İşxan Miroyev

İşxan Miroyev

Rusya ve Ukrayna arasındaki çekişmenin bir nedeni daha ortaya çıktı

Rusya Ukrayna’nın Azak su havzasını kullanım planlarına güvenmemekte. Bunun nedenlerinden biri de Kiev’in bu havzada NATO’yla beraber tatbikat yapma niyetidir.

Avrupa Parlamentosu Azak Denizi hakkındaki karar tasarısını onayladı ki bu yasa çerçevesinde Kırım ve Donbass özel temsilcisi atanmakta ve bölgedeki durumun gerilemesi üzerine Rusya’ya karşı yaptırımlar sertleştirilmekte.

Bu su alanının kullanımı Moskova ve Kiev arasındaki iki taraflı anlaşmaya bağlanmış ve Azak Denizi iç bölge olarak kabullenmiş. Azak’ın sularının kullanımının ana ilkeleri ve tarafların esas itirazları nelerdir? Son dönemde Azak etrafında oluşan durum hiç te kolay değil. Kırım ve Donbas’tan sonra bu sefer de Azak denizinin hukuksal durumu Rusya-Ukrayna arasındaki ilişkilerde sorun haline gelmiş.

2018'in Mart ayından itibaren durum daha da gerginleşti ki o dönemde Ukrayna sınır güvenliği Rusya’nın balık avcısı gemisi "Nordu" tutukladı. Ağustos ayında ise Herson limanında "Mekanik Pogodin" tankerini tutukladılar.

Moskova Kiev’in bu davranışlarını deniz terörizmi olarak değerlendirdi ve Kerç Boğazı'ndan geçen Ukrayna gemilerinin kontrolünü sıkılaştırdı. Bu sefer Ukrayna Rusya’yı gemilerin durdurulması ve kontrolü politikasını sertleştirmekle suçladı.

Ukrayna Dışişleri Bakanlığı Rusya sınır güvenliğinin bu davranışlarının yasal çerçevede olduğunu kabul etmesine rağmen Kiev halen de bu davranışları yasa dışı olarak açıklamakta ve Ukrayna Silahlı Kuvetlerinin Azak Denizi sahillerindeki güçlerini daha da artıracağını bildirdi. Deniz sahillerini sığınaklarla ve topçu sistemleriyle güçlendirmeyi planlıyorlar.

Daha da ötesi Kiev genel askeri tatbikat yapmayı planladıklarını açıkladı ve bu tatbikata deniz, kara ve hava güçlerinin "Rusya’nın denizden işgaline" karşı tatbikat olacağını duyurdu. Bir de Ukrayna sürekli Rusya’nın Kırım tarafından kendi topraklarını işgal etme girişiminde bulunabileceği tehdidinin olduğunu açıklamakta.

Hatırlatalım ki Kırım Cumhuriyeti ve Sivastopol 2014 baharında yapılan referandum sonucunda Rusya’ya dahil oldular. Kiev ise halen Kırım'ı "geçici olarak işgale edilmiş" kendi toprakları saymakta.

Rusya Ukrayna’nın Azak su havzasını kullanım planlarına güvenmemekte. Bunun nedenlerinden biri de Kiev’in bu havzada NATO’yla beraber tatbikat yapma niyetidir.

Hukuki açıdan bakarsak eğer Kiev NATO’yla böyle bir tatbikat yapmak isterse Moskova’nın onayını almak mecburiyetinde. Bu 2003'te uzlaşmaya varılan Azak Denizi ve Kerç Boğazı kullanım antlaşması çerçevesinde öngörülmekte. Bu belge Azak sorununun çözümü konusunda önemli bir çözüm kararı oldu ki SSCB’nin çözülüşünden sonra oluşmuştu.

Tabii ki SSCB döneminde Azak denizi iç denizdi ve kimse bunu tartışma konusu yapmıyordu. Sovyet yönetiminin izini olmadan hiçbir yabancı askeri gemi Azak Denizi'ne giremezdi. SSCB çözüldükten sonra Rusya ve Ukrayna’nın oluşumuyla yani 1991'den sonra Azak Denizi'nin statüsünü netleştirme tartışmaları yürütüldü. Tartışmalar Azak Denizi'nin ya iç deniz olarak kalması ya da yeni deniz sınırlarının belirlenmesi çerçevesinde yürütüldü. Tabii ki o dönemki tartışmalar iki ülkenin jeopolitik amaçları çerçevesinde değildi daha çok nakliyat hattı ve petrol yataklarına ulaşmak çerçevesinde idi. Moskova Azak Denizi'nin yüzde 50 paylaşmayı önerdi. Kiev ise ortadan bir sınır geçirmeden yana idi, yani her iki ülkenin sınırlarının eşit mesafede birbirinden uzak olmasını öneriyordu.

Tabii ki o dönemde Kırım Ukrayna’ya dahildi. Sorun Kerç-Yenikalsk deniz yolunun aidiyetini belirlemede yatıyordu ki bu Kerç Boğazı'ndan gemilerin geçmesinin tek yoludur. Sorunun tıkandığı yer ise Tuzla adasının kime ait olacağı idi ki Ukrayna kendisine Rusya ise kendisine ait olduğunu iddia ediyordu.

XX. yüzyıla kadar Kırım ve Rusya’nın kara toprakları arasında bulunan bu ada Kuban vilayetine bağlı idi. Sovyetler döneminde kanal yapıldı ve oluşan bu adayı da Kırım'a dahil etiler ki Kırım da Kerç-Yenikalsk deniz boğazı da Ukrayna topraklarına dahil edildi.

Tabii ki Kırım Rusya’ya katıldıktan sonra bu sorun ortadan kalktı mesele şudur ki Kiev halen de bu yarımadayı "kendi" toprakları sayıyor.

2003'te bu sorunların çoğu halloldu. Mesela, o dönemde yapılan anlaşmaya göre Ukrayna ve Rusya bayrakları altında yüzen ticari ve askeri gemiler ve bu iki ülke bayrakları altında yüzen ticari ve ticari olamayan yabancı gemiler bile buradan serbestçe hareket etme hakkını elde etti.

Ama 2003'te imzalanan bu anlaşma bile sorunların tümünü çözmedi. Özelikle de sınırları belirleme sorununu. İşte şu anda en çokda sorun olan bu konudur ki Ukrayna ve Rusya birbirine karşı kullanmakta.

Azak Denizi sorununun çözümü öyle hızlı beklenmiyor. Moskova’ya göre Kırım hukuksal olarak Rusya’ya geçtikten sonra bu toprakların hukuksal tartışması olamaz ama AB ve ABD öyle düşünmüyor. Kiev ise 2003'te varılan anlaşmayı iptal etme çabasındadır.

Bir de Avrupa Parlamentosu'nun Rusya ve Kırım'ı birbirine bağlayan Kırım köprüsünün inşaatına karşı itirazları var.

Olayların nasıl gelişeceğini zaman gösterir. Durumun daha da gerginleşeceğini düşünüyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
İşxan Miroyev Arşivi