Artı Medya deneyimi Almanya’nın gündeminde

Artı Medya deneyimi Almanya’nın gündeminde
Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde Artı Gerçek internet sitesi ile Artı TV’nin yayıncılık serüveni karşılaştırmalı olarak konuşuldu.

ARTI GERÇEK - Orta Almanya’nın Medya Günleri etkinliğinde Artı TV deneyimi, Polonya ve Almanya’nın ülke dışından yaptığı farklı dillerdeki devlet televizyonculuğu ile karşılaştırılarak konuşuldu. Artı TV Yayın Kurulu Üyesi Fehim Işık’ın konuşmacı olarak katıldığı etkinliği Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünden Michael Rediske yönetti. Etkinliğe Polonya devlet televizyonu TVP’den Marcin Stefaniak ile WDR Televizyonunun Balkanlara yönelik yayın yapan bölümünden Adelheid Feilcke konuşmacı olarak katıldılar,

Almanya’nın Leipzig kentinde 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü nedeniyle düzenlenen etkinlikte bu yıl yapılan oturumların ilkinde yayınına Almanya’da başlayan Artı TV ve Artı Gerçek internet sitesi karşılaştırmalı olarak tartışıldı. Çalışmalarına başladıktan kısa süre sonra 8 Şubat’ta yayına başlayan Artı Gerçek internet sitesi ile izleyiciyle 17 Mart’ta buluşan Artı TV deneyimini merak eden dinleyiciler, WDR’in 300 milyon Euro bütçeli Balkanlara yönelik, TVP’nin ise 135 milyon Euro bütçeli İngilizce yayıncılığı çalışmalarına dönük sorularla meraklarını gidermeye çalıştılar.

Almanya ve Polonya’dan konuşmacılar, ağırlıkla devlet televizyonculuğu yaptıklarının ve hükümet televizyonu olmadıklarının, hükümetlerinin bağımsız olduklarının altını çizdiler. Her iki ülkenin dış ülkelere açılırken kendi kültürlerini yaygınlaştırmaya çalıştıklarını, diğer taraftan kültürler arası entegrasyona hizmet etmeyi amaçladıklarını belirtirken bulundukları ülkenin ya da yayın yaptıkları dilin kendileri açısından önemine de değindiler.

Etkinlikte konuşan Artı TV Yayın Kurulu Üyesi Fehim Işık ise yayıncılıklarının yüzünün Türkiye’ye dönük olduğunu ve hem dilde, hem yayın içerik ve politikasında Türkiye’ye yönelik yayın yapmayı önemsediklerini aktardı. Bütçelerini bağış ve reklam gelirleri üzerinden oluşturduklarını ve yıllık yaklaşık 1 milyon Euro gibi bir bağış ve reklam geliri ile yayıncılıklarını sürdürebileceklerini belirten Işık, bunun nasıl gerçekleşeceğini de şu sözcüklerle ifade etti:

"Türkiye dışında yayın yapmaya zorlanmamızın nedeni Türkiye’de hükümetin basına dönük baskılarıdır. Şu anda Türkiye’de basının %95’e yakını hükümetin kontrolündedir ve bizim bu baskı koşullarında yayıncılığımızı sürdürmemiz, ciddi riskleri de beraberinde getiriyordu. Bu nedenle destekçimiz olan iş, kültür, edebiyat, sanat, siyaset ve medya dünyasından insanların teşvikiyle öncelikle Hollanda’da bir vakıf kuruldu. Hollanda merkezli Artı Medya, halen yayıncılık faaliyetimizi destekliyor ve aylık yaklaşık 90 ile 100 bin Euro arasındaki giderlerimizi karşılıyor."

Moderatör ve diğer konuşmacıların "Bu olanaklarla yayıncılık yapmak mümkün mü?" sorusunu da yanıtlayan Işık, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çok mükemmel koşullarda, çok yaygın kadrolarla çalışamıyoruz. Herkesin yüzlerce insanla yaptığı çalışmaları daha düşük ücretlerle, 20-25 civarında meslektaşımızla yapıyoruz. Sosyal medya ve yurttaş gazeteciliği olaraklarıyla herhangi bir bedel karşılığı olmadan gönüllü destekler alıyoruz. Haberciliğimizi, birçok kez görüntülü yayıncılığımızı bu gönüllü destekler besliyor. En önemlisi de izleyicimiz, yapılanın fedakarlık olduğunun farkında ve bizden çok büyük bütçeli, çok çalışanlı yayınların kalitesini beklemiyor, eksiklerimizi fazlasıyla hoşgörüyor ve öncelikle haberin gerçeğine ulaşmak istediği için haberimizin dilini ve gerçekliğini önemsiyor."

Işık, Türkiye’de gazetecilerin yaşadığı baskılar ile Ben Gazeteciyim, Webiz, 1 Haber Var, Haber Sizsiniz gibi mesleki dayanışma ve habercilik platformların gazetecilik açısından yaptıklarının önemini anlatarak konuşmasını bitirdi.

Öne Çıkanlar