10 Ekim davasında 10 sanığa 101'er kez ağırlaştırılmış müebbet talebi

10 Ekim davasında 10 sanığa 101'er kez ağırlaştırılmış müebbet talebi
Savcı Ankara Katliamı davasında mütalaasını açıkladı. Sanıklara 101'er kez ağırlaştırılmış müebbet istendi. Müşteki avukatları mütlaada devletin sorumluluğunun üstünün örtüldüğünü söyledi.

Esra KOÇAK MAYDA


ARTI GERÇEK - IŞİD’in 10 Ekim 2015 tarihinde düzenlediği canlı bomba saldırısı nedeniyle 103 kişinin hayatını kaybettiği ve kamuoyunda '10 Ekim Katliamı' olarak bilinen davanın 9'uncu blok duruşması Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye devam ediyor. Dün başlayan davada savunma avukatları mahkemeye delil dosyalarını sunarak savunma yaptı.

Avukatlar savunma yaptığı sırada katliamda hayatını kaybeden ailelerin yakınları mahkeme heyetine 'adil yargılama' yapmadıkları gerekçesiyle tepki gösterdi. Saldırıda oğlunu kaydeden bir anne mahkeme heyetine "Siz adil yargılama yapmıyorsunuz, bu durum bizim vicdanlarımızı sızlatıyor" diyerek tepki gösterdi. Mağdur yakınlarına müdahale eden hakim avukatların zaten savunma yaptığını belirterek, "Ben sizi mi dinleyeceğim yoksa avukatları mı?" diyerek mahkemeye ara verdi. Yaşanan olaylar nedeniyle mağdur ailelerden bazı kişilerin fenalık geçirdiği belirtildi.

SAVUNMA MAHKEMEYE 182 KLASÖR SUNDU

10 Ekim 2015 tarihinde Ankara Tren Garı önünde gerçekleşen katliamın dokuzuncu duruşması Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye devam ediyor. Savcının mütalaa vermesi beklenen 9’uncu tur duruşmalarında mağdur avukatları İlke Işık ve Tonguç Cankurt 182 klasörden oluşan dava dosyalarını ve delilleri mahkemeye sundu.

"Türkiye'nin en büyük katliamının sorumlularının yargılanması için çabalamaya devam ediyoruz" diyerek savunmasına başlayan Avukat Işık, katliamda sorumluluğu bulunan tüm kamu görevlilerinin yargılanması taleplerini bir kez daha mahkeme heyetine iletti.

"DOSYADA KATLİAM PLANI BİLE YOK"

Savunmasına "Bu basit bir dava değil, biz adaletin yerine gelmesini istiyoruz" diyerek devam eden Işık, "182 dosyayı iğne ile kuyu kazar gibi topladık ve mahkeme heyetine sunduk. Sayın savcı, sayın hakim ne kadar incelediler bilmiyorum ama biz her dosyayı tek tek inceledik. Mahkeme şimdi esas hakkında mütalaa istiyor. Nasıl olacak bu? Tüm deliller toplanmadı, tüm sorumlular yargılanmadı, tüm iletişim ve istihbarat raporları, Antep savcılığından istenen ve dosyada yer alması gereken katliam planına ilişkin dosyalar eklenmedi. Katliam planı dahi henüz konuşulmadı" diyerek esas hakkında mütalaa istenmesine tepki gösterdi.

"ADİL YARGILAMA YAPILMIYOR"

Katliamın planlayıcı olan Yunus Durmaz'ın iletişim tespit raporları ile Antep savcılığından gelen ve IŞİD'in ne kadar aktif olduğunu belgeleyen hiç bir belgenin mahkeme tarafından dikkate alınıp incelenmediğini belirten Işık, bu belgeler incelenmeden yapılan yargılama ile adil bir yargılamanın söz konusu olamayacağına dikkat çekti.

"SORUMLULUĞU OLAN TÜM KAMU GÖREVLİLERİNE SUÇ DUYURUSU"

Mahkemenin belge ve bilgileri dikkate almadan yargılama yaptığına dikkat çeken Avukat Tonguç Cankurt, "Katliamda sorumluluğu olan başta Antep Emniyeti, Milli İstihbarat Teşkilatı, İçişleri Bakanlığı ve mahkeme heyeti olmak üzere tüm sorumlular" hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını belirtti.

"GİRAY'IN İSMİ YARGITAY ÜYELİĞİ İÇİN GÜNDEME GELMİŞTİ"

Davanın hakimi Selfet Giray'ın Yargıtay üyeliğine ilişkin çıkan haberlere göndermede bulunan Cankurt, Giray'a hitap ederek "Dava gerçeklere göre mi yoksa sizin kariyer hedeflerinize göre mi yapılacak?" diye sordu. Cankurt mahkeme heyetinin kendilerine sunulan belge ve delilleri incelemediği için adil yargılama yapılmadığına dikkat çekti.

"VİCDANIMIZ SIZLIYOR ADİL YARGILAMA YAPIN"

Mahkemeyi izleyen aileler ise duruma tepki gösterdi. Bazı mağdur yakınları fenalık geçirirken, mağdur yakını olan bir anne "Vicdanımız sızlıyor, adil yargılama yapın" diyerek mahkemeye tepki gösterdi.

Mahkemeye verilen aranın ardından devam edildi. Aranın ardından savunmalara devam edildi. Mahkemeye mağdur ailelerinin duruma tepki göstermesi nedeniyle ara verilmesine eleştiren Avukat Gülşah Kaya, "bir hışımla ara vermeden önce kızdığınız o insanlar bu davanın seyircisi değil, katılanları, yakınlarını kaybetmiş kişilerdir. Burada usul işletilmediği için o insanlar bu şekilde tepki gösteriyor. Size sunduğumuz 90'ıncı klasörde Sanık Mehmet Baraç'ın arapça ses kaydı var. Bunları bilirkişi inceleyip bize sunması gerekirken biz gidip arapçadan çevirttik. Sanık oarada bir İslam devletinden Üsama Bin Ladin'den bahsediyor. Bunların hiçbiri bu dosyada yer almıyor" dedi.

SAVCI MÜTAALASINI AÇIKLADI

36 sanığın yargılandığı davada cumhuriyet savcısı, 10 sanığın "kasten öldürmek" suçundan 100'er kez, "anayasayı ihlal" suçundan da birer kez olmak üzere 101'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapsini talep etti.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada cumhuriyet savcısı esas hakkındaki görüşünü açıkladı.

Savcı, sanıklardan 10'unun "100 kişiyi kasten öldürmek" suçundan 100'er kez, "anayasayı ihlal" suçundan da birer kez olmak üzere 101'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapsini istedi.

"KASTEN ÖLDÜRMEYE TEŞEBBÜS"

Sanıklar hakkında "kasten öldürmeye teşebbüs" ve "terör örgütü faaliyeti çerçevesinde patlayıcı madde bulundurmak" gibi suçlardan ayrıca ceza talebinde bulunan savcı, 9 sanığa çeşitli suçlardan süreli hapis cezası istedi.

Savcı, yakalanamayan 16 sanığın dosyasının ayrılmasını, yargılama sırasında ölen bir sanık hakkındaki kamu davasının ise düşürülmesini istedi.

SORUMLULARIN ÜSTÜ ÖRTÜLDÜ

Mütalaadan sonra açıklama yapan 10 Ekim Davası Avukat Komisyonu, devlet görevlilerinin sorumluluğu bağlamında bir ilerleme sağlanmadığını ve sorumlulukları olanların yargılamaya dahil edilmediğini söyledi. Bu nedenle mütalaaya tepki gösteren avukatların ilgili açıklaması şöyle:

"10 Ekim Akara Katliamı davasında, 12.06.2018 tarihli savcılık mütalaası ile sanıklar Esin Durgun, Hatice Akaltın, Yakup Yıldırım, Suphi Alpfidan, Yakup Karaoğlu, Mehmeddin Baraç, Nihat Ürkmez, Abdulhmit Boz, Burak Ormanoğlu açısından işid terör örgütüne  üyelikten, Erman Ekici ısından terör örgütü yöneticiliğinden ceza, anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüsten  suç duyurusunda bulunulmasına,

Abdulmuttalip Demir, Talha Güneş, Metin Akaltın, Yakup Şahin, Hakan Şahin, İbrahim Halil Alçay, Resul Demir, Hacı Ali Durmaz, Hüseyin Tunç açısından anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüsten, terör eylemi kapsamıda canavarca hisle tasarlayarak insan öldürme ve öldürmeye teşebbüsten ceza verilmesi,

Yakalanmayan İilhami Balı, Savaş Yıldız, Edremit Türe, Deniz Büyükçelebi, Yakup Selağzı, Kasım Dere, Nusret Yılmaz, Mustafa Delibaşlar, Walentine Slobodjanjuk, Muhammed Zana Alkan, Ömer Deniz Dündar, Cebrail Kaya, Ahmet Güneş, Kenan Kutval, Bayram Yıldız, Hasan Hüseyin Uğur açısından dosyanın tefrik edilmesi talep edildi.

KATLİAMA DAHİL OLANLARA SADECE ÖRGÜT ÜYELİĞİNDEN CEZA İSTENDİ

Katliama göz yuman, sorumluluğu bulunan hiçbir kamu görevlisi yargılamaya dahil edilmeyerek devletin sorumluluğunun üstü örtülmüştür. Tüm delillere, dosyaya sunulan bilimsel görüşlere rağmen insanlığa karşı  suç yönünden cezalandırma talebimiz gözardı edilmiştir.

Katliamla ilişkili, yöneticilik konumunda olan sanıkların bir kısmı için sadece üyelikten ceza talep edilmiştir. Mevcut sanıklar dışında katliamla ve sanıklarla ilişkili kişiler dosyaya dahil edilmemiştir.

Dosyaya gelen binlerce bilgi ve belgeye rağmen 2.5 yıl önceki iddianamenin de gerisine düşen, devletin her kademedeki sorumluğunu ısrarla yok sayan mütalaa kabul edilemez."

SALDIRI SONUCU 103 KİŞİ HAYATINI KAYBETMİŞTİ

10 Ekim 2015 tarihinde Ankara Tren Garı önünde KESK, DİSK, TMMOB ve TTB’nin düzenlediği Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi’nde IŞİD’li iki canlı bombanın saldırısı ile 103 kişi yaşamını yitirmiş ve 400’ü aşkın kişi yaralanmıştı. Katliamdan bir yıl sonra başlayan dava iki yıldır sürüyor. Davada 19’u tutuklu 36 sanık yargılanıyor.

İLGİLİ HABER: 10 EKİM AİLELERİ MÜTALAAYI PROTESTO ETTİ

Öne Çıkanlar