'Aktivistlerin tutuklanması siyasi hamle'
GÜNCEL- Büyükada’da toplantı yaparken gözaltına alınan ve çıkarıldıkları mahkeme tarafından 6'sı tutuklanan insan hakları savunucularının avukatı Funda Ata, müvekkillerinin tutuklanmış olmasına rağmen ortada bir suç isnadı olmadığını söyledi.
İstanbul Büyükada’da 5 Temmuz günü toplantı yaptıkları sırada gözaltına alınan 10 insan hakları savunucusundan 6'sı 18 Temmuz günü çıkarıldıkları nöbetçi 10. Sulh Ceza Hakimliği’nce tutuklanmıştı. Tutuklanan insan hakları savunucularının avukatlarından Funda Ata, hak savunucularının tutuklanmasını "siyasi hamle" olarak değerlendirdi.
Gözaltı ve tutuklamaların Türkiye'nin Avrupa ülkeleri ile yaşadığı gerginliklerden kaynaklandığını belirten Ata, gözaltına alınan yabancı uyruklu hak savunucularının daha önce çeşitli bilişim programlarında yer aldığını ve insan hakları eğitimcisi Ali Ghravi’nin Cumhurbaşkanı’nın açılışını yaptığı bir projede bile danışman olarak yer aldığını söyledi.
‘ORTADA GÖZALTI SEBEBİ YOK'
"Şimdi neden gözaltına alınıyorlar, neden operasyon yapılıyor?" diye soran Ata, "Bir işgüzarlık var aslında. Hazır Avrupa ile böyle bir gerginlik yaşanıyorken, bu insanlar zorlama bir biçimde oluşturulan bir dosya ile gözaltına alındı. Ortada bir gözaltı sebebi yok. Basında yazılıp, çizilenlerin hiçbiri dosyada yok. Müvekkillerimiz tutuklanmasına rağmen biz daha suç isnadını öğrenebilmiş değiliz. ‘Terör örgütüne yardım ve yataklık’ yaptıkları ifade edilse de hangi örgüte yardım ettikleri bilinmiyor" dedi.
'SUÇLAMA BELLİ DEĞİL'
Müvekkillerinin siyasal sürece kurban gittiğini vurgulayan Ata, dosyayı "bomboş" olarak tanımladı. Dosyadan ceza çıkacağını düşünmediğini dile getiren Ata, "Gerçekten ortada hiçbir şey yok. Ne bir eylem ne bir belge ne de bir kanıt var. Cezalar çıkarsa çok zorlama olur. Neyle suçlandıkları bile belli olmadan tutuklanmış insanlar var ortada" diye konuştu.
‘KOMŞU ZİYARETİNE DE BİLDİRİM ZORUNLULUĞU GELİR’
Savcının tutuklanmasını talep ettiği 10 kişi ile ilgili sevk yazısında, "Büyükada'daki toplantıyı herhangi bir duyuru yapmaksızın organize ettikleri" şeklinde ifade ettiğini belirten Ata, "Böyle bir toplantı için bildirim yapma zorunluluğu da yok, yasada böyle bir hüküm de yok. Şimdiye kadar böyle bir şey uygulanmadı. Gizli bir toplantı değil. Bu toplantı onların karar defterlerinde var. Bundan sonra umarım bu tarz toplantılar için bildirim zorunluluğu yaratılmaz. O zaman zaten saçma bir noktaya gideriz. Komşu ziyaretlerine bile bildirim zorunluluğu gelir" ifadelerini kullandı.
‘AÇIKLAMALAR YARGIYI ETKİLEDİ’
Bölgede sokağa çıkma yasakları döneminde insan hakları savunucuları tarafından hazırlanan rapor süreci sonrası iktidarın tehditlerini hatırlatan Ata, "Bir baskının giderek arttığını görmek mümkün. Bu baskılar yeni değil. Bu son halkası ve daha ileriye gidebilir" dedi. Ata, Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın hak savunucularına ilişkin açıklamalarını ise "ister istemez baskı yaratıyor" diyerek, şunları kaydetti: "Bir kamuoyu baskısı oluşturuyor. Yargının da bundan etkilenmediğini söylemek saflık olur. Hukuk işleyişi de etkileniyor. Daha önceki süreçlerde yaşadık bunları. Bu açıklamalar yapıldı ve bu süreçle karşı karşıya kaldık. Sadece dosyadaki veriler ile değerlendirilme yapılsaydı müvekkillerimiz mahkemeye sevk edilmeden savcılıktan serbest bırakılırlardı."
'İTİRAZLAR YAPILACAK'
Tutuklama kararının Avrupa’da iyi karşılanmayacağını kaydeden Ata, tutuklamaların var olan gerginlikleri daha da germekten başka bir şeye yaramayacağını söyledi. Ata, tutuklamalara yönelik itirazlarını önümüzdeki günlerde yapacaklarını sözlerine ekledi. (Dihaber)
