Yalçın Ergündoğan

Yalçın Ergündoğan

CHP tarih sahnesinden çekilirken…

Ti borusu ile açılan ve Afrin’e yapılanı selamlayan CHP Kurultayı, Kılıçdaroğlu’nun yeni bir seçimi daha kazanması ile hakk'ın rahmetine kavuşacağa benziyor…

CHP Kurultayı yine ‘Ti borusu’ ve esas duruşla açıldı. Daha kurultay başlarken delegelerin hizaya sokulma ve M. Kemal’in ya da devletin "askeri" olduklarının hatırlatılıp, uyarılması mıydı bu işaretle verilen?..
(Bknz: CHP'YE Tİ BORUSU ÇALDIRTAN SARAY KORKUSU) 

Böylelikle daha baştan delegeler hizaya sokularak; partinin öyle tartışmayla, eleştiriyle, kurultayla falan değişmez, değiştirilmeye teşebbüs dahi edilemez şeklindeki yazılı olmayan kuralları baştan hatırlatılıyordu herhalde.

* * *

Neyse ki, kazasız belasız Kemal Kılıçdaroğlu, alnının akıyla bir seçimi daha kazanıyor. Seçim dediysem, genel başkana tüzüğün verdiği geniş yetkilerle hazırlanan kurultayda, parti içinde girdiği genel başkanlık koltuğu yarışını kazanıyor tabii ki.

Evet, CHP'nin 36’ncı Olağan Kurultayı’nda 1.237 delege oy kullandı. Geçerli oyların 790'ını alan Kemal Kılıçdaroğlu yeniden Genel Başkan seçildi. Diğer aday, Muharrem İnce ise 447 oyda kaldı.

Parti Meclisi seçimi için ise; CHP tarihinin en yüksek adaylık başvurusu yapılmış. Adaylar, delegeleri ikna etmek için naneli şekerden, kaleme, lahmacundan, ıslak mendile kadar çeşitli promosyonlar sunmuşlar…

* * *

Kemal Kılıçdaroğlu; efendi bir adam. Nazik, saygılı, dürüst, hatta çok çalışkan. Sorun partinin bir türlü sırtından atamadığı bagajlarında. Kılıçdaroğlu da o bagajlardan kurtulmaya niyetli değil. Belki de niyetlenmiş olsa koltuğu kaptıracağının farkında. Bagajlar o kadar yüklü ve çok ki… Her ne olursan ol, CHP’nin başına kim oturursa otursun, vaziyetin pek değişemeyeceği de artık iyice gün yüzüne çıktı.

Artık, yolun sonuna gelindi gibi. İçinde kıpırdaşan, sosyal demokrat olmaya çaba sarf edenlerin zaman zaman başlattıkları ‘bagajlardan kurtulmaya’ yönelik hamle girişimleri bile artık işe yaramayacak . CHP "Hakk’ın rahmetine" kavuşacak, tarih sahnesinden çekilecek gibi görünüyor…

Kurultay’ın ilk gününden ve ikinci gününden yansıyan havanın bu yönde olduğuna dair güçlü emareler var. İktidarın icraatlarının ve dayattığı rejimin en yetersiz muhalefet partisini bile büyütüp güçlendirebileceği bir ortamda, CHP sürekli eridi. Öyle görünüyor ki, bu kez parti Kılıçdaroğlu eliyle gömülecek. Anlaşılan bu tarihi fırsatı (!) "seçimleri kazanan" Kılıçdaroğlu yakalamış olacak…

 

AFRİN’E YAPILANI SELAMLAYAN BİR CHP…

Sonuçların açıklanmasından sonra Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı teşekkür konuşmasından da durumun vahameti anlaşılıyor zaten.

Konuşmadan seçtiğim cümleleri şöyle sıraladığımda tablo kendiliğinden daha iyi görünür olacak: "Biz Kuvayi Milliyeciyiz. Üstlendiğim görevin sorumluluğunu çok iyi biliyorum. Bu yaşadığımız ortamda CHP'ye genel başkanlık yapmanın sıradan bir iş olmadığını çok iyi biliyorum. 15 yılda Türkiye'yi kimler bekâ sorunuyla karşı karşıya getirdi? Afrin'de hayatını kaybeden kahraman askerlerimize şükran borçluyuz. Onlar bizim onurumuz, gururumuz…" "Biz Afrin'de bu ülke için bizim için çocuklarımız için mücadele eden Mustafa Kemal'in Mehmetçikleri’ne buradan selam gönderiyoruz. Biz de milli duruşumuzu açık ve net dile getirdik. Birileri Afrin operasyonunu partisinin kararıymış gibi topluma sunmaya çalışıyor. Ordu senin ordun değildir, Mustafa Kemal'indir." "…Türkiye'nin bir temel sorunu vardı. Kürt sorunu olarak dillendirildi. Buna şimdi demokrasi, eğitim, dış politika sorunu da eklendi…" "Adına ister Kürt sorunu, ister başka bir şey deyin. Bunu çözecek tek parti CHP'dir…"

* * *

Gelin görün ki, bu "ti borulu" kurultay bile bazılarını, mesela kendini sürekli "usta gazeteci" diye takdim ettiren CHP’nin ulusalcı/ırkçı damarının televizyonu Halk TV’nin programcısı Uğur Dündar’ı endişelendirmiş.
Yoksa,CHP içinde bazı demokrat milletvekillerinin hazırladığı "yenilenme" ve "değişim" içerikli sol manifesto mu Dündar’ı paniğe sevk etti, tam anlayamadım doğrusu.

Ama Uğur Dündar şu paylaşımı yapıvermiş: "CHP’de taşıyıcı kolonları ve ana gövdeyi oluşturan, kuruluş felsefesine ve Atatürk değerlerine gönülden bağlı kesim, partide kimlik değişimi anlamına gelen YCHP projesini asla kabul etmeyecek ve bugünden itibaren büyük mücadeleyi başlatacaktır. Olağanüstü Kurultay yakındır…"

* * *

Çok daha gerilere giderek, CHP’nin hükümette olmasa da, askeri vesayet dönemlerinde de politikasının iktidarda olduğunu hatırlayalım. Son dönemde rejimin İslamcı bir otoriterliğe evrilmesinin sorumlusunun gene CHP olduğu görülür.

Bunu bir kenara bıraksak bile, bizatihi son yıllarda yaşananların müsebbibinin, muhalefet"miş" gibi yapan CHP olduğunun, bu kurultayla toplumda artık iyice anlaşıldığını ve tescillendiğini düşünenlerdenim.

"Mustafa Kemal’in askerleriyiz" şeklindeki sloganlarla İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun salona girişinde protesto edildiği bu heyecansız, ruhsuz, kurultay bende CHP’nin tarih sahnesinden çekiliş töreni izlenimini uyandırıyor.

Seçimlerin yapılıp yapılmayacağının tartışıldığı, OHAL koşullarında dayatılmaya çalışılacak bir seçimin ise; hiçbir inandırıcılığının olmayacağı bu ortamda; önümüzdeki günlerin, ayların yeni oluşumlara sahne olması kaçınılmaz gibi görünüyor…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Yalçın Ergündoğan Arşivi