'Adalet ve barış isteği suç olamaz'

'Adalet ve barış isteği suç olamaz'
İnsan hakları savucusu Ömer Faruk Gergerlioğlu, hakkında açılan 'terör örgütü propagandası' suçlamasını reddederek, 'Bu dava hukuki bir dava değil siyasi davadır' dedi.

HABER MERKEZİ- İnsan hakları savucusu ve Artı Gerçek yazarı Ömer Faruk Gergerlioğlu, kendisi hakkında Kocaeli 2. Ağır ceza mahkemesi tarafından açılan davayla ilgili olarak bir basın açıklaması yaparak, "Adalet ve barış isteği suç olamaz. Bu dava hukuki bir dava değil, insan hakları, demokrasi talebinde bulunan pek çok kişiye açılan davada olduğu gibi siyasi bir davadır." dedi

Gergerlioğlu, Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından "terör örgütü propagandası"suçlamasıyla açılan davada  yer alan iddialara temel olarak adalet, barış ve insan hakları konulu gazete yazılarının, sosyal medya paylaşımlarının alındığını belirterek,  "Çocuklar ölmesin, analar ağlamasın" temalı bir etkinlik fotoğrafı için kardeşliğe, barışa, çözüme davet eden sözlerim propaganda kapsamında değerlendirilmiş,  ayrıca Kolombiya barış sürecinin Türkiye’de de gerçekleşebileceğine dair bir paylaşımım ve hatta IMC TV’de program konuğu olmam da (konuşma içeriğinden bağımsız) suç olarak gösterilmiştir." ifadelerini kullandı.

Yıllardır bu  ülkede insan hakları için mücadele ettim, adalet, kardeşlik ve barışın gerçekleşmesi için gerek sivil toplumda gerekse de tüm yazılarımda doğru bildiğimi yazdım diyen Gergerlioğlu açıklamasında daha sonra şunları söyledi:

"Farklı ırkın cenazesinin toprağa verilmesini bile engelleyecek bir ortamın oluşmaması için çok mücadele ettim. Ancak yanlış politikaların neticesinin ortaya çıktığı bugünlerde  insan hakları ve barış gayretimin karşılığında hakkında dava açılanlardan biri de ben oldum.

'İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARI ZAYIFLATILMAYA ÇALIŞIYOR'

Hukuk dışı yöntemlerin uygulanmaya çalışıldığı zamanlarda en çok insan hakları savunucuları zayıflatılmaya çalışılır. Çünkü hukuku ayakta tutacak aktiviteler bundan hoşlanmayanlar için çok rahatsız edicidir. Ancak insan hakları savunucuları için böylesi zamanlar, yıllardır söylediklerinin doğrulandığı ve onlara daha çok iş düşen zamanlardır. Hangi engelleme olursa olsun kimlik ayırt etmeksizin tüm mağdurlar ve mazlumlar için insan hakları istemeye devam edeceğim. Biliyorum ki toplumsal kurtuluşumuz,  kötüyü değil, iyiliği, insaniyeti, hakkı, adaleti, vicdanı örnek almakla olacaktır.

'HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ BALÇIKLA SIVANAMAZ'

İnsan hakları ve barışı çözüm süreci öncesinde de, çözüm sürecinde de, sonrasında da hep istedim. İnsan hakları savunucularının istekleri zamana, güce, konjonktüre göre değişmez. Siyasi döneme göre suç tanımı değişmez. Barış ve demokrasiden uzaklaşılan bir ortamda yaptığınız normal işler anormal görülebilir ama hukukun üstünlüğü balçıkla sıvanamaz.

Bu dava hukuki bir dava değil, insan hakları, demokrasi talebinde bulunan pek çok kişiye açılan davada olduğu gibi siyasi bir davadır. Türkiye’nin dünya hukuk tarihinde olumsuz örneklerle anılacak olmasının hesabını verecek yok mudur? Türkiye’nin dünya insani ve hukuki gelişim endekslerinde sürekli son sıralara düşmesi boşuna değildir. Üzücü olan halen önemli bir topluluğun siyasi ve dini gerekçelerle bu hukuksuzluğa sessiz kalmasıdır. Bütün bunlara rağmen tüm insanlar için eşit, adil bir yaşamı isteyeceğimi ve ilkelerimden geri adım atmayacağımı kamuoyuna deklare ederim."

 

Öne Çıkanlar