YSK neden yanıt vermiyor?

Muhalefet partilerinin tüm itirazlarını anında karara bağlayan YSK’nın eski Yargıtay Savcısı Avukat Ömer Faruk Eminağaoğlu’nun yaptığı itiraza karşı günlerdir süren sessizliği dikkate değer.

YSK, İstanbul seçimlerini 6 Mayıs günü iptal ettiğini açıkladı.

Ardından,

7 Mayıs’ta İYİ Parti bu kararın tekrar gözden geçirilmesi için başvurdu, YSK aynı gün dilekçedeki imzaların mürekkebi kurumadan; başvuruyu reddetti.

8 Mayıs’ta CHP İstanbul ilçe seçimlerinin de iptali için YSK’ya başvurdu, YSK 13 Mayıs’ta başvuruyu reddetti.

8 Mayıs’ta İYİ Parti de ilçe seçimlerinin iptali için başvuruda bulundu, YSK 13 Mayıs’ta bu başvuruyu da reddetti.

24 Mayıs’ta YSK’ya bir başvuru daha yapıldı

31 Mayıs’tayız, YSK’dan hâlâ ses yok…

Muhalefet partilerinin tüm itirazlarını anında karara bağlayan YSK’nın eski Yargıtay Savcısı Avukat Ömer Faruk Eminağaoğlu’nun yaptığı itiraza karşı günlerdir süren sessizliği dikkate değer.

Zira ortada YSK açısından zor bir problem var. 24 Mayıs’ta yapılan 20 sayfalık başvuruya göre, aslında İstanbul seçimlerinin iptaline neden olan sandık başkanlarının kamu görevlisi olma zorunluluğu diye bir kural aslında yok.

Nasıl mı?

Anımsatalım, sandık başkanlarının kamu görevlilerinden olma zorunluluğuna ilişkin yasa kuralı 16 Mart 2018 tarihinde yürürlüğe girdi. Anayasa’nın 67. Maddesi, seçimlere yönelik değişikliklerin ancak bir yıl sonra uygulanabileceğini öngörüyor.

Ama AKP 16 Nisan Anayasa Referandumu'ndaki pakete bir geçici madde ekledi. Bu maddede, "Seçimle ilgili değişiklikler ilk bir yıl içinde birlikte yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerinde uygulanabilir" ifadeleriyle, bir istisna getirildi. Ve söz konusu kural, 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimleri için uygulandı. Maddede, yerel seçimler ifadesi geçmiyor.

Gelelim, 31 Mart yerel seçimlerine…

16 Mart 2018’de yürürlüğe giren bu kural, yerel seçimler Anayasa Paketi'ndeki istisna içinde yer almadığından, uygulanabilme zamanı ancak 16 Mart 2019…

31 Mart yerel seçimlerinin başlangıç tarihi ne zaman?

Anayasa Mahkemesi, (2019/14 E.) kararında, Anayasa’daki "Seçimlere bir yıl kala ifadesi"ni, "sadece oy verme günü için değil seçim takvimi gözetilir" değerlendirmesini yapıyor. YSK, 31 Mart seçim takvimini Ocak ayında açıkladı. Dolayısıyla ocak ayında sandık başkanlarının kamu görevlisi olması diye bir zorunluluk yoktu.

Bu haliyle YSK’nın "sandık başkanları kamu görevlisi değildir" diyerek, aldığı kararın hiçbir hukuki alt yapısı yok.

Tam bir hukuk rezaleti,

Ama YSK binasında büyük bir sessizlik var…

***

Bu itirazlar karara bağlanmadan, YSK’nın seçim takvimi de işliyor. Bu hafta sandık kurulları oluşturuldu.

Ama neye göre oluşturuldu, nasıl oluşturuldu işte burada yine problem var.

Öncelikle YSK, bu başvuruyu karara bağlamadan sandık kurullarını oluşturamaz, zira eğer bu seçim tekrarı ise YSK’nın bu başvuruyu kabul etmesi halinde aynı kuralların işlemesi söz konusu olacak…

YSK başvuruyu reddeder ve bu hukuk rezaletini görmezden gelirse ortada yine çok sayıda soru işareti var.

YSK’nın gerekçeli kararından anlaşılıyor ki; Kurul "kamu görevlisi" kapsamında kendi kafasına göre bir kısıtlama getirmiş. Gerekçeli kararda, kamu görevlisi olmayan sandık başkanları sayılırken, "banka çalışanı" ifadesinin bulunması dikkat çekiyor.

Banka çalışanı ama hangi banka? Sermayesinin belli oranda devlete ait olan bankaların memurları farklı, özel banka memurları farklı statüde.

Ceza yargılamasında banka memurları, işledikleri suçlar açısından kamu görevlisi kapsamında ele alınıyor. Çeşitli yasalarda 7 kalem "kamu görevlisi" tanımı yapılıyor.

Tek bir kamu görevlisi tanımı yok.

Ancak gerekçeli karardan anladığımız kadarıyla, "kamu görevlisi" olarak sadece 2 kalem kamu görevlisi değerlendiriliyor ve sadece MEB ve HSK dikkate alınıyor.

Peki bu seçimde nasıl olacak? 23 Haziran seçimlerinde Kurullar, kamu görevlilerini nasıl belirleyecek? YSK’nın gerekçeli kararında, kamu görevlisi tanımında da karışıklık olduğu aşikâr… Bunun için YSK’nın kamu görevlisi tanımı için bir genelge yayınlaması gerekiyor.

Bugün YSK’ya "Kamu görevlileri için genelge çıkarın" başvurusu yapılacak, bakalım YSK bu başvuruya nasıl yanıt verecek? Yoksa yine sessiz mi kalacak?

***

Sandık başkanlarının kamu görevlisi olmadığı gerekçesiyle seçimleri iptal eden YSK’nın 7 üyesinin işi seçimleri iptal etmekle bitmiyor.

Seçimin iptal kararına ilişkin gerekçe, çelişkilerle dolu olunca yeni seçimi idare etmek de bir o kadar zor.

Hem hukuk hem siyaset çevreleri İstanbul seçimlerinin iptal edilmesi halinde tam bir kaos ortamının doğacağını söylerken tam da buna işaret etmişti. İstanbul seçimlerine 23 gün kala, koskoca bir hukuki kaosla karşı karşıya YSK…

YSK’nın 7 üyesinin işi artık daha zor…

O 7 üyeden İlhan Hanağası’nın eşi Nur Hanağası’nın AKP’den milletvekili aday adayı olduğunu yazmıştık.

YSK üyesi Zeki Yiğit'in kim olduğuna bakmakta da yarar var. Zira Yiğit, Ankara’nın yargı muhabirlerinin yakından tanıdığı bir isim. YSK üyeliğinden önce Adalet Bakanlığı’nda uzun yıllar bürokratlık yaptı.

İsmi, tüm Türkiye hakkında verilen dinleme kararını savunduğu metinlerle Ankara’da anımsanıyor.

Ne olmuştu?

2013 yılında tüm Türkiye hakkında dinleme kararı verilmişti. YARSAV o zaman bu dinleme kararı ile ilgili Danıştay’a iptal davası açmıştı. O davada Adalet Bakanlığı, kararı savunan bir metin gönderdi. O metinin altında üç bürokratın imzası vardı.

O bürokratlardan biri Zeki Yiğit'ti…

Diğer ikisi ise şu an FETÖ’den cezaevinde.

Şimdi YSK üyelerinin önünde zor sınavlar var.

Önümüzdeki 23 gün sadece İstanbul’da miting meydanlarında yer alan adaylar için değil, YSK için de hayli sıcak geçecek…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi