24 Haziran: Neden bu kadar erken?

Apartman yöneticisini seçmek için bile daha uzun zamana ihtiyaç duyulur! İyi de neden bu kadar acele? Zaman, milli ittifakın ve Erdoğan’ın başkanlık hayallerinin aleyhine işliyor da ondan...

Haftalardır, hatta aylardır "erken seçim" seçeneğinin gündemde tutulmasından belliydi. Devlet Bahçeli, erken seçim için işaret fişeğini ateşledi. Yarım saat görüşüldü. Ve Cumhurbaşkanı Erdoğan "baskın seçim" tarihini açıkladı: 24 Haziran.

Bir arkadaşımın dediği gibi, apartman yöneticisini seçmek için bile daha uzun zamana ihtiyaç duyulur! İyi de neden bu kadar acele? Zaman, milli ittifakın, özellikle de Erdoğan’ın başkanlık hayallerinin aleyhine işliyor da ondan...

- HERKES BİLİYOR... Her gün TL değer kaybediyor ve görünen o ki bu gidişat hızlanarak devam edecek. İnşaat sektörü dahi gerileme dönemine girdi. Kredi borçlarında, özellikle Kgf (Kredi garanti fonu) geri ödemelerinde çok ciddi sorunlar yaşanıyor. Danıştığım finansçılara göre bunun emareleri Mayıs-Haziran’da ortaya çıkacak. Kısacası öyle faiz düşürerek, ölümle tehdit ederek, mega ultra projeler ilan ederek geminin daha fazla yüzmeyeceği ortada.  

- SAVAŞ HESAPLARI: Afrin operasyonu, aşırı sağcı ittifakın oylarına kısa süreli bir yükseliş olarak yansıdı. Ancak anketler, savaşın sönümlenmesiyle oyların inişe geçtiğini ortaya koydu. 50+1’i garantileyen tek bir güvenilir anket, araştırma yok. Öte yandan, seçim takviminin bu kadar erkene çekilmesi, sınır ötesinde değişen (Suriye, Irak) hesaplar ve ortaklıklarla da bağlantılı olabilir.

- OHAL SIKINTISI: İlerleme raporu her ne kadar önemsenmiyor gibi karşılansa da, OHAL uygulamalarının hiçbir yanıyla meşruiyeti kalmadı. İyi de daha ne kadar uzatacaklar OHAL’i? Her üç ayda bir "devam" demenin maliyeti büyüyor. Öte yandan Saray’ın, OHAL’de seçim yapmaktan başka şansı yok. Öyleyse, herşey "kontrol" altındayken seçim yapmalı... Nasılsa Başkanlıkla birlikte OHAL rejiminin bin beteri uygulanacak, hesap bu.

ÇEMBER DARALIYOR

  • BAHÇELİ TEHLİKESİ: MHP liderinin "sosyal, toplumsal, ekonomik menfi faktörler"e dikkat çekerek milli mutabakatın selametine işaret etmesine dikkat... Orta ve uzun vadede ittifakın çatırdama ihtimali var demek.
  • İYİ PARTİ VE BAĞIMSIZ ADAYLAR FAKTÖRÜ: Anketler ve nabız yoklamalar, İYİ Parti’nin, AKP ve MHP’den soğuyan sağ seçmeni cezbettiğini gösteriyor. Buna, Kılıçdaroğlu’nun reaktif, zayıf siyasetinden bıkan CHP seçmeni de dahil. Baskın seçim, aynı zamanda İYİ Parti’yi engelleme, zayıflatma hamlesi. Böylece hem İYİ’nin, hem de sürpriz bağımsız adayların hareket kabiliyetini kısıtlama hesabı yapılıyor.
  • SEÇMEN BU METALDEN YORULDU: Erdoğan partisindeki metal yorgunluğundan bahsediyor. Ama seçmen de bu metale maruz kalmaktan yorgun. Devamlı bir teyakkuz hali, devamlı bir düşmanlık, huzursuzluk... Bu kadar gerilim, nefretten ve ötekileştirmekten beslenen seçmeni bile bir süre sonra yorar. Evet 24 Haziran, AKP için hiç iyi bir zaman değil. Ama daha fazla beklemek, riski artırıyor.

ÇÖZÜM SEÇİMDE Mİ?

Öte yandan, sanki herşey normalmiş gibi seçime gitmek, seçimi konuşmak da bir tuhaf. Sanki seçim olursa tüm sorunlar çözülecek havası yaratılıyor... Muhalefet partileri dahil, başka bir çıkış yolu önerebilen, gören yok. CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan mesela, "Türkiye’nin esaslı ve ciddi sorunlarının" seçimle çözüleceğini ifade etti.

Acaba CHP’nin, Türkiye’nin sorunlarına dair şimdiye kadar geliştiremediği bir önerisi mi var? Seçime, toplumsal mutabakat önerisiyle mi gelecek? Birleştirici olmayı başaracak mı, yoksa kendi kum havuzunda oynamaya devam mı edecek?

1.5 yıldır, adına OHAL denen keyfi, yıkıcı, tekçi bir rejimle yönetiliyoruz. Bu ortamda adil, güvenilir, şeffaf bir seçimden yine uzak olacağız. Seçmenin başka çaresi yok, "son ve tek şans"ı sandığa gitmek ve oyunun takipçisi olmak.

Milli ittifakın 50+1’i garanti değilken seçim sürecinin gergin geçme ihtimali yüksek. İşler istendiği gibi gitmez, Erdoğan açısından risk faktörleri minimize edilmezse son dakikada seçim de iptal edilir... "Tekrar seçim" de denir, hiç şaşırmayın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi