Tezcan'dan imzacılara: 15 günde toplayabilecekler mi görürüz

Tezcan'dan imzacılara: 15 günde toplayabilecekler mi görürüz
CHP Sözcüsü Bülent Tezcan, 'Bizim edindiğimiz izlenim olağanüstü kurultay için gerekli imzanın toplanamayacağı yönünde' dedi.

CHP’de seçimlerin ardından başlayan olağanüstü kurultay tartışmaları devam ederken muhalifler TBMM’de yaptıkları basın toplantısıyla kurultay için imza toplamaya başladıklarını açıkladı. Daha sonra basın toplantısı düzenleyen Parti Sözcüsü Bülent Tezcan ise muhaliflerin eleştirilerine cevap verdi.

İLGİLİ HABER: CHP'DE KURULTAY İÇİN İLK İMZALAR BUGÜN

CHP Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenleyen CHP Sözcüsü Bülent Tezcan’ın gündeminde kurultay imzacıları ve 15 Temmuz darbe girişimi vardı.

'AKP TOPLUMU BÖLÜYOR'

15 Temmuz anmalarına değinen Tezcan, "Beklentimiz arzumuz bu güçlü direnişten güçlü milli birlik ve beraberlik çıkarmaktı. İktidar her zaman olduğu gibi buradan toplumun bütünlük içinden çıkması yerine milleti bölen açıklamalar ile bir yeni siyasi fırsat yaratma peşine düştü. 2. yıldönümünde Meclis'te özel oturum yapılmadı. Ak Parti ve MHP'nin oyları ile 15 Temmuz özel oturum yapılması engellenmiştir. Ak Parti, 15 Temmuz üzerinden toplumu bölme kararlığı ile hareket etmeye devam ediyor. Aynı bölücü tutum Ak Parti Genel Başkanı Erdoğan'ın dünkü konuşmalarında da ne yazık ki görülmüştür. Genel başkanımız darbe nereden gelirse mücadele edeceğiz deyip bizi Meclis'e göndermiştir. Genel başkanımızın uzak durduğu iftirası üzerinden hâlâ propaganda yapmaya devam ediyor. Erdoğan dün bir kez daha yalan söylemiş, iftara atmıştır. Bir kere daha toplumu bölme arayışındadır. Ankara'ya 4 gün sonra güvenlik endişesiyle gelebildin" şeklinde konuştu.

'DARBENİN SİYASİ AYAĞININ NEDEN ORTAYA ÇIKARILMADI'

"Darbenin siyasi ayağı hâlâ ortaya çıkmadı" diyen Tezcan, "OHAL'i darbenin siyasi ayağını gizlemek için kullanmıştır. Çünkü siyasi ayak kendilerine uzanıyor. Darbenin siyasi ayağının neden ortaya çıkamadığını merak ediyorsanız, adres oluşturulan yeni kabinedir. 12 Cumhurbaşkanlığı kararnamesi yayınlandı. Bu tablo tamamen tek adam rejiminin özetidir. Devlet tek bir kişinin iki dudağı arasında şekillendirilmektedir" dedi.

'TBMM'NİN YETKİLERİ TEK ADAM TARAFINDAN GASP EDİLMEKTEDİR'

Tezcan, "Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yetkileri tek adam tarafından gasp edilmektedir. Tek adam rejimi kriz üretmeye aday bir rejimdir. Çözüm üreten bir rejim değil bu sistem kriz üretecek bir sistemdir. Daha 3 gün önce yayınladıkları kararname ile profesör olmayanların rektör olabileceklerini düzenlediler dün bunu kaldırdılar. Keyfiliğin ölçüsünü göstermesi açısından çarpıcı bir örnektir. Tek adam rejiminin ne kadar kontrolsüz denetimsiz hata yapabilme potansiyeli olduğunun çok açık işaretidir" şeklinde konuştu.

'YETERLİ İMZAYA ULAŞIP ULAŞAMAYCAKLARINI GÖRÜRÜZ'

Parti içi muhalefetin olağanüstü kurultay talebi ile imza toplamaya başlamasını da değerlendiren Tezcan, "Tüzükteki hüküm bellidir. Yüzde 51 imza toplanırsa kurultayın toplanması bir tüzük emridir. Bizim edindiğimiz izlenim bu imzanın toplanamayacağı yönündedir. Parti tabanının önemli bir bölümü şu anda Olağanüstü Kurultay’ın doğru olmadığını ifade ediyor ve kurultay delegelerinin imza verme konusunda güçlü bir iradesi yok. Olağanüstü Kurultay isteyen arkadaşlar da var. Yeterli sayıya ulaşıp ulaşamayacağını 15 gün içerisinde görürüz. Tüzüğün dışında adım atmayacağız" diye konuştu.

USLUER'İN ELEŞTİRİLERİNE YANIT: İNSAFLI DEĞİL

CHP PM Üyesi Gaye Usluer'in "Göz göre göre gelen tek adam rejimine karşı Cumhuriyet'i layığıyla savunamadık", "Süreç iyi yönetilemediği için derin hayal kırıklıkları yaşandı" şeklindeki eleştirileri sorulan Tezcan, şöyle konuştu:

"Tek adam rejiminin nasıl geldiği belli arkadaşlar. Nasıl mücadele ettiğimiz de belli. O sözü söyleyen arkadaşlarımızla birlikte mücadele ettik. Referandum sürecinde çok kararlı bir mücadele ile bütün kesimleri bir araya getirmeye dönük bir mücadele yürüdü. Sonuç itibariyle Türkiye'nin geldiği nokta budur. Bu meseleyi parti içi mücadelenin aracı haline getirmek çok insaflı olmasa gerek. Tek adam rejimine karşı mücadeleyi yükseltmenin yollarını aramalıyız. Bu çabaların çok uygun olmadığını düşünüyorum."

Öne Çıkanlar