AKP'de görüşme trafiği: 'Bu bir panik ve telaş havası'
POLİTİKA- AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün yaptığı konuşmada, "Şu anda çok garip bir senaryo ortada" açıklamasının ardından, eski AKP’liler ile görüşme trafiği de yoğunlaştı. AKP eski Milletvekili Ahmet Faruk Ünsal bunu "telaş ve panik havası" olarak nitelendirdi.
MHP ile aldıkları erken seçim kararının ardından AKP’den gelen agresif çıkışlar dikkat çekiyor. Dün AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, CHP ile İyi Parti arasındaki ittifakı "garip bir senaryo" olarak nitelendirdi. Erdoğan, adaylık için eski AKP’lilerin isminin geçmesini de işaret ederek, "Şu anda çok garip bir senaryo ortada. Hafta sonuna kadar bakalım bu senaryo nasıl oynanacak, göreceğiz" diye konuştu.
MUHALİF OLABİLECEK BÜTÜN AKP’LİLER YAKIN MARKAJDA
Erdoğan’ın bu sözlerinin ardından CHP’nin muhalefetin ortak adayı olarak düşündüğü Abdullah Gül merkezli yoğun bir trafik başladı. Önce AKP’nin önceki Başbakanı Ahmet Davutoğlu Gül ile görüştü. Sonrasında Bülent Arınç, Erdoğan tarafından görüşmeye alındı. Bütün bu isimlerin son dönemlerde Erdoğan yönetimi tarafından dışlanan eski AKP’liler olması dikkat çekiyor. Hatta eski bakanlardan Sadullah Ergin, Ali Babacan, Beşir Atalay gibi isimlerin Gül ile ortak hareket ettikleri belirtiliyor.
‘İKTİDAR KANADINDA PANİK VE TELAŞ VAR’
Bu görüşme trafiğini ve olası gelişmeleri Mezopotamya Ajansı’ndan Kenan Kırkaya'ya değerlendiren AKP eski Milletvekili Ahmet Faruk Ünsal, trafiği "MHP ve AKP cephesi, çıkması muhtemel bütün itiraz seslerini bastırmak istiyorlar. (Bülent) Arınç Bey'in Genel Merkez'e davet edilerek ikna edilmesi bu çabanın parçasıdır. MHP doğrudan Abdullah Gül’e cephe aldı. Bütün nezaket sınırlarının dışında kelimeler kullanarak Abdullah Gül’e saldırıyor. Dolayısıyla iktidar cephesinde bir telaş ve panik havası olduğu ortada" diye konuştu.
‘DAVUTOĞLU GÜL’Ü İKNAYA GÖNDERİLDİ’
Gül ve Davutoğlu görüşmesini değerlendiren Ünsal, "Gül’ün aday olmaması yönünde bir ikna arayışının yansımasıdır. Davutoğlu, AKP içerisinde yer alıyor. Suriye ve Kürt şehirlerindeki yıkım politikalarında etkili oldu ve mevcut iktidar bloğu dışında hareket etmez, edemez. Abdullah Bey'i ikna etmeye gönderildi. İktidarın kaybedilmesi halinde Ahmet bey de kaybedecek bir yerde duruyor" diye konuştu.
‘GÜL’ÜN ERDOĞAN KARŞISINDA ŞANSI YOK’
Gül ve ekibinin Erdoğan karşısında ne kadar şansı olduğunun da sorgulanması gerektiğini belirten Ünsal, "Bu ekibin parti içinde de görebildiğim kadarıyla güçleri yok. Kaldı ki Tayyip Bey'e karşı hangi iddia ile seçmenin karşısına çıkacaklar? Hepsi Tayyip Bey'in kabinesinde yer alan isimlerdi. Beni seçin derken hangi argümanı kullanacaklar? Ben onların çok şansı olduğu düşüncesinde değilim. Abdüllatif Bey'in ismi geçiyor, kanaatimce aday olması halinde seçilebilme potansiyeli yüksek" diye konuştu.
Muhalefetin arayışlarını da değerlendiren Ünsal şunları söyledi: Karşı tarafta ise henüz büyük bir sessizlik var. Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalacak gibi görünüyor. Oy dağılımları dikkate alındığında ikinci tura çıkması muhtemel aday CHP’nin adayı gibi görünüyor. Dolasıyla kritik karar burada CHP’ye ait. Eğer CHP klasik bir CHP ile yola çıkarsa CHP oyları görünmüş olur. Ama bu durumda ikinci turda o adayın diğer taraflardan oy alması biraz zor görünüyor. CHP olmadığı kadar tarihi bir sorumlulukla karşı karşıya."
‘ERDOĞAN’IN MEŞRU GÖRDÜĞÜNÜ MEŞRU GÖREN BİR MUHALEFET VAR’
HDP’nin ittifak görüşmeleri dışında tutulmasını da eleştiren Ünsal, HDP’nin kendi adayı ile seçimlere girecek olmasının isabetli ve doğru bir karar olduğunu ifade etti. Ünsal, "Aslında her partinin ilk turda kendi adayı ile çıkması seçime katılımı artırma bakımında önemli bir adımdır" dedi. Ünsal, "HDP’nin ittifak dışında bırakılması meselesi, Erdoğan tarafından çizilen meşruiyet alanı ile ilgilidir. Maalesef muhalefet partileri hukukun çizdiği meşruiyet alanını değil Erdoğan’ın çizdiği meşruiyet alanı içerisinde hareket ediyorlar. Erdoğan HDP’yi meşru gördüğü zaman onlar da meşru görüyor, kriminalize ettiği zaman onlar da kriminalize ediyorlar. Bu muhalefetin en büyük handikabı. Siyasi partilere meşruiyet veren siyasi partiler yasası ve halkın desteğidir. Siyasi partilerin meşru gördüğünü gayri meşru görürseniz burada yaptığınız iş Erdoğan’ın çizdiği alan içinde oyun oynamak olur. Bu çok basiretsiz bir yaklaşımdır" dedi.
Özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP’nin kilit konumda olduğunun altını çizen Ünsal, "CHP ikinci turda HDP ve küskün AKP’lilerden oy alabilecek bir aday çıkarırsa bu muhalefeti konsolide edecek ve seçimlerin kazanılmasını sağlayacak" şeklinde konuştu.
