Altan kardeşler ile Ilıcak'ın tutukluluğuna devam

Altan kardeşler ile Ilıcak'ın tutukluluğuna devam
'Darbe girişimine iştirak etmek' iddiasıyla hakim karşısına çıkan Altan kardeşler ve Nazlı Ilıcak'ın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Dava 11 Aralık'a ertelendi.

Aynur TEKİN

ARTI GERÇEK -Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak dahil 16 kişi hakkında 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edilen davanın 3. duruşması bugün görüldü. Tutukluluğa devam kararı çıkan davanın bir sonraki duruşması, 11 Aralık 2017'de yapılacak.

 Aralarında Gazeteci Yazar Ahmet Altan, Prof. Mehmet Altan ve Gazeteci Nazlı Ilıcak’ın da bulunduğu 17 kişi, "15 Temmuz darbe girişimine iştirak etmek" iddiasıyla bugün 3. kez hâkim karşısına çıktı. Uluslararası katılımın olduğu davayı, İsveç, İsviçre, Fransa, Belçika, Çek Cumhuriyeti ve Norveç'ten gelen temsilciler izledi. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu da davayı takip etti.

ALTANLARIN 4 AVUKATI DURUŞMA SALONUNDAN ATILDI

40 dakika gecikmeli başlayan duruşmada, Ahmet Altan ve Mehmet Altan'a SEGBİS aracılığıyla bağlanılırken, diğer sanıklar mahkemede hazır bulundu. Altanlar'ın avukatı Ergin Cinmen, esas hakkındaki mütalaadan önce savunma tanıkları olduğunu söylemek için söz almak istedi; fakat mahkeme başkanı söz vermeyerek avukat Cinmen'i duruşmadan attırdı. Bunun ardından davaya ara verildi.

Aranın ardından duruşmaya devam edildi. Altanlar'ın avukatı Figen Çalıkuşu söz istedi; fakat hâkim  söz vermeyecek, Çalıkuşu’nu da duruşma salonundan çıkarttı. Bunun üzerine duruşmaya ikinci kez ara verildi. Aranın ardından Altan kardeşlerin avukatı Melike Polat reddi hâkim talebinde bulundu. Hâkim, avukat Polat'ı da duruşmadan attı. Duruşmaya 14:00'e kadar ara verildi.

CUMHURİYET SAVCISI, EK SÜRE İSTEDİ

Davanın ikinci bölümü 14.00 itibarıyla başladı. Cumhuriyet Savcısı, davada yeni olduğu için mütalaa hazırlamak üzere ek süre verilmesini talep etti ve sanıkların tutukluluğunun devamını istedi.

ILICAK: HAYATIM BOYUNCA DARBELERE KARŞI OLDUM

Duruşmaya, Nazlı Ilıcak’ın konuşmasıyla devam edildi. Sık sık yapılan hâkim ve savcı değişikliğinin yargılama usulüne uygun olmadığını belirten Ilıcak’ın şöyle dedi: "Yargıtay'ın son kararları çok önemliydi. Ancak biz bu konuda yeterince konuşma, savunma yapma imkânı bulamadık. Avukat kısıtlaması sadece bizler için sürüyor ve bu kısıtlama savunma hazırlamayı çok sıkıntılı bir hâle sokuyor. Yargıtay 16 Ceza Dairesi kararlarını gündeme getirmek istiyorum. Benim durumumu, hakkımdaki suçlamayı doğrudan ilgilendiriyor."

Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Muiznieks'in AİHM'e kendisi ve Altanlar için sunduğu mütalaadan bir bölüm okuyan Ilıcak, "Allah kimseyi haksız yere suçlanma durumuna düşürmesin. Ben hayatım boyunca darbelere karşı oldum" ifadelerini kullandı. Ilıcak, konuşmasını tahliye talebiyle bitirdi.

Akademisyen Mehmet Altan, sözlerine darbelerin önlenmesi için dönemin siyasetçileriyle konuşarak yazdığı "Darbelerin Ekonomisi" kitabını göstererek başladı. "TBMM davada müşteki oluyor. Ben Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu'na çağrıldım ve orada da konuştum."

"YASADA, SUBLİMİNAL MESAJ DİYE BİR SUÇ MU VAR?

Avukatları olmadığı için tahliyesini talep eden Mehmet Altan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yeni savcı iddianameyi okudu mu? Okumadıysa tutukluluğun devamını nasıl istiyor? Subliminal mesaj diye bir suç var mı yasada? Türkiye’de hukukun güvenliği rafa kalkmadıysa bu iddianamede hiçbir delil yok; 14 aydır matbu kararlarla tutukluyuz. 419 gündür hiç somut delil görmeden aynı kâğıtlardan tutuklu olmanın sıkıntısını yaşıyorum. Allah rızası için delil gösterin. Bizim durumumuzda olup da tutuksuz yargılanan da var; bu çifte standardın kaynağı ne? Niye bizim durumumuzdakiler tutuksuzken biz tutukluyuz? Niye avukat kısıtı var?"

"BÖYLE MAHKEME OLMAZ"

Söz alan gazeteci yazar Ahmet Altan, "BM AİHM'e raporunda bu davaya tiyatro dedi. Biraz evvel savcının repliklerini dinlerken bu tiyatroda bir aktör olduğunu anladım" dedi. Davada yeni olduğu gerekçesiyle mütaala için ek süre isteyen cumhuriyet savcısını eleştiren Altan, şöyle konuştu: "Dosyaya hâkim olmayan bir savcı nasıl böyle ezberden konuşabiliyor. Böyle hukuk olmaz, böyle mahkeme olmaz. Sözlerim bu kadar."

İddianamede, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak ve Ekrem Dumanlı dahil 16 kişi hakkında 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor. Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, Emre Uslu, Tuncay Opçin için "silahlı terör örgütü yöneticiliği" iddiasıyla ayrıca ceza istenirken; Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ın ise, "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" suçundan cezalandırılmaları isteniyor.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcısı Can Tuncay tarafından, hazırlanan iddianame 247 sayfadan oluşuyor. İddianamede, yazar Ahmet Altan, Prof. Dr. Mehmet Altan ve gazeteci Nazlı Ilıcak’ın darbe girişimini öncesinden bildikleri ve darbe girişimine zemin hazırlayan söylem ve propagandada bulundukları öne sürülüyor.

Öne Çıkanlar