Devlet korumasındaki kadınların kaldığı merkezde taciz iddiası

Yalova Kadın ve Rehabilitasyon Merkezi’nde grup sorumlusu sıfatıyla çalışan görevlinin, mevkisini kullanarak kurum içindeki engelli ve koruma altındaki kadınları taciz ettiği iddia ediliyor.

İddia edilen olaylar, zihinsel, fiziksel engelli ve koruma altına alınan kadınların barınıp tedavi gördüğü Yalova Kadın ve Rehabilitasyon Merkezi’nde geçiyor.

Adı geçen merkezde, grup sorumlusu sıfatıyla çalışan görevlinin, daha önce yine aynı alanda hizmet sunan ve Ankara’da bulunan bakanlığa bağlı başka bir kurumda çocuk eğitimcisi olarak uzun yıllar çalıştığı biliniyor. Fakat ne olmuşsa, birden o kurumdan tayinini istemiş ve olayların geçtiği Yalova Kadın ve Rehabilitasyon Merkezi’ne atanmış. Kendisi kurumda iki yıldan fazla bir süredir çalışmaya devam ediyor.

İddiaya göre, bahsi geçen görevli, kuruma geldiği andan itibaren üstleriyle kurduğu sağlam ilişkileri ve bulunduğu mevkinin verdiği yetkiyi kullanarak kurumda çalışan diğer personel üzerinde baskı kurarak personeli kendi istekleri doğrultusunda yönlendirir hale geldi; kurduğu baskı ortamı sayesinde çalıştığı kurum içerisinde sonu gelmeyen usulsüz iş ve işlemler gerçekleştirdi ve bunların hemen hepsi suç niteliği taşıyor.

Bahsi geçen görevlinin yaptığı iddia edilen usulsüz işlerden bazıları şunlar: "Kurumda kalan kadınlar için kullanılması gereken malzemeleri kendi özel kullanımı için almıştır. Örneğin, kurumda kalan kadınların kullanması için 3 adet terlik çıkartılması gerekirken 5 adet çıkarttı ve kayıtlara da 3 adet çıkartılmış gibi yazılmasını sağladı. Kurumda kalan kadınların elbise, ayakkabı gibi ihtiyaçları alınırken zaman zaman bunlar içerisinde kadınlara büyük ya da küçük gelen kıyafetleri "Değiştirmek için alıyorum" diyerek alsa da, daha sonra bu kıyafetleri asla geri getirmediği anlaşıldı."

Aynı görevlinin kurumda çalışan diğer elamanların imzalarını taklit ettiği, çalışanlara ait ve her bir çalışan için ayrı tutulan imza föylerini değiştirdiği ve bu şekilde kendisini tatilde olduğu günler için bile çalışmış gibi gösterdiği ve bu sayede de fazladan maaş aldığı da görevliye karşı yöneltilen iddialar arasında. Burada yer verilen imza taklidi olayı için ilgili kişiler savcılığa suç duyurusunda bulunacaklar.

İddia edilen usulsüzlükler böyle.

Ama şimdi, daha ciddi bir meseleye, taciz iddialarına bakalım...

İl müdürüne şikâyet sonuçsuz kaldı

Bu görevlinin her gece nöbetinde grup amirlerine ait odaya çekilerek grubunda yer alan ve bakımından sorumlu olduğu kadınlardan bir veya birkaçını yanına çağırarak kendisine masaj yaptırdığı iddia ediliyor. Konuyla ilgili olarak bilgi aldığım Avukat Handan Fırat durumu şöyle aktarıyor: "Kurum çalışanları aynı zamanda grup amirleri olan görevlinin, kurumda kalan kadınlara masaj yaptırdığını görüyorlar. İlk başta zararsız gibi görünen bu durum zaman içinde şekil değiştiriyor. Bahsi geçen görevli, kurumda bakım altında olan kadınları, gece nöbetlerinde amir odasına çağırdıktan sonra odanın kapısını kilitlemeye, ışıklarını söndürmeye başlıyor. Geldiklerini bildirmek, imza atmak ya da bilgi vermek için amirlerinin odasına gelen farklı bakım elemanları farklı zamanlarda benzer manzarayla karşılaşıyorlar. Bu kişiler odanın kapısını çaldıklarında içeriden sesler gelmesine rağmen kapının açılması için bir süre beklemek zorunda kalıyorlar ve kapı açıldığında ise hiç ummadıkları bir manzaraya, içeride bulanan ve koruma altındaki kadının üstünü topladığına, alt çamaşırını giymeye çalıştığına şahit oluyorlar. Yine bir iddiaya göre, bu görevli, kurumda kalan kadınlardan kendi grubunda olanların ağda gibi çok özel kişisel bakımlarını kaldıkları odalarda herkese açık şekilde yaptırmaya zorluyor, bu kadınların özel bölgelerine ağda yapılırken de kendisi karşılarına geçip izliyor, izlerken de kurumda kalan başka bir kadına da kendisine masaj yaptırıyor."

Fırat, bu usulsüzlüklere şahit olan bakım elemanlarının ilk başlarda itiraz etseler de bahsi geçen görevlinin tehditlerine maruz kaldıklarını, haklarında olumsuz rapor tutularak işten atılmakla korkutulduklarını anlatıyor: "Buna rağmen bazı çalışanlar duruma dayanamayarak karşılaştıkları usulsüzlükleri ilk önce kurum müdürlerine bildirmişlerdir. Kurum müdürleri konuyla ilgili işlem başlatacağını söyleyerek çalışanları gönderse de gereğini yerine getirmemiş, hiçbir işlem başlatmamıştır. Çalışanlar kurum müdürlerine yaptıkları şikâyet sonuçsuz kalınca Yalova Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı İl Müdürlüğü’ne giderek il müdürü ile görüşmüşlerdir. İl müdürü ise çalışanların bu şikâyetlerine karşılık ‘Benim eşim de öğretmen, o da öğrencilerine masaj yaptırıyor, ne var ki bunda?’ şeklinde cevap veriyor. Bu şekilde önce kurum müdürüne, sonra il müdürüne yapılan şikâyetler sonuçsuz kalıyor ve bu görevli, suç sayılan eylemlerini hiçbir engelle karşılaşmadan sürdürmeye devam ediyor."

Bu iddialar doğruysa eğer, anlaşılıyor ki bu görevli kurumun kaynaklarını ve bakım elemanlarını konumunu kullanarak gerek tehdit gerekse de ikna yöntemiyle kendi menfaatleri doğrultusunda hukuka aykırı bir şekilde kullanmış ve bunu sürekli hale getirmiş. Yetkili amirler ve müdürler ile kurduğu iyi ilişkiler neticesinde de yaptıkları takip edilmemiş, soruşturulmamış, kendisi kurum içerisinde istediği gibi hareket eder hale gelmiş.

Avukat Handan Fırat, bildirilen tüm bu usulsüzlüklere ilişkin olarak şikâyette bulunmaya hazırlandıklarını, bu süreçte en büyük destekçilerinin ise yine kurumda çalışan ve konuya büyük bir duyarlılıkla yaklaşan personellerin olduğunu, süreci birlikte sonuna kadar götüreceklerini sözlerine ekliyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi