'Bakan değil 3. sınıf mafya babası’

'Bakan değil 3. sınıf mafya babası’
CHP ile Bakanı Süleyman Soylu arasındaki tartışma kızışıyor. CHP Parti Sözcüsü Tezcan, bakanı 'çete usulü dil' kullanmakla suçladı.

HABER MERKEZİ - CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu sert sözlerle eleştirerek, "Türkiye'nin bir İçişleri Bakanlığı var. Adı ; İçişleri Bakanlığı. Konuşmalarına, diline baktığınız zaman üçüncü sınıf bir mafya babası gibi. Çete usulü bir dil. Kendi geçmişi ile ilgili veremediği birçok hesap var" dedi.

CHP Sözcüsü Bülent Tezcan partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası kameraların karşısına geçti. Tezcan’ın gündeminde CHP'li Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi’nin İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınması, verilen tepkiler ve başlayan tartışmalar vardı.

CHP Sözcüsü "Bu halk iradesinin gasp edilmesidir. Ataşehir Belediye Başkanının veremeyeceği hiçbir hesabı yoktur. Bizim belediye başkanlarımızın veremeyeceği hiçbir hesabı yoktur. Görevden uzaklaştırmak için ileri sürülen gerekçelerin hiç birisinin dayanağı bulunmaktadır. Sözü edilen soruşturmalarla ilgili İçişleri Bakanlığı müfettişleri soruşturmaya gerek yok kararı vermişlerdir. Danıştay, soruşturmaya gerek yok kararı vermiştir. Ataşehir Belediye Başkanı kendisi ve ailesi ile ilgili gidip hepimizin mal varlığın soruşturun bir suç unsuru varsa neyse siz soruşturun diye savcılığa kendi eli ile dilekçe vermiştir. Onlar kendi belediye başkanlarını kirli pazarlıklar ile istifa erittirip dosyalarını kapatma peşinde iken bizim belediye başkanımız kendi eli ile dilekçe verip benim hakkımda ne iddia ediliyorsa savcı olarak araştır demiştir. Bütün bunların sonunda takipsizlik kararı verilmiştir. Mal varlığı araştırılmıştır ancak bugün ne yazık ki halk iradesine dönük darbe iktidarın sandıksız bir iktidar arayışını açıkça ortaya koymuştur" dedi.

"OPERASYONLARA PABUÇ BIRAKMAYACAĞIZ"

AK Parti iktidarının önümüzdeki süreçte sandıksız iktidar arayışına girdiğini dile getiren Bülent Tezcan şöyle devam etti: "İstanbul başta olmak üzere bütün büyük şehirleri kaybetme noktasında olduklarını görüyorlar. Büyükşehir belediye seçimlerinde, başarı kazanacağımızı bildikleri için bizim belediyelerimiz üzerinden bir operasyon yürütme peşindeler. Bu operasyonlara pabuç bırakmayacağız. Kirli pazarlıkların parçası olmadık olmayacağız. Kendi belediye başkanlarını istifa ettirirken kirli pazarlık içine girdiler. 'İstifa edersen dosyalarını kapatacağım. Etmezsen soruşturma.' Aynı teklifi bize de yaptılar. 'siz de yapın bunu' diye. O zaman da söyledik şimdi de söylüyoruz; bizim belediye başkanlarımız ile ilgili korktuğumuz bir şey yok…

Yapılan haksız bir operasyondur. Sandıksız iktidara arayışıdır. Fırsat vermeyeceğiz halk belediye başkanlarına sahip çıkacak. Halkın iradesinin gasp edilmesine müsaade etmeyeceğiz, kirli pazarlıkların parçası olmayacağız…

Belediye başkalarımızı da size yem etmeyeceğiz. Hem hukuk hem de siyaset ile mücadele edeceğiz bu saldırılara. Bununla CHP Genel başkanının üstüne geleceklerini düşünüyorlarsa avuçlarını yalarlar. Tehdit ve şantajlara boyun eğmeden kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz."

"ÇETE USULÜ BİR DİL"

CHP Sözcüsü’nün gündeminde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da vardı. CHP’li Tezcan, bakana sert sözlerle yanıt verdi: "Türkiye'nin bir İçişleri Bakanlığı var. Adı; İçişleri Bakanlığı. Konuşmalarına, diline baktığınız zaman üçüncü sınıf bir mafya babası gibi. Çete usulü bir dil. Kendi geçmişi ile ilgili veremediği birçok hesap var. Bir yerlere yaranmak için bu sözleri söylemek zorunda hissedebilir kendisini. Onu o makamda tutanlara sesleniyorum; Türkiye'nin itibarını daha fazla ayaklar altına almayın. İçişleri Bakanlığında üçüncü sınıf bir mafya babası kılıklı kişilerin oturmasına müsaade etmeyin bu millete, kendinize saygısızlıktır. Bir partiyi batırdı. Hesabını vermedi mahkemelik oldu. Şimdi Ak Parti yörecilerine söylüyorum; bir parti batırdı geldi dikkat edin. Hükümetimizi de batırır bu dil bu anlayış. İçişleri Bakanı, bu dil, tarz ile bu görevi yapamaz. Bakanlık ehliyeti yoktur derhal ya istifa etmeli ya da görevden el çektirmeli. Türkiye'nin İçişleri Bakanlığını mafyanın yönetim merkezi haline getirmiştir bu ifadeler ile. Kabul edilebilir bir tarz değildir çapsız ifadeler. Bizi korkutamaz ama tehdit, şantajdır. Ama her şeyden önce hükümetin itibarını ayaklar altına, rezil eden sözlerdir. O yüzden hükümet sorumluluğunu omuzlarında taşıyanları göreve çağırıyoruz." (DHA)

 

Öne Çıkanlar