Benim güzel ülkem

Demek ki gidiyorlar. Kitapta yapılan röportajlarda gidenlerin tamamı bir daha dönmemek üzere o ülkeye yerleştiklerini belirtiyorlar.

Gelişmiş güzelliklerin en üst seviyede seyrettiği ülkenin mutluluktan bedbaht olmuş insanları, gazetelerin birinci sayfalarından ilan edilen ekonomik başarıları göremedikleri için sıklıkla göz doktorlarına başvuruyorlardı.

Tarifi mümkün olmayan görünmez başarıların mimarları kızınca haklı olarak soruyorlardı:

"Sizin gözünüz kör mü?"

Her fırçadan sonra koşarak gittikleri göz doktorları sorunun cevabını gayet rahat şekilde veriyorlardı:

"Hayır kör değilsiniz!"

Sorun böylece çözülmüş oluyordu. Ülke gelişiyor, ekonomi güzelleşiyor, enflasyon kendisine karşı verilen topyekûn mücadeleye rağmen kendi bildiği yolunda ilerliyordu.

Bu durum yüz seksen derecelik acı farkı oluştursa da izahı hiç de zor olmuyordu:

"Bunlar Birinci Dünya Savaşı sırasında milletimizi aç bıraktılar aç!"

(Efendim İkinci Dünya Savaşı olacaktı. Ama önemli değil yazılı tarihte bir düzeltme yapıp yanlış anlamaların önüne geçeriz.)

Ekonomik kalkınma mücadelesi yanında bir de yanlış yaşanmış tarihte de gerekli düzeltmeler yapılıyordu!

Ülke böylesine kıskandırıcı zaferlerle ilerleyince haliyle kıskananlar tribünü giderek kalabalıklaşıyordu.

O zaman da yerli-milli türkünün siyasi versiyonu devreye giriveriyordu:

"Kıs-ka-nan-lar çat-la-sın!"

Alın size bir başarı daha!..

Böylesine özel, güzel, tatlı bir ülke bırakılır mı?

Bazılarına göre evet bırakılır.

Nasıl?

Şöyle... Gözde Kazas ile H. İlksen Mavituna oturup -yok kalkıp dolaşarak- bir araştırma kitabı yazmışlar:

"Bu Ülkeden Gitmek!"

Nereye?

Nereye olursa. ABD, Avustralya, Avrupa'nın her ülkesi, hatta Güney Asya bile var. Latin Amerika'ya da gidenlerin olduğunu Uruguaylı damadımızın düğününde karısı için oynadığı Erik Dalı adlı türkü ile müthiş bir dans gösterisi yapmasından anlıyoruz.

New World Wealth tarafından yayınlanan Küresel Servet Göçü 2018 başlıklı rapora göre son üç yılda Türkiye'den 13.000 milyoner yurt dışına göç etmiş bulunuyor.

Demek ki gidiyorlar.

Kitapta yapılan röportajlarda gidenlerin tamamı bir daha dönmemek üzere o ülkeye yerleştiklerini belirtiyorlar.

2019'un başında durum böyle işte...

Benim güzel ülkem!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Nazım Alpman Arşivi