İstanbul herkes için bir imtihan olacak

CHP’nin esas imtihanı 31 Mart değil, mazbatalar sonrası takınacağı tavır ve TBMM’ye taşıyacağı yerel yönetimlere ilişkin yasal dönüşüm yasa önerileri olacaktır.

"İstanbul herkes için bir imtihan olacak" derken 31 Mart seçimlerinin sonuçlarının ben bu yazıyı yazarken (14 Nisan) hâlâ açıklanmamış olmasını kastetmiyorum.

Doğrudur, bu da bir imtihandır ama bu imtihanın sonucu zaten belli oldu, çakanlar sıfırlarla dolu karnelerini aldılar bile.

Kimler bunlar?

YSK, bir kurum olarak Cumhurbaşkanlığı, AKP, MHP, özellikle AKP İstanbul İl Başkanlığı, yandaş sözde basın, vs.

Ve dahi Güneydoğu’daki haksızlıklara İstanbul haksızlığına karşı aynen ve aynı şiddette karşı çıkmayan CHP, İYİP, SP.

Ancak, bence esas imtihan mazbatalar teslim edildikten sonra olacak.

Mazbatalar verildikten sonra demiyorum, "teslim edildikten sonra" ifadesini tercih ediyorum, vermek tek yönlü bir irade, teslim etmek ise bir hakkın gereğinin ifa edilmesini çağrıştırıyor.

İstanbul küçük Türkiye demektir.

İstanbul’u yönetirken göstereceğiniz maharet ve cesaret sizin Türkiye’yi bir gün yetki alırsanız nasıl yöneteceğinizin de bir göstergesi olacaktır.

CHP şayet İstanbul’u, Ankara’yı yönetirken, bütçeleri ve buralarda üreyen rant çok yüksek oldukları için bu iki kenti öne çıkarıyorum, ihale sistemini, Sayıştay denetimini, rant vergisini, belediyelerin öz kaynak meselesini TBMM’de tartışmaya açmaz ise İstanbul, Ankara sınavı CHP için bir kabusa dönüşebilir.

CHP, İstanbul ve Ankara’da yirmi beş sene sonra iktidara gelebiliyor ise bu yeni gücü mutlaka daha farklı, daha adil, daha demokratik hatta daha ahlaki bir kurumsal yapı dahilinde kullanmalıdır.

Mazbata tartışmalarının bitmesi sonrası CHP’nin önünde yepyeni bir dönem açılacaktır.

CHP’nin esas sınavı, 31 Mart başarısının yanı sıra, seçimler sonrası alacağı pozisyon olacaktır.

1994’den günümüze belediyelerde belirli bir yasal ve kurumsal yapı çerçevesinde bir şeyler yaşanmaktadır.

CHP bundan sonra "ben de aynı kurumsal ve yasal yapı dahilinde ama işleri daha ahlaki düzeyde yürüteceğim" derse büyük hata yapmış olur kanısındayım.

Çünkü, mesele ahlaki zafiyet meselesi değildir.

Mesele kurumsal ve yasal yapı meselesidir.

31 Mart seçimleri bu çok olumsuz kurumsal ve yasal yapının değiştirilmesi için mükemmel bir fırsat yaratmıştır.

Bu fırsat aynı zamanda AKP ve MHP’yi de sıkıştırma fırsatıdır.

Yerel yönetimlerin Sayıştay denetimini daha da kolaylaştıracak, belediyelerin açtığı ihaleleri daha rekabetçi kılacak düzenlemeleri TBMM’ye taşımak CHP’nin temel görevi olmalıdır.

Bu dönüşümlere AKP karşı çıkarsa bu karşı çıkışı seçmene şikâyet etmek de yine CHP’nin görevi olacaktır.

Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı seçilen Mansur Yavaş’ı kutlarız ama temel mesele ihale ile verilen işlerin belediyeye yaptırılması değil, ihale kanununun çok daha rekabetçi ve saydam hale getirilip uygulanmasıdır.

Mansur Yavaş’ın yapması gereken temel iş uzmanlık isteyen işleri kamu görevlilerine yaptırmak değil bu işleri en ucuza ve en etkin biçimde yaptırmaktır.

Gerçekten mazbatalar sonrası İstanbul ve Ankara belediyelerinde neler olacağını çok merak ediyorum.

CHP’nin mazbata sonrası için bir hazırlığı olup olmadığını da çok merak ediyorum.

İstanbul ve Ankara belediyelerinde 25 sene sonra başarılı olmanın en önemli koşulu muhtemelen TBMM’den yasal ve kurumsal yapıyı değiştirecek yasalar çıkarabilmektir.

CHP bu yasa değişikliklerini acaba şimdiden hazırlamış mıdır?

CHP 31 Mart seçim başarısını taçlandırmak için kazandığı belediyeleri mutlaka son yirmi beş seneye oranla çok daha iyi yönetmek zorundadır.

Belediyelerin iyi yönetimi ise kent rantı vergisi çıkarmaktan, Sayıştay’ı daha etkin hale getirmekten, öz kaynak yaratmanın anayasal altyapısını oluşturmaktan, yerel yönetim ihalelerini daha rekabetçi hale getirmekten geçmektedir.

Bu satırların yazarı mazbatalar sonrasına bu gözle bakacak ve gördüğü aksaklıkları ilgilenenlerle paylaşacaktır.

CHP’nin esas imtihanı 31 Mart değil, mazbatalar sonrası takınacağı tavır ve TBMM’ye taşıyacağı yerel yönetimlere ilişkin yasal dönüşüm yasa önerileri olacaktır.

CHP isterse şayet bu yöntemle AKP’yi çok zorlanacağı bir köşeye sıkıştırabilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi