Meslek adına utanç duyuyor insan

İnsan kendi kendine şu soruyu soruyor; söylenmemiş, yalan olduğu bu kadar açık olan bir cümle neden söylenmiş gibi kullanılır?

Geçen hafta Perşembe akşamı Artı TV’de Seçim Özel Programı’nda yerel seçimler öncesi HDP Eş Başkanı Sezai Temelli’yi konuk ettik.

 

Programı Artı TV’nin Ankara Temsilcisi Sibel Hürtaş modere etti. Ben, Derya Okatan ve İrfan Aktan da programda Temelli’ye merak ettiğimiz tüm soruları sormaya çalıştık.

 

Sorulardan birisi de, HDP’nin seçimlerde izlediği strateji üzerineydi. Bölgede kendi adaylarını çıkaran HDP, Batı’da başta bazı büyükşehirler olmak üzere pek çok seçim çevresine aday çıkarmamıştı. Bunun nedenini ve seçmenlerinin buna tepkisinin ne olacağını sorduk.

 

BAŞARILARINDA BİZİM DE PAYIMIZ OLUR

Temelli o sorulara mealen şu cevabı verdi; "Dedik ki 'biz aday çıkarmıyoruz'. Bizim aday çıkarmamamız bir seçenektir. Dolayısıyla bir demokrasi referandumu gibi her yerel kendi referandumunu yapsın. Hangi aday öndeyse demokrasi güçlerinin taleplerine ses olsun, ortaklaştırsın, alsın oyları Cumhur İttifakı karşısında demokrasi güçleri kazansın. Bunu yapmak orada demokrasi referandumunda aday olanın sorumluluğundadır. HDP seçmenleri buna rıza göstermiştir.

Stratejilerimiz net. Tek başına girdiğimiz yerlerde seçimi kazanacağız. Diğer yerlerde de 'Cumhur İttifakı'na kaybettirmek istiyoruz.

Ankara adayı HDP'ye vaatte bulunmayabilir. Ankara adayının bizimle bir yerde yolu hiç kesişmemiş olabilir. Ankara adayının demokrasi ile ilişkisini oturup tartmıyoruz. Biz demokrasi adına bir hamle yapıyoruz. …Mansur Yavaş da bilecek ki seçilmişse HDP oylarıyla seçilmiştir. HDP'lileri yok sayarak, Kürtleri yok sayarak, Ankaralıları yok sayarak siyaset yapamaz. O da işte bizim gücümüzdür. Ekrem İmamoğlu seçilmişse bilecek ki o kentte yaşayan 3 milyon Kürt'ün oyuyla seçilmiştir. …Biz bu riski alıyoruz. Seçmenlerimize diyoruz ki biz bu riski alacağız ve Türkiye'yi değiştireceğiz."

 

Bu sözleri TV’de canlı yayında söyledi.

 

Temelli, bölgede kendi adaylarıyla seçimde başarı elde edeceklerini, aday göstermedikleri yerde de demokrasiden yana olan güçlerin kazanması için mücadele ettiklerini söyledi.

 

Özel olarak İstanbul ve Ankara için de eğer Millet İttifakı’nın adayları olan Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş kazanırsa, bu başarıda Kürt seçmenlerin katkısının olacağını, bunun da adaylar tarafından fark edilmesi, dikkate alınması gerektiğini ifade etti. Yani İmamoğlu ve Yavaş seçilirse, bu başarıda Kürt seçmenlerin payı olacağını ifade etti.

 

NEDEN YALAN HABER?

Ertesi gün Hürriyet ve CNN Türk, Temelli’nin yukarıdaki sözlerini kendi bağlamından kopararak, söylenmediği açıkça belli olan bir cümleyi de tırnak içine (yani Temelli söylemiş gibi) alarak manşette kullandı. Üstelik 2 gün ana manşet olarak.

 

Örnek olarak Twitter'da haber şu şekilde verildi;

HDP Eş Genel Başkanı Temelli'den açık açık itiraf ve tehdit: "İstanbul ve Ankara'yı İmamoğlu ve Yavaş değil HDP yönetecek"

 

Haber bu kadar iddialı bir başlıkla ve söylenmeyen bir cümle söylenmiş gibi yapılarak sadece Temelli’ye değil, Ekrem İmamoğlu’na da, Mansur Yavaş’a da haksızlık edilmektedir. Elbette bu başlık en çok okuyucuya haksızlıktır.

 

İnsan kendi kendine şu soruyu soruyor; söylenmemiş, yalan olduğu bu kadar açık olan bir cümle neden söylenmiş gibi kullanılır?

 

Bu haberi yapanlar, bu başlığı, bu spotu atanlar ya da onlara attıranlara gerçek hiç mi ağır gelmiyor?

 

Hiç vicdan azabı duymuyorlar mı?

 

Bu haberleri yaparak Cumhur İttifakı’nın adaylarını desteklediklerini mi düşünüyorlar?

 

Elbette soruları çoğaltmak mümkün.

Ama bu soruların hiçbirine insanı, vicdanı temize çıkaracak hiçbir cevabın olmayacağı da açık. İnsanın ya da aklın bu kadar kendini güce teslim etmesi salt insani, hayatta kalma olarak da açıklanamaz.

Bilmediğimiz ve anlamadığımız daha derin bir ilişki olduğu açık.

Ama ne olursa olsun bu toplum vicdanında hedeflediklerinin tam tersi yönde bir etkiye yol açtıkları da açık. Tabii mesleki açıdan bize hissettirdikleri utanç da cabası.

"BİZ TÜM SEÇMENLERİN OYUNU İSTİYORUZ"

HDP Eş Başkanı Sezai Temelli’yi konuk ettiğimiz programın bir gün öncesinde ise yine Artı TV’de CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu’nu konuk ettik.

Onunla da adaylığını, projelerini ve genel siyasi duruma ilişkin bir program yaptık.

İmamoğlu sadece belediye başkan adayı olarak, İstanbul’u yönetmeye hazır bir aday değil aynı zamanda Türkiye’de siyasetin normalleşmesi için akil, makul, uzlaşmacı bir siyasi kişilik olarak da bir adım öne çıktı.

Nitekim, Hürriyet ve CNN Türk’ün Temelli ile ilgili çarpıtmasına İmamoğlu katıldığı "Mardinliler Vakfı Buluşması"nda yanıt verdi.

Oradaki konuşmasında İmamoğlu; "Tarzım değil ama burada paylaşacağım. Bu Hürriyet Gazetesi ‘HDP yönetecek’ diye manşet atmış. ‘HDP Yönetecek’. Bunu kim demiş? HDP’nin Eş Başkanı söylemiş. Söylememiş adam öyle bir şey ya, söylememiş. Yok böyle bir laf ya. Nereden çıktı yalan haberi manşete taşımak? Hürriyet gazetesine yakışır mı?

Aynı şey, CNN Türk. ‘Sezai Temelli: İstanbul ve Ankara'yı İmamoğlu ve Yavaş değil HDP yönetecek’. Yok böyle bir cümlesi ya! Ayıptır, yazıktır, günahtır! Utanın! Düzeltin kendinizi. Bu yalan haberi yapmaktan dolayı, milletin zihninde, kalbinde, vicdanında mahkûm olmak istemiyorsanız bu haberi düzeltin kardeşim." deme gereği duydu.

İMAMOĞLU HAZIR

Kendisinin konuk olduğu programda Kürt seçmenlerin kendisine oy verip vermeyecekleri konusuyla ilgili soru sorulduğunda mealen; "Eğer ben onların oyunu alabilecek bir dil tutturabilmişsem ne mutlu bana. Ama ben sadece onlarla değil AK Parti'lilerle de, diğer partililerle de aynı dili tutturmaya çalışıyorum. Tüm seçmenlerin oyunu istiyorum. Samimiyim ve onlardan biriyim" dedi.

O akşamki performansı ile Ekrem İmamoğlu, sadece Beylikdüzü’nde gerçekleştirdiği başarılı belediye başkanlığı ile değil, siyaseten sağduyuyu, sakinliği ve farklı kesimlerle ortak dili konuşabilmenin bir örneğini bize sunuyor. Bu haliyle de, İstanbul’u kazanmaya çok yakın bir performans çiziyor.

Sonucunu 31 Mart gecesi göreceğiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Murat Aksoy Arşivi