AKP zeytinde 2002'de başka 2017'de başka
POLİTİKA- Zeytinlik alanların ranta açılması için yasal düzenlemeler getirmeye çalışan AKP'nin 2002 yılında muhalefetteyken benzer bir yasal düzenleme girişimine itiraz ettiği ortaya çıktı.
Evrensel Gazetesi'nden Uğur Zengin'in haberine göre, AKP iktidar olunca bu politikasını unuttu ve zeynitliklerin endüstri amaçlı kullanıma açılması için yoğun bir çalışma başlattı. Kamuoyundaki baskı nedeniyle şimdilik geri adım atmış gibi görünen AKP'nin yakın bir dönemde konuyu yeniden Meclis gündemine getireceği belirtiliyor.
2001 yılında Ecevit hükümeti döneminde, Yabancı Sermaya Derneği'nin bir çalışma yaparak zeytin, orman ve kıyı yasası gibi yasalarda değişiklik yapılarak bu alanların maden ve sanayi amaçlı kullanıma açılması için girişimde bulunduğu, dönemin hükümetinin de bu raporu tasarı haline getirerek Meclis komisyonuna gönderdiğ ortaya çıktı.
O günlerde Refah Partisi'den koparak Meclis çatısı altında ayrı bir grup olarak hareket eden AKP'nin bu tasarıya karşı bir tutum benimsediği biliniyor.
Dönemin AKP milletvekilleri Mehmet Altan Karapaşaoğlu, Sait Açba, Zeki Ergezen ve Dengir Mir Mehmet Fırat’ın hazırladıkları muhalefet şerhinde, "Her türden ve her boyutta korumayı ve tedbiri, madenciliğin önünde engel olarak gören bir mantıkla hazırlandığı, aslında madencilik sektörünün geliştirilmesi yerine önündeki her türlü tedbiri kaldırma mantığına dayanan ifadelerle dolu olduğu görülmektedir" denilmişti. AKP’liler, demokratik kitle örgütlerinin de tasarıya tepkili olduğunu şerhte belirttiler.
Şerhte aynı zamada, toplum yararına olan madenlerin kullanımı konusunda hukuk devleti ilkesinin gözetilmesi gerektiği, bu nedenle de tasarıya karşı çıktığı ifade ediliyor.
HÜKÜMET OLUNCA ŞERH UNUTULDU
3 Kasım 2002’de seçimleri kazanarak iktidara gelen AKP, 7 Ocak 2003 tarihinde Ecevit Hükümeti döneminde hazırlanan tasarıyı TBMM Başkanlığına gönderdi. Gönderilen tasarıda AKP’li üyelerin şerhleri de aynen yer aldı. Tasarıda tarım toprakları, mera alanları, ormanlar, milli parklar, tabiat parkları, kıyılar gibi pek çok arazinin madencilik faaliyet sahası olarak kabul edilmesi istendi. Kamuoyunun tepkisiyle tasarıda birçok değişiklik yapıldı ve öyle kabul edildi.
