Yatırım-itibar açığı

Dünyanın en büyük havaalanını inşaa etmişsiniz, bu görkemli açılış törenine neden İngiltere, Fransa, İspanya, Kanada gibi ülkelerin de devlet başkanları ya da başbakanları katılmıyorlar.

Türkiye ekonomisi çok büyük açıklarla çalışan bir ekonomi.

Bütçe açığı var.

Dış ticaret açığı var.

Bağlı olarak cari açık var.

Uluslararası yatırım açığı var.

Sosyal güvenlik sistemi açığı var.

Açık vermeyen pek bir alanımız yok maalesef.

Bu adeta yapısallaşan açıklara şimdilerde bir de itibar açığı ekleniyor.

Aşağıdaki haberi saklamışım, günü geldi tekrar yayınlıyorum.

"Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın Sayıştayın 154. Kuruluş Yıl Dönümü münasebetiyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde 30 Mayıs 2016 Pazartesi günü saat 19.00’da verdiği akşam yemeğine, Sayıştay Başkanı, Başkan Yardımcıları, Daire Başkanları, Üyeler, Başsavcıvekili, Bölüm Başkanları, Grup Başkanları, Kıdemli Raportörler ve SAYDER Başkanının yanı sıra Suudi Arabistan, Katar, Azerbaycan ve KKTC Sayıştay Başkanları katıldı."

Sayıştay bir ülkenin en önemli kurumlarının en başında gelir; üstelik bizim Sayıştay köklü bir kurum, 154. Kuruluş yıldönümünü kutlamış idi 30 Mayıs 2016 günü.

Sayıştay kurumunu çok önemseyen bir vatandaş olarak yabancı katılımcı listesi, yukarıdaki haberde mevcut, beni çok üzmüş idi.

KKTC’nin zaten eli mahkum, Suudi Arabistan, Katar ve Azerbaycan’dan müteşekkil bir yabancı katılımcı listesi hem Türkiye’nin hem de bu çok köklü ve içeride, dışarıda muteber olması gereken Sayıştay açısından çok sıkıntılı idi.

Çok net söylüyorum, Sayıştay’ı muteber olmayan bir devletin kendisinin itibarı da büyük risk altındadır.

İtibar açığı dediğim en genel hatları ile bu.

Bugünkü yazımın başlığını ise yatırım-itibar açığı koymuşum.

Türkiye dünyanın en büyük havaalanını inşa etmiş; etmiş diyorum, zira elimde mukayese rakamları yok ama şayet bu iddia doğru ise bir vatandaş olarak bundan gurur duyarım.

Bu alanda en büyük sıkıntı havaalanının inşaası sırasında yaşamlarını yitiren yüzlerce işçinin durumu; iş kazaları Türkiye’nin en büyük utancı haline geldi, bu konuyu konuşmadan yatırımlara tam gaz devam etmek isteyenler çok alçakça davranıyorlar çünkü hiçbir yatırım bu kadar cana değmez kanısındayım, üstelik biraz daha özen ve biraz daha fazla önlem yatırımı ile bu ölümler sıfırlanabilir yahut asgariye çekilebilecek iken.

Bu iş kazaları milli utancımız dışında da her türlü hesaplı, fayda-maliyet analizi yapılmış yatırıma itirazım yok.

Dün, 29 Ekim’de dünyanın en büyük havaalanının açılışı yapıldı.

Bu açılışta da göze çarpan ilk şey maalesef yatırım-itibar açığı oldu.

Yap-işlet-devret formülüne rağmen büyük kaynaklar gerektiren bu muazzam yatırımın açılışına sadece aşağıdaki devletlerin Cumhurbaşkanları ya da Başbakanları katılmışlar:

Arnavutluk, Katar, Kırgızistan, Kosova, KKTC, Makedonya, Moldovya, Pakistan, Sırbistan, Sudan, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Kongo, Slovenya, Gürcistan, İran.

Bu ülkelerin hiçbirine itirazım yok, bir ülkeyi başka bir ülkenin saygınlık açısından da altında ya da üzerinde görmenin de şık olmadığının farkındayım.

Ancak, dünyanın en büyük havaalanını inşaa etmişsiniz, ne güzel, bu görkemli açılış törenine neden İngiltere, Fransa, İspanya, Kanada, Avustralya gibi ülkelerin de devlet başkanları ya da başbakanları katılmıyorlar.

Bu davetli manzarası maalesef 2016 Sayıştay’ın 154. Kuruluş yıldönümü törenini hatırlatıyor bana.

Yatırım çok büyük ama bu büyük yatırım beraberinde yatırım hacmi kadar itibar getirmiyor galiba.

Bu vesileyle kanımca belki de şu temel kuramsal tartışmayı da açmakta yarar var.

İtibar mı yatırım getirir, yatırım mı itibar?

İçinde bulunduğumuz çağda kanımca bu sorunun yanıtı çok açık.

İtibarlı bir ülke ve devlet iseniz yani hukuk devleti normlarına evrensel standartlarda uyuyorsanız, mülkiyet hakları, ifade özgürlüğü gibi temel alanlarda sıkıntı yaşanmıyor ise o ülkeye yabancı yatırım kaynakları akacaktır.

İtibar sorununuz varsa da durum biraz karışık hale gelebiliyor.

Türkiye’nin 2006, 2007 senelerine oranla çekebildiği doğrudan yabancı sermaye yatırımı miktarı neden son senelerde bu kadar düştü, cevaplanması gereken temel soru galiba bu.

Büyük törene devlet başkanları ve başbakanlar düzeyinde katılım profili bu soruya verilecek yanıt açısından sadece bir küçük gösterge.    

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi