1 Eylül Dünya Barış Günü mitingine katılım çağrısı

1 Eylül Dünya Barış Günü mitingine katılım çağrısı
Tertip komitesi İstanbul'daki 1 Eylül Dünya Barış Günü mitingine çağrı yaptı.

Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda 2 Eylül'de yapılacak 1 Eylül Dünya Barış Günü Mitingi'ne TMMOB Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şube binasında düzenlenen basın toplantısıyla katılım çağrısı yapıldı.

Aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP), Emek Partisi (EMEP), Halkevleri, İnsan Hakları Derneği (İHD) ve DİSK'in de bulunduğu siyasi partiler, sendikalar ve demokratik kitle örgütleri açıklamada imzacı olarak yer aldı.

'SİVİL KATLİAMLAR VE LİNÇ KÜLTÜRÜ YAYGINLAŞIYOR'

Miting Tertip Komitesi adına ortak açıklamayı Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Erdal Güzel yaptı. Miting için yasal başvurunun yapıldığı bilgisini veren Güzel, 2 Eylül Pazar günü saat 15.00'te Bakırköy’de kutlanacak 1 Eylül mitingine katılım çağrısında bulundu:

"Sivil katliamı, linç kültürü ve işkence yaygınlaşıyor. Şehirler, yerleşim yerleri, tarihi dokusuyla birlikte bombalarla yıkılıyor, yakılıyor. Tarım arazileri, ormanlar, akarsular tüm canlı unsurlarıyla birlikte tarumar ediliyor, yok ediliyor. Küresel düzen denilen yapılanma ve ilişkiler,  ekonomik-mali, siyasal, toplumsal ve ideolojik boyutları olan sistemsel ve yaşamsal bir kriz tehdidi ya da süreci içinden geçiyor. Emperyalist/kapitalist dünya ve ekonomik-mali ilişkiler düzeni ile bu düzenin çarkına dişli olmuş tüm iktidarlar kriz sarmalının bir parçası. Çıkışsızlık ve çözümsüzlük yapısal, bütünsel ve derin. Ortadoğu coğrafyası, bu çatışmaların en kanlı ve yıkıcı yaşandığı yerlerin başında geliyor. Türkiye emekçileri de bütün Ortadoğu halkları gibi bu zalimliğin sonuçlarını yaşıyor."


Açıklamada HDP, EMEP, Halkevleri, İHD ve DİSK'in temsilcileri de yeraldı.

‘TEK ADAM İKTİDARI KOMŞU HALKLARA VE KENDİ YURTTAŞLARINA DÜŞMAN’

"24 Haziran seçimleriyle düğmesine basılan tek adam rejiminin içeride ve dışarıda savaş politikalarını sürdürmeyi varlık nedeni olarak gördüğünü" belirten Güzel, "İktidar, komşu halklara, kendi yurttaşlarına düşman muamelesi yapıp onları bastırmadan da bu politikaları sürdüremez. Türkiye, 21. yüzyılın ilk çeyreğinde hem toplum olarak kendi içinde, hem de devlet olarak komşularıyla ‘Savaş hali’ içinde olan bir ülkedir artık. Bu yılın en büyük bütçesini 40,4 milyar TL olarak savaşa ayırmıştır. Bu demektir ki, savaş hali ve savaş bütçesiyle, ekonominin krizli hali ve giderek ağırlaşan sonuçları arasındaki ilişki çok daha açık ve dolaysız hale gelecek" dedi.

‘YAŞASIN ÖZGÜRLÜK VE BARIŞ MÜCADELEMİZ’

 Krizsiz ve savaşsız bir toplum ve yaşamın mümkün olduğunu söyleyen Güzel sözlerine şöyle devam etti: "Bizler dünyamızın, bölgemizin ve ülkemizin onulmaz felaketlere sürüklendiği tarihi zamanlardan geçtiğimizin bilincinde olarak diyoruz ki; sömürünün olmadığı bir toplum, ülke ve dünya hayal değil. Demokrasiyi ve adaleti, halkın katılımı ve iradesiyle, işçi-emekçi kardeşliğiyle, toplumsal dayanışma, paylaşım ve örgütlenmeyle kurmak, geliştirmek, yaşatmak mümkün. Dil, din, renk, ırk-milliyet ayrımı olmadan eşitlik temelinde, kardeşçe, özgürce ve barış içinde bir arada yaşamak mümkün. Savaş, ölmek öldürmek kültürü bir kader değil. Özgür ve insani bir dünya kurmak bizim elimizde. Böyle bir dünya istemek bizim hakkımız. Çünkü biz milyonlar ve milyarlarız, dünyanın her yerindeyiz. Çalışanlar, üretenler, yeryüzü zenginliklerini yaratanlarız. Bizler diyoruz ki işçiler, emekçiler, kadınlar, dünyanın tüm sömürülenleri ve ezilen halkları, kardeşleşme ve dayanışma içinde, savaşlara karşı barışı kazanmak için seslerini, güçlerini ve eylemlerini birleştirirse mümkün olan gerçeğe dönüşecektir. Yaşasın demokrasi, özgürlük ve barış mücadelemiz. Yaşasın 1 Eylül Dünya Barış Günü."

(HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar