Karşılaş-ma...

"Bu nasıl maç yazısı" diye celallenmeyiniz sevgili okurlar.

Takımlar sahaya çıktı.

Evsahibinde yedi yabancı sahada, dördü kulübede.

Erzurum'da sekiz yabancı sahada, üçü kulübede.

Cadde-i Dımeşk'e (Şam Caddesi) evrilen Cadde-i Kebir'den (İstiklâl Caddesi) doğan kulüpte bu kadar ecnebiyi artık hiç kimse yadırgamıyor.

Ama Şabala'lı, Scuk'lu, Thy'li (Lennart'ın soyadı bu; bir nevi Turkish Airlines) dadaşların, kıtlama çaya krema katma özentisi gibi bir çağrışım söz konusu.

Buraya kadar olan bölümü "edebiyat parçalama" olarak niteleseniz de lütfen bir kenara not ediniz, birazdan yine döneceğiz..

***

17'nci dakika.

Beş Galatasaraylı rakip cezaalanında.

Sağında üç, solunda bir arkadaşı, sadece topa dokunarak gol yapmayı umarken Rodrigues'in, sonuç getirmeyeceğini herkesin gördüğü şutu homurtulara yol açıyor...

Bunun adı, en hafif deyimle mesleki saygısızlıktır...

Bu pozisyon, bize otuzüç yıl önceki bir maçı hatırlatıyor: 

Ali Sami Yen'de ikinci yarının ortaları.

Maçın berabere sonuçlanması, Galatasaray'ın hiç işine gelmiyor.

Derwall, kanattan rüzgar gibi bindirip sıfırdan ortalarıyla seyirciyi coşturan Küçük Savaş'ı oyuna sokuyor. Bir dakika sonra Savaş öylesine sallapati bir top gönderiyor ki, o buzdolabı gibi Alman, elektrik çarpmış gibi yerinden fırlayıp "Raus" (çık dışarı) diye feryat ediyor. Ve saniyeler önce oyuna giren yedeğin yerine başka yedeği sahaya sürüyor.

Sonra ne oldu, biliyor musunuz?

Savaş Almanya üçüncü kümesine kadar düştü...

O günleri çok iyi bilen Terim beylere, Denizli beylere sorun "Memleketin gördüğü en iyi teknik direktör kim" diye, koro halinde "Jupp Derwall" diyeceklerdir.

Eee; göstersenize benzer cesareti...

***

Hani kenara not etmiştiniz ya. Oraya dönelim şimdi.

Dünkü maçta sahanın zengini kimdi?

Elbette Galatasaray.

Peki kadrosundaki en iyi futbolcu kim?

Bence Donk.

Ama siz "Onyekuru" diyeceksiniz.

Peki, öyle olsun.

Adamınız kaçıncı sınıf futbolcu?

Elbette ikinci sınıf.

İyi de bre süper ligin süper yöneticileri.

Şu tapon mallar yerine bizim minikleri uluslararası anlayışla yetiştirecek adamları bulmak bu kadar mı zor?..

Madem elalemin ıskartaya çıkmış ikinci sınıflarına razısınız, bari bu toprakların birinci sınıfına yönelin...

"Bu nasıl maç yazısı" diye celallenmeyiniz sevgili okurlar.

Ben ortada maç muç görmedim.

Gören varsa, aha da mail adresim yukarda. Bi zahmet bana da anlatsın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi