Af Örgütü: Uygur öğrenciyi serbest bırakın

Af Örgütü: Uygur öğrenciyi serbest bırakın
Uluslararası Af Örgütü geçtiğimiz yılın Aralık ayından beri haber alınamayan Uygur öğrencinin serbest bırakılması için acil eylem çağrısı yayınladı.

ARTI GERÇEK - Uluslararası Af Örgütü, 26 Aralık 2017’de Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ne döndüğünden beri kendisinden haber alınamayan Uygur öğrenci GuligeinaTashimaiti’nin serbest bırakılması amacıyla acil eylem kampanyası başlattı. Kampanya ile Uygur öğrencinin uluslararası olarak tanımlı bir suç işlediğine dair yeterli, güvenilir, geçerli kanıt olmadığı ve uluslararası standartlar gereğince adil yargılanması mümkün kılınmadığı sürece kendisine yönelik tüm suçlamaların düşürülmesi istenirken Tashimaiti’nin zorunlu eğitim kamplarından birinde gözaltında tutulduğundan ve işkence ile diğer kötü muameleye uğradığından endişe ediliyor.

AİLESİ İÇİN ENDİŞELENDİĞİNDEN DÖNMÜŞTÜ

Malezya Teknoloji Üniversitesi’nde okuyan Uygur öğrenci, Sincan Uygur Özerk Bölgesi (SUÖB) Yiri şehrine Şubat 2017’de yaptığı ziyaretin ardından ailesiyle iletişime geçememişti. SUÖB’de Uygurlara ve diğer etnik azınlıklara baskılar uygulanıyor. Baskılar nedeniyle ailesi için endişelenen Tashimaiti, Aralık 2017’de Yili’ye dönmüştü.

Uygur öğrenciyi güvenliği nedeniyle adı Uluslararası Af Örgütü tarafından değiştirilen Sammy adlı arkadaşı en son 26 Aralık 2017’de Malezya Senai Uluslararası Havaalanı’nda gördü. İki arkadaş, Tashimaiti’nin güvende olduğunu göstermesi için Çin’de popüler bir sosyal medya platformu olan WeChat’teki profil fotoğrafını her hafta değiştirmesini kararlaştırdı. Yili’deki evine dönen Tashimaimaiti, bir hafta sonra fotoğrafını değiştirdi. Birkaç hafta profil fotoğrafını hiç değiştirmeyen Uygur öğrencinin profiline aniden cezaevi hücresini andıran karanlık, siyah-beyaz, kasvetli bir fotoğraf yüklendi.

"MÜSLÜMAN HALKLARA AĞIR BASKI UYGULANIYOR"

Uluslararası Af Örgütü’nün bilgilerine göre Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde çok sayıda gözaltı merkezi kuruldu. "Aşırılıkla mücadele merkezleri," "siyasal öğrenim merkezleri" veya "eğitim ve dönüşüm merkezleri" olarak adlandırılan bu merkezlerde insanlar, belirsiz sürelerle keyfi olarak gözaltında tutuluyor; Çin hukuku ve politikalarını öğrenmeye zorlanıyor. Dini ibadette bulunan, "yabancı kişilerle" ilişkileri olan veya sosyal istikrar kampanyalarına katılan ya da yakınları buna benzer mücadelelerin parçası olan kişiler bu gözaltı merkezlerine gönderiliyor.

Medyada yer alan haberler ve Af Örgütü’nün edindiği bilgilere göre bölgedeki yetkililer, 2017 baharında Uygurları kitlesel olarak gözaltına almaya başladı, sonrasında ise bu kişileri idari gözaltı merkezlerine gönderdi veya uzun hapis cezalarına mahkum etti. Bu baskılar yalnızca Uygurlara değil, Kazaklar ve Kırgızlar gibi çoğunluğu Müslüman olan diğer etnik topluluklara da uygulanıyor.

KAMPANYAYI İMZALAMAK İÇİN: UYGUR DOKTORA ÖĞRENCİSİNDEN HABER ALINAMIYOR

 

Öne Çıkanlar