Buldan: AKP Kürt halkına vaat ettiği hiçbir şeyi gerçekleştirmedi

Buldan: AKP Kürt halkına vaat ettiği hiçbir şeyi gerçekleştirmedi
Buldan 'Herkes AKP hükumetinin Türkiye’ye yarattığı bu ortamdan bıktığını buna artık son vermek istediğini gözlemliyor' dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, milletvekilleri adaylarının tanıtımı ardından geldiği Diyarbakır’da, partisinin uzun süredir üzerinde çalışmalar yürüttüğü 'Kürt sorununa demokratik çözüm deklarasyonu'nu kamuoyuna deklare etti. Kapsamlı deklarasyona dair soruları yanıtlayan Buldan, seçime ilişkin önemli vaatler ve değerlendirmelerde bulundu. Mezopotamya ajansına konuşan Buldan'ın açıklamalarının dikkat çeken kısımları ise şöyle: 
 
Seçim bildirgenizde Kürt sorununa dair kapsamlı yer verilmediğinden dolayı bir takım eleştiriler oldu. Sonrasında neden böylesi kapsamlı bir deklarasyon yayınladınız?
 
Türkiye’nin batısında yaptığımız ittifaklar sonucu bir seçim bildirgesi yapmak durumundaydık. Türkiye’nin hassasiyetlerini göz önünde bulundurarak, Türkiye toplumunun da sorunlarına katkı sunacak bir seçim bildirgesi yayınladık. Bildirge içerisinde Kürt sorununa değinilmediği kısmına katılmıyorum. Kısmen de olsa yer verildi. Ancak biz başından beri iki deklarasyon açıklayacağımızı ifade etmiştik. Bir deklarasyonu Türkiye’nin batısında diğerini Diyarbakır'da açıkladık. Diyarbakır'da deklare ettiğimiz deklarasyon Kürt halkının taleplerini içeren bir deklarasyondu. İki deklarasyonu birleştirmek ve bir bütün olarak bakmak gerekiyor.
 
Diyarbakır'da açıkladığımız deklarasyonda, parti olarak başından bu yana ifade ettiğimiz noktalara değindik. Kürt halkının yaşadığı sorunlar, elde etmek istediği kazanımlar, Kürt halkına karşı yok sayan ve baskıcı müdahaleler karşısında böyle bir deklarasyonun zorunlu olduğunu biliyoruz. Kürt sorunun çözümünde muhatap olan kişileri de ifade etmeye çalıştık. Zaman zaman sorunun çözümüne yönelik başlatılan girişimlerin sonuçsuz kaldığını ancak HDP olarak sorunun çözümü noktasında bir kez daha rol alacağımızı ifade ettik. Açıkladığımız deklarasyonun bu anlamda çok kıymetli olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyorum. 

 'İTTİFAKLARIN ÖNEMİ ORTAYA ÇIKTI'

Siyasi iradenin bu meseleyi kendi gündemine alıp çözme noktasında da (Her ne kadar beklentimiz olmasa da) biz halk olarak sorunun çözümünde öncü güç olduğumuzu biliyoruz. Bu çağrı tüm Kürtleredir, ittifakın dışında kalan partileredir. İttifakın içerisinde yer alan ve seçimden sonra da Kürtlerin birliği ve beraberliği açısından, Kürtlerin ulusal birliği açısından ittifakların ne kadar zorunlu olduğunu, bu zorunluluk doğrultusunda bir araya gelmenin, tutum almanın zeminini yaratmak istedik. Açıklamayla birlikte 24 Haziran seçimleri ve daha sonraki süreçte bu meseleyi parti olarak çözmek bizim öncelikli sorunlarımızın başında gelmektedir.

'İKTİDARA GELEMEYİ HEDEFLİYORUZ'

Deklarasyonda vaatlere yer verildi. Hedefiniz nedir, bu vaatleri nasıl gerçekleştireceksiniz?
 
İktidara gelmeyi hedefliyoruz. Her partinin iktidar hedefi vardır. Dolayısıyla ülkeyi yönetmeyi hedef alıyoruz. Türkiye’nin ve Kürt halkının sorunlarını bir çözüm noktasına kavuşturmak bizim esas ilkelerimiz arasındır. HDP bugün Türkiye açısından bir umuttur. 24 Haziran seçimlerinde elde edeceğimiz büyük başarı ile birlikte, ifade ettiğimiz ve vaat ettiğimiz sorunlar için büyük bir mücadele sergileyeceğiz. Başta Cumhurbaşkanlığı meselesi olmak üzere bütün sorunları parlamentoda çözmek için 24 Haziran’daki başarımız önemlidir.

'KÜRTLERİN TALEPLERİNİ GÖZ ÖNÜNE ALACAĞIZ'

Yıllardır verilen bir özgürlük mücadelesi var, Kürt halkının talepleri var, Türkiye’nin içerisinde bulunduğu krizden ve kaostan çıkmak açısından bu meseleleri öncelikli ele alacağız. 24 Haziran bu sorunları çözmek için önemli bir tarihtir. HDP olarak verdiğimiz vaatlerin arkasındayız. Yüzde 10 seçim barajını aşarak güçlü bir şekilde parlamentoya girerek, bu sorunların çözümü noktasında daha güçlü mücadele edeceğiz.
 

Deklarasyonda Kürt Ulusal Birliği’nin önemi vurgulandı. Uzun zamandır partinizin çalışmaları var, bir alt yapı var mı?

Bir alt yapı var, çok önemli çalışmalar da yapıldı. Biz HDP olarak 11 Şubat tarihinde gerçekleştirdiğimiz büyük kongremizle birlikte bu meseleyi bir kez daha gündemimize aldık. İlk yaptığımız ziyaret Güney Kürdistan’a oldu. Kürdistani partilerle yaptığımız görüşmelerde Kürt halkının ulusal birliğinin aslında bu dönem açısından büyük ihtiyaç olduğu öne çıktı. Yaptığımız her görüşmede aynı tutum ortaya çıktı. Kürt halkının ulusal birliğinin sağlaması gerektiği ifade edildi. Yaşanan tıkanıklıkları aşmak gibi zorunluluğumuz var.
 

'ULUSAL BİRLİĞİ SAĞLAYANA KADAR ÇALIŞACAĞIZ'

24 Haziran’ın önemini bir kez daha buradan vurgulamak isteriz. Bu bir vesiledir. Eğer bu birlikteliği ittifak çerçevesinde bir zemine kavuşturabilirsek, seçimlerden Kürt halkının birliğini sağlayarak başarı elde edebilirsek, seçimlerden sonra da ulusal birlik noktasında yeniden yapılacak görüşmelerle meselenin hayata geçirilebileceği görüşüne sahibiz. Elbette bununla sınırlı kalmayacak. Seçim görüşmesi olarak algılanmamalı. Seçimden sonra hem Güney bölgelerde hem de Diyarbakır'da Kürdistani partilerle yapacağımız görüşmeler devam edecektir. Ulusal birlik meselesinde bir noktaya gelene kadar. Bu noktayı tamamlayana kadar çalışacağız, zeminini en kısa zamanda oluşturmaya çalışacağız. 

Kürt sorununda Abdullah Öcalan’ın muhatap olarak kabul gördüğü vurgulandı. Tecridin kaldırılması durumunda ülkeyi nasıl bir süreç bekliyor?
 
Uzun süredir Abdullah Öcalan üzerinde ağırlaştırılmış tecrit var. Elbette muhalefet yaptığımız dönemde de ifade ettik ve bu mücadeleyi her zaman sürdürdük. Çünkü Öcalan’ın Kürt sorununun çözümü noktasında önemli bir rolü ve payı var. Bir barış ve müzakere süreci yaşadı bu ülke. Bu süreçte Öcalan’ın sorunu çözme noktasında büyük bir çabası oldu. Belli bir mesafe de katedildi, bu mesafe AKP tarafından derdest edildi ve rafa kaldırıldı, yok sayıldı. 24 Haziran seçimlerinden hemen sonra bu mesele üzerinde durarak, Öcalan üzerindeki tecridin bir an önce kaldırılması noktasında her türlü girişimde bulunacağız.
 

'TECRİT KOŞULLARI ORTADAN KALDIRILMALI'

İktidar olma durumunda tecridi bir yana bırakıp, onunda ilgili farklı gelişmelere sahne olacak adımlar atılacak. Dolayısıyla biz Öcalan’ın tecrit meselesiyle değil, sorunun çözümüne yaklaşım, Kürt halkı üzerindeki etkisi anlamında ve Kürt halkının kendisine lider olarak gördüğü bir kişiliği tek başına bir koğuşta tutmanın Kürt halkına hakaret olarak ifade ediyoruz. Dolayısıyla Öcalan’ın bir an önce tecrit koşullarından çıkarılıp, barış ve müzakere sürecinde muhatap olarak kabul edilmesinin olmazsa olmaz olduğunu ifade ediyoruz. 

Önünüzde bir aylık yoğun bir seçim maratonu var. Çalışmalar nasıl geçiyor?
 Belirlediğimiz milletvekili adaylarımızı Türkiye kamuoyu ile paylaştık. Adaylarımız artık illerine geçerek, meydanlara çıkacak. Çok fazla zamanımızın olmadığını biliyoruz. Bu kısa zaman zarfında büyük engellerle karşılaşacağımızı da biliyoruz. Şimdiye kadar yapılanların devam edeceğinin farkında ve bilincindeyiz. Biz bu geleneği çok iyi bilen bir partiyiz. Her türlü hukuksuzluk karşısında büyük bir mücadele geleneğinden geliyoruz. Bir aylık seçim kampanyası kapsamında Türkiye’nin her yerine giderek, mitingler yaparak, her kesime ulaşmaya çalışacağız.
 

'KADIN VE HALK BULUŞMALARI GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ'

Ardahan’dan Edirne’ye kadar Türkiye’nin birçok yerinde halk buluşmaları ve kadın buluşmaları gerçekleştireceğiz. Milletvekilli adaylarımızın ev ev, mahalle mahalle gezerek her kesime ulaşması yönünde geniş bir program çıkardık. Bizlerde özellikle büyük mitinglerle Türkiye’nin her yerine ulaşmak, sözümüzü söylemek ve iktidara geldiğimiz zaman yapacaklarımızı Türkiye kamuoyu ile paylaşma hedefimiz var. Bu hedefleri zamanında gerçekleştirmeye çalışacağız. Ramazan ayında iftar programlarında halkımızla buluşmaya çalışacağız. Bir aylık süreçte girmediğimiz ev, çıkmadığımız sokak, tutmadığımız el kalmayacak. Her kesime ulaşarak, AKP iktidarının 16 yılda Türkiye’ye getirdiklerini anlatmaya çalışacağız. Biz iktidara geldikten sonra Türkiye halkına neler getireceğimizi anlatmaya çalışacağız. Bütün krizlerin, barışa karşı savaş politikalarının Türkiye’ye kaybettirdiğini bir kez daha anlatacağız.
 

'AKP KÜRTLERE VAAT ETTİĞİ HİÇBİR ŞEYİ GERÇEKLEŞTİRMEDİ' 

HDP’nin Türkiye açısından yeni bir yol ve umut olduğunu, yeni bir hat olduğunu, bu hattın Türkiye halklarının adalete, özgürlüğe olan inancına sahip çıkması gerektiğini anlatacağız. Artık herkes AKP hükümetinin Türkiye’ye yarattığı bu ortamdan bıktığını, buna artık son vermek istediğini gözlemliyoruz. Türkiye toplumu 24 Haziran fırsatını iyi değerlendirmelidir. Türkiye halkları ve özellikle Kürtler bunu iyi değerlendirecektir. Çünkü AKP hükümeti 16 yıllık iktidarlık döneminde Kürt halkına vaat ettiği hiçbir şeyi gerçekleştirmedi.

Dolayısıyla AKP’ye verilen bu destek bu dönem geri çekilecektir. 7 Haziran ile 1 Kasım arasında yaşananlar, milletvekili arkadaşlarımız ve belediye başkanlarımızın tutuklanması, kayyum atamaları, Kerkük ve Efrîn meseleleri, bütün bunlar üzerinden Kürt halkında ciddi kırılmalar oldu. Kürt halkının vicdani muhasebe yaparak bu meseleye yaklaşacağını biliyoruz. Herkesin seferberlik ruhuyla HDP etrafında kenetlenerek ve HDP’nin 24 Haziran seçimlerinden başarıyla çıkabilmesi için yanında durmak çok önemlidir. Bizler de halkımızla birlikte her yerde olmaya çalışacağız. İnsanların yüreğine girmeye çalışacağız. Bu kampanyada başarılı olacağımıza inanıyoruz. 
 
Siyasi partiler arasında Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı ile seçime gidiliyor. HDP bu ittifakların dışında nasıl bir ittifak oluşturacak?
 
Biz kendi ittifakımızı hem Türkiye halkları ile gerçekleştirdik hem kadınlarla kısmen de olsa Kürt partileriyle de gerçekleştirdik. Türkiye’nin batısında gerçekleştirdiğimiz ittifak önemlidir. Sol ve sosyalist kesimlerle, birey anlamında da bir çok şahsiyetle yapmış olduğumuz görüşmeler doğrultusunda bu birlikteliği sağlamış olduk. Ancak Kürdistan açısından bu ittifak tam anlamıyla tamamlandı diyemeyiz. Bugün bir kez daha çağrıda bulundum; tüm kardeşlerimizi, Kürt halkını bu ittifakın içerisinde yer almaya davet ediyorum. Tam da bu dönemde HDP’ye sahip çıkmak; özgürlüğe ve barışa sahip çıkmaktır.
 

'TÜM KESİMLER İLE İTTİFAK ÇERÇEKLEŞTİRDİK'

Biz Türkiye’nin her kesimi ile ittifakımızı gerçekleştirdik. Zaten göstermiş olduğumuz adaylar bunun göstergesidir. Her kesimden bir temsiliyet var; Ermeni, Süryani, Arap, sol ve sosyalist, Türk, feminist, kadın, engelli ve genç temsiliyet var. Bu temsiliyet; HDP Türkiye toplumu ile gerçek ittifak gerçekleştirdi. Esas ittifak bizim ittifakımızdır. Diğer ittifakların geçici olduğunu düşünüyoruz. Bunların uzun süre yaşama şansı yoktur. Çıkar ilişkileri doğrultusunda oluşturulan ittifakların Türkiye toplumuna faydası olmayan ittifaklardır. Esas ittifaklar Türkiye halkları ile oluşturulan ittifaklardır. En kıymetli ittifak HDP’nin Türkiye toplumu ile gerçekleştirilen ittifaktır. (POLİTİKA HABERLERİ SERVİSİ)

Öne Çıkanlar