sonra İslam adına kan dökerek ve yağma ederek yapmalarıyla bu denli övünmek, üstelik ırkçılığın ve yabancı düşmanlığının çeşitli uluslararası anlaşmalarla takbih ve mahkum edildiği 21. Yüzyıl'da... Gerçekten inanılır gibi değil...

1071'de Alp Arslan komutasındaki işgal ordusunun Malazgirt'i ele geçirmesinin yıldönümü kutlamaları tüm mantık ölçülerini de aşarak Ahlat'ta otağ-saray inşa ettirme çılgınlığına vardırıldı.

Bu kez havuz medyasında bir başka övüntü polemiği patlak verdi.

31 Ağustos 2018 tarihli Hürriyet Gazetesi'nde Deniz Zeyrek'in yazdığına göre Türk'lerin Anadolu'ya girişi 26 Ağustos 1971'de Malazgirt'in ele geçirilmesiyle değil, 7 yıl önce Alp Arslan'ın 16 Ağustos 1064'te bir Ermeni kenti olan Ani'yi ve de Kars'ı ele geçirmesiyle başlamıştı...

Zeyrek bilgilendirmeye devam ediyor:

"Milli Savunma Üniversitesi'nin rektörü tarihçi Prof. Erhan Afyoncu'nun da 27 Ağustos 2018 günkü yazısında dikkat çektiği gibi, 1048'deki Hasankale Zaferi'nden sonra Türkler Anadolu'ya yayılmaya başlamıştı zaten. 1059'da Sivas ve Malatya ele geçirilmişti. Alp Arslan, 1064'te Kars'ı fethetmiş, 1067'ye gelindiğinde Kayseri, Niksar ve Konya alınmıştı. Afşin Bey, 1068'de Anadolu'yu boydan boya geçerek İstanbul Boğazı'na ulaşmıştı. Yani, anlayacağınız Malazgirt Zaferi'nin kazanıldığı 26 Ağustos 1071, Türklerin Anadolu'ya girdiği gün değil, daha önce başlayan Anadolu yıllarının pekiştiği, kalıcılaşmaya başladığı gündü."

İftihar ediyorlar... Ne ile?

O topraklarda yüzyıllardır yaşayan, uygarlıklar kurmuş olan Grekleri, Ermenileri, Asurileri ve de Kürtleri boyunduruk altına alıp daha sonra Konstantinopl'dan itibaren Bulgar'ıyla, Sırp'ıyla, Arnavut'uyla, Rumen'iyle, Macar'ıyla, Avusturya'lısıyla hiç de Türk olmayan ulusların yaşadığı Viyana kapılarına kadar uzanan bir coğrafyayı kan dökerek ve zulmederek işgaliyle...

Yeniçerilerin işgal ettikleri topraklardaki bağlarda koparttıkları üzüm salkımlarının yerine birer kese altın bıraktıkları palavrasıyla kimse kimseyi avutmasın.

1071'de, kimisine göre 1048'de başlayan fetih aslında bozkurt soyundan inme bir kavmin kan dökerek ve yağma ederek İslam'ı egemen kılma operasyonunun başlangıcıdır.

Tayyip, Devlet, Meral kafasındakiler bununla iftihar edebilir, müstakbel fütuhat hesaplarına örnek sayabilir, ama insan haklarına, özgürlüklere saygıdan bir nebze dahi nasibi olanlar bu hafifliğe kesinlikle "Dur!" demelidir.

Ana muhalefet lideri Kılıçdaroğlu ve lider adayı İnce de dahil...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi