TBMM Başkanı: Kürt illeri neresi, yok öyle bir şey

TBMM Başkanı: Kürt illeri neresi, yok öyle bir şey
Meclis'te konuşan HDP Eş Genel Başkanı Buldan ve HDP'li Beştaş'ın sözlerine müdahale eden TBMM Başkanı Kahraman 'Kürt illeri neresi, yok öyle bir şey, Kürt illeri nedir' dedi.

POLİTİKA - Meclis'te, 23 Nisan dolayısıyla düzenlenen özel oturumda söz alan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, eski eş genel başkanları Selahattin Demirtaş'la birlikte 9 milletvekillerinin tutuklu olduğunu hatırlatarak, "Halkın iradesi Meclis'te değil hapishanelerde" dedi. Bir asır önce ülkenin bütün asli unsurlarıyla kurulan Meclis'te parlamenter sistemin tasfiye edildiğini belirten Buldan, "Bugün Ceylan Önkol, Berkin Elvan, Uğur Kaymaz gibi yaşam hakkı elinden alınan, çocuk yaşta evlendirilen binlerce çocuğun evinde bayram yok" dedi. Ayşe Öğretmen'in ‘çocuklar ölmesin’ dediği için tutuklandığını da belirten Buldan, "Çocuklar yaşasın diyen bir annenin tutuklandığı bir ülkede çocuklar için bayram olabilir mi" diye sordu.

Buldan'ın konuşmasının ardından AKP Grup Başkanvekili Naci Bostan'ın söz alarak, "Bizim partimizde de Kürt kökenli vekiller var" demesi üzerine HDP'li Meral Danış Beştaş, "Siz nasıl Türk kökenli değilseniz biz de Kürt kökenli değiliz, Kürdüz" dedi. TBMM Başkanı İsmail Kahraman ise hem Beştaş'ın hem de Buldan'ın konuşmalarına müdahale ederek, HDP'lilerin konuşmalarında 'Kürt illeri' demesine tepki gösterdi. Kahraman, "Kürt illeri, neresi o yer, yok öyle bir şey. Türk coğrafyasında yalnızca Türkiye Cumhuriyeti hükümeti var" dedi.

'HALKIN İRADESİ MECLİS'TE DEĞİL HAPİSHANELERDE'

"Böylesi önemli bir günde bu çatı altında, halkın egemenlik hakkının kısıtlandığı Meclis'te, milyonların seçtiği Sayın Demirtaş veya Sayın Yüksekdağ'ın bu kürsüden seslenmesi gerekiyordu. Hukuk dışı biçimde vekilliği düşürülen arkadaşlarımızın bugün burada olması gerekiyordu. Ancak halkın iradesi Meclis'te değil hapishanelerde. Hapishanelerde bulunan bütün arkadaşlarımızı saygıyla selamlıyorum" dedi.

'PARLAMENTER SİSTEM TASFİYE EDİLDİ'

"Bundan bir asır önce bu ülkenin asli unsurlarıyla kurulan bu Meclis'te parlamenter sistem tasfiye edilmiştir, rafa kaldırılmıştır" diyen Buldan, "Tekçi ve resmi ideoloji her türlü antidemokratik uygulamayı yüz yıllık bir uygulama haline getirmiştir" dedi. Bir sistemin kriz yaşamamasının tek yolunun toplumun ihtiyaçlarından yola çıkması olduğunu dile getiren Buldan, "Yüzyıldır tekçi, otoriter devlet iradesi toplumun ihtiyaçlarını görmezden gelmiştir. Devlet zor politikalarıyla kendini güvence altına alma yoluna gitmiştir şeklinde konuştu.

'CUMHURİYET TARİHİYLE YÜZLEŞİLMELİ'

Devletin belli bir zümrenin ve ideolojinin devleti olduğunu, zorba ve baskıcı olduğunu söyleyen Buldan, "Bir asır boyunca değişen siyasi iktidarlar bu Meclis'i kendisinin ve belli bir zümrenin çıkarları için kullanmıştır. Bu ülkenin farklılıkları siyasi iktidarlar tarafından ne yaradandan ötürü sevilmiş, ne de yaşam hakkına layık görülmüştür. Anadolu'nun istenmeyen renkleri, desenleri her türlü zor aracıyla kazınmaya çalışılmıştır. Ermeniler de büyük bir trajedinin kurbanı edilmiştir. Buradan yaşamını yitirenleri saygıyla anıyorum" dedi. Bütün mazlum halkların acılarını  içtenlikle paylaştığını söyleyen Buldan, "Gerçek bir demokrasinin inşası için cumhuriyet tarihiyle yüzleşilmesi elzemdir. Sorunlarla yüzleşmeden çocuklarımıza ne bir bayram ne de umutlu bir gelecek vadedebiliriz" dedi.

'ÖLDÜRÜLEN, TUTUKLANAN EVLENDİRİLEN ÇOCUKLARIN EVİNDE BAYRAM YOK'

Ceylan Önkol, Berkin Elvan, Uğur Kaymaz gibi binlerce çocuğun yaşam hakkının polis kurşunuyla, uçak bombalarıyla ellerinden alındığını belirten Buldan, "O çocukların evinde bugün bayram yok. Cezaevindeki çocuklar için bugün bayram yok. İş cinayetlerinde ölen çocuklar için bugün bayram yok. Çocuk evliliklerinde öncü olan ülkemizde kız çocuklarının gelecekleri ellerinden alındı. Bu çocuklar için 23 Nisan diye bir bayram yok" ifadelerini kullandı.

'ÇOCUKLAR ÖLMESİN DİYEN BİR ANNE BEBEĞİYLE TUTUKLANDI'

Mevcut iktidarın 23 Nisan haftasında 'çocuklar ölmesin' diyen Ayşe öğretmeni mahkum ettirdiğini söyleyen Buldan, "Yeni doğmuş bebeğiyle birlikte tutuklattı. Çocuklar yaşasın diyen bir annenin tutuklandığı bir ülkede çocuklar için bayram olabilir mi" diye sordu.

"Bizler kendimizi en çok çocuklara karşı borçlu hissediyoruz" diyen Buldan, "Bunca sorun altından ezilen çocuklarımızın korumaya alınması için verdiğimiz Çocuk Hakları Bakanlığı önerisinin yasalaşmasını önemle rica ediyorum. Halk egemenliğinin ilanının üzerinden bir asır geçti ama bugün durum yüz yıl öncesinin gerisindedir. Son iki yıldır hukuk devre dışı bırakılmış ülke OHAL koşullarında, ben yaptım oldu yöntemiyle yönetilmektedir" dedi.

'KÜRTLERE MÜCADELE ALANI OLARAK PARLAMENTO DIŞI GÖSTERİLİYOR'

16 Nisan referandumunun ardından yapılacak ilk seçime baskın bir seçimle gidildiğini dile getiren Buldan, "Kürtlerin yaşadığı bölgeler yıllarca OHAL uygulamalarıyla yönetildi. Son iki yılı da sayarsak yarım asırdır Kürtlerin yaşadığı bölgede olağan bir yaşam sürmemiştir. Kürtler seçmiş partileri kapatılmış, vekilleri tutuklanmış, kurşunlanmış, vekillikleri düşürülmüştür. Kürdün iradesi parlamentodan atılmış, Kürtlere mücadele alanı olarak parlamento dışı gösterilmiştir. Bizler bu toprakta vardık, var olacağız. Dilimiz, kültürümüz, irademiz kimsenin icazetine tabi değildir" şeklinde konuştu. 

AKP'Lİ BOSTANCI: BİZDE DE KÜRT KÖKENLİ VEKİLLER VAR

Pervin Buldan’ın konuşmasının ardından söz alan AKP Grup Başkanvekili ve Amasya Milletvekili Naci Bostancı, "Bizim partimizde de Kürt kökenli milletvekilleri var. Yaşanan Kürt meselesine ilişkin bir mesele değil, yaşanan terörle ilgili yargının verdiği kararlar. Bunları değerlendirirken ayrı bir etnik çatışma çıkaran dili çok yanlış, doğrudan genel başkanı olduğunuz partinin söylemiyle uyumsuz görüyorum" dedi.

BEŞTAŞ: BİZ KÜRDÜZ KÜRT KÖKENLİ DEĞİLİZ

Bostancı’nın ardından konuşan HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş ise Buldan’ın konuşmaya başlamasının ardından televizyon kanallarının hemen hepsinin canlı yayını kestiğini belirterek "Yandaş kanalları geçtim, NTV, CNN, Habertürk kanalları gibi bütün kanallar yayını kesti, asıl ayrımcılık budur" dedi. Bostancı’nın ‘Kürt kökenli’ sözlerine yanıt veren Beştaş, "Siz nasıl Türk kökenli değilseniz biz de biz de Kürt kökenli değiliz. Biz Kürdüz. Bizde Ermeniler, Süryaniler, Mihellemiler, Türkler de var. Biz Türkiye partisiyiz. Milletvekillerimizi tutuklayarak HDP'yi bitiremezsiniz. HDP 24 Haziran'a gümbür gümbür geliyor ve biz kazanacağız" şeklinde konuştu.

MECLİS BAŞKANI'NDAN HDP'LİLERİN SÖZLERİNE MÜDAHALE 

AKP ile HDP arasındaki tartışmaya müdahil olan TBMM Başkanı İsmail Kahraman ise Buldan ile Beştaş’ın konuşmalarında ‘Kürt illeri’ ifadelerini kullandığını belirterek, 'Kürt illeri' diye bir şey olmadığını söyledi. Kahraman, "Kürt illeri, neresi o yer, yok öyle bir şey. Türk coğrafyasında yalnızca Türkiye Cumhuriyeti hükümeti var. Anayasaya üst düzeyde aykırıdır beyanlarınız. Türk illeri, Kürt illerini beyan edeni dışarı almak lazım. Gelin meramınızın böyle olmadığını söyleyin, yoksa sizi TBMM'den çıkaracağım. Kürt illeri nedir hanımefendi? Türkiye'yi böldürmeyiz" dedi.

BEŞTAŞ, MECLİS BAŞKANI'NI İÇ TÜZÜĞE UYMAYA DAVET ETTİ

Kahraman’ın sözleri üzerine yeniden söz alan HDP'li Beştaş ise iç tüzükteki ilgili maddeyi okuyarak, Meclis başkanının tarafsız olması gerekirken, muhalefet milletvekillerinin konuşmalarına müdahale edip yorum yaptığını söyledi ve Kahraman’ı iç tüzüğe uymaya davet etti. 

'KÜRT İLLERİ DEMENİN NE SAKINCASI OLABİLİR?'

Beştaş, 'Kürt illeri' tartışmasına ilişkin ise şunları söyledi: "Öncelikle ben geri alacağım hiçbir cümle sarf etmedim. Biz burada konuşurken Türkiye’deki realiteleri olduğu gibi ifade ediyoruz. Hakikat dışında hiçbir sözümüz yoktur. Kürt illeri derken Marmara, Trakya da diyebilirsiniz. Kürtlerin yoğun yaşadığı iller. Diyarbakır’ın yüzde 80’i Kürtse, Kürt ili demenin ne mahzuru var. Ben Kürt olduğum gibi Kürt illeri de bir realitedir, bu inkar edilemez."

'HERHANGİ BİR ERMENİ KATLİAMI OLMAMIŞTIR'

Kahraman Buldan’ın Ermenilere ilişkin sözleri için de , "Türkiye herhangi bir Ermeni katliamı yapmamıştır. Soykırım kabülü gibi bir mesele oldu, o Türkiye'de de gündeme geldi gibi bir şey olabilir. Ölen kişilere saygı duymak başkadır, katliam ya da soykırım gibi bir şey olmamıştır" dedi. (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar