Hazreti Totem'in ihaneti

Dakikalar şeker gibi erirken, az önceki tekerlememizin şekerlemeye dönüşmesi için Ahmet Çakır'la hazreti toteme başvurup koltuk değiştirdiysek de, kâr etmedi...

Çok yorgunum, 
beni bekleme kaptan.
Seyir defterini başkası yazsın.
Çınarlı, kubbeli mavi bir liman; 
Beni o limana çıkaramazsın...

Galatasaray'ı cuma günü Erzurum karşısında izlerken, Porto maçı için endişelenip, Nazım'ın dizelerini mırıldandık. Masmavi okyanus kıyısındaki "Porto", "liman" anlamına geldiğinden, şiir, umutsuz vaka görüntüsündeki Galatasaray'ın durumuna cuk oturuyordu...

Fakat ilkyarı başlayıp da dakikalar ilerleyince, "Mavi Liman" dizeleri, yerini "I found my love in Porto(fino)"ya bırakmaya başladı.

38'de Nagatomo, 39'da Onyekuru yanlış vuruşlarla önemli fırsatları harcadı.

45'te ise kupa koleksiyoncusu, mayısta 37'inci yaşgününü kutlayan İspanyol kaleci Casillas, Sinan'ın yedi metreden şutunu ters bacakla çıkardı. Tamam, deneyim elbette önemli unsurdu ama Sinan topu yerden yuvarlamayıp da altına dokunarak birkaç santim havalandırsa, deneyim neyim fayda etmeyecekti...

Devre arasında, doğrusu galibiyete kimin daha yakın olduğuna ilişkin herhangi bir fikir oluşmamıştı bende de, sanırım izleyen iki takım taraftarında da. 

Ama henüz 4'üncü dakikaydı ki, saatli bomba Serdar'in göz göre göre yanlış adamı tutması, Portolu Musa kardeşin akıllı kafa vuruşuyla gole dönüştü.

"Eh" dedik, "233 milyon euroluk takımın karşısına 94 milyon euroluk takımla çıkarsan, şansın varsa gelir Hint'ten-Yemen'den, şansın yoksa beyim ne gelir elden..." 

Dakikalar şeker gibi erirken, az önceki tekerlememizin şekerlemeye dönüşmesi için Ahmet Çakır'la hazreti toteme başvurup koltuk değiştirdiysek de, kâr etmedi...

Neyse, bari bu vesileyle, üstadımla (Aman sakın Ahmet Çakar sanmayın ha; şükürler olsun ki Ahmet Çakır'la) cumartesi saat 10.00'da Artı Tv canlı yayınında buluşacağımızı muştulayalım.

Kaçıran pişman olur.

Söylemedi demeyin bak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi