Çok hata yapıyorsun Abdülkadir Selvi!..

Selvi iş arasa ve bana başvursa, yazı olarak da bu yazıyı önüme koysa, kendisine ömür boyu gazetecilik yapmamasını önerir ve gönderirdim.

Ben mazoşistliğime devam ediyorum, perşembe günü yine CNN’de Abdülkadir Selvi, Murat Çelik ve Hande Fırat’ı izledim. Anket çalışmaları açıklandıkça değişimin ne kadar da hızlandığını görebiliyorsunuz. Daha önceki programda cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’yi kendilerine göre dövmeye çabalayan Hande Fırat ve Murat Çelik, İnce’nin performansından korkmuş olacaklar ki, yavaş yavaş AKP gemisinden kaçmaya hazır fareler gibiler.

Ama aralarında biri var ki, o asla yılmıyor, pes etmiyor, Erdoğan kimi konularda pes etse, o tersinden okuyup Erdoğan’ı bile yalancı çıkartacak ve aksini savunacak. Adını biliyorsunuz, Hürriyet yazarımsısı Abdülkadir Selvi. Selvi Perşembe akşamı yine öyle bir savunmaya geçti ki, Hande Fırat’la Murat Çelik bile şaşkın şaşkın izlediler.

Çarşamba günü Selvi’nin Hürriyet Gazetesi’nde yazdığı bir bölüm var ki, ben Erdoğan’ın yerinde olsam (Birden garip hissettim kendimi) uzaklaştırırım hemen kendisini. Erdoğan ilerde yargılanırsa delillerin büyük bir kısmını Abdülkadir Selvi’nin yazı ve konuşmalarından alabilirler. Yazısında Anayasa Mahkemesi’yle ilgili bir bölüm var ki, yanlış anlamadığımdan emin olmak için 3 kez okudum arka arkaya.

Selvi iş arasa ve bana başvursa, yazı olarak da bu yazıyı önüme koysa, kendisine ömür boyu gazetecilik yapmamasını önerir ve gönderirdim. Olayı başından almakta yarar var, biliyorsunuz son seçim için alınan faşist ve ırkçı kararlar yüzünden CHP Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Ben başından itibaren bu kadar erken seçim kararının Erdoğan’ın inisiyatifi dışında alındığı görüşündeyim. O yüzden AKP’nin mahkemeden red yanıtı beklediğini yazdım hep. Ancak, işin içinde bir terslik vardı, o da mahkeme üyelerinin büyük çoğunlu Abdullah Gül tarafından seçilmişti ve Erdoğan’ı sevindirmeyeceklerdi. Hatta Selvi son umut olarak karar açıklanmadan 1 gün önce "Acaba iptal gelir mi" diye bir yazı da yazdı ve gündeme oturdu. Ancak istedikleri gibi olmadı ve Anayasa Mahkemesi CHP’nin başvurusunu toptan reddetti.

Selvi yazısının bir bölümünde "Anayasa Mahkemesi, CHP’nin başvurusunu yerinde bularak tüm maddelerde iptal kararı verebilir. (...) Bir, Anayasa Mahkemesi iktidarın talimatına göre çalışmıyor. Mehmet Altan ve Şahin Alpay kararında da görüldüğü gibi tam aksine iktidarın istemediği kararlar alabiliyor. (…) Anayasa’nın 77. maddesine göre seçim kararını Meclis alabiliyor. Seçimlerin yönetim ve denetimi ise Anayasa’nın 77. maddesine göre sadece Yüksek Seçim Kurulu’na verilmiş. Anayasa Mahkemesi’nin seçimleri iptal etme ya da yenileme gibi bir yetkisi yok. Çünkü Anayasa’nın 153. maddesinde Anayasa Mahkemesi için, ‘Kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak şekilde hüküm tesis edemez’ diyor. Kendisini Meclis ya da YSK yerine koyamaz. (…) Yine de seçimlerin iptali söz konusu olur mu derseniz? Kime sorduysam olmaz dediler ama burası Türkiye, dikkatli izlemekte yarar var." diye yazmış.

Selvi’nin yazısından benim anladığım seçimlerin iptal edilmesini çok istiyor. İstemezmiş gibi yapıp, yazıyı Türkiye’de her şeyin olabileceğini anlatarak bitiriyor. Hatta iktidarın istemediği kararlar da aldığını yazıyor. Öncelikle şunu yazmalıyım, mahkemeler iktidara ya da muhalefete göre karar almazlar, alamazlar. Hele Anayasa Mahkemesi çıkan yasanın uygun olup olmadığına bakar, aksi düşünülemez. O yüzden bunu demokrasi diye göstermek demokrasiyi bilmemektir. Anayasa Mahkemesi Meclis'in çıkardığı anti demokratik bir yasayı iptal etmeyecekse ne gibi görevi var.

En önemli bölüm Anayasa Mahkemesi’nin Yüksek Seçim Kurulu’na verilen yetkinin iptal edilip edilmeyeceği. Anayasa Mahkemesi’ne CHP seçimlerin iptali için başvurmuyor, zaten böyle bir yetkisi de yok. CHP Erdoğan’ın ya da hükümetin seçimler için çıkardığı yasaların anti demokratikliği ve eşitlik ilkesine aykırılıktan başvuruyor. CHP yasayı götürüyor mahkemeye, yasa uygun değilse kaldırılması istenecek ve doğal olarak da seçim ya o maddeler çıkartılarak yapılacak ya da iptal edilecek.

Daha net olması için şöyle bir örnek vereyim, AKP "Bunca yıl iktidarda olduğumuzdan dolayı bundan sonraki seçimlerde AKP’ye atılan oylar 2 oy olarak sayılmalıdır" diye bir KHK çıkartır ve Yüksek Seçim Kurulu da bunu onaylarsa, kararı YSK aldı diye Anayasa Mahkemesi bunu bozamayacak mı? Burada tartışılan seçimlerin yapılıp yapılmaması değil, seçim için çıkartılan anti demokratik yasa. 2 oy örneğini neden verdim derseniz, kimi sandıkların taşınmasıyla alınan karar aynen de böyle bir karardır. Hatta valinin biri sayıyı az bulmuş, ek olarak başka yerlerin de ismini vermiş.

Yani Abdülkadir Selvi, Anayasa Mahkemesi kanun hükmünde kararnameler de dahil olmak üzere anayasaya aykırı kararları iptal etme hakkına sahiptir. Sen bunu bilemeyebilir ya da bilmiyormuş ve yokmuş gibi yazabilirsin ama bilenler var, ona göre yaz bence.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi