Devlet duruma el koyuyor: UBER'e düzenleme

Devlet duruma el koyuyor: UBER'e düzenleme
Taksici-UBER tartışması kızışırken Gümrük ve Ticaret Bakanlığı çalışma başlattı. Bakanlık, UBER’i “teşebbüs hürriyeti çerçevesinde ticari faaliyet” olarak niteledi.

EKONOMİ - Dünyanın en yaygın araç çağırma uygulaması olan UBER, dünya genelinde 600'den fazla şehirde hizmet veriyor. Hizmet verdiği bazı şehirlerde taksicilerin protestosu ile karşılaşırken, son dönemde İstanbul'da da benzer görüntüler izleniyor. Taksiciler UBER'i korsanlıkla suçlarken, kendi kazançlarını ellerinden aldığını ileri sürüyor.

UBER şirketi ile İstanbul'da taksiciler arasında yaşanan tartışmanın ardından Gümrük ve Ticaret Bakanlığı devreye girdi. Mevzuatta, UBER uygulamasının yeri olmadığını belirten bakanlık yetkileri, "İlk kez böyle bir sorun ile karşılaşıyoruz. Bakanlığımız açısından baktığımızda ‘teşebbüs hürriyeti' var ancak hızlı şekilde konuyu gözden geçireceğiz ve bir düzenleme yapmamız gerekiyorsa yapacağız" dedi.

Taksiciler, dünyada pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye'de de faaliyet gösteren şirketin vergisiz çalıştığını ve haksız kazanca yol açtığını savunuyor. UBER ise hizmete sadece özel yazılımla aracılık ettiğini ve kendi sistemine bağlı çalışan şoförlerin gelir vergisi ödediğini belirtiyor.

TEŞEBBÜS HÜRRİYETİ

UBER uygulamasını "teşebbüs hürriyeti çerçevesinde ticari bir faaliyet" olarak değerlendiren Gümrük ve Ticaret Bakanlığı yetkilileri, "Bugüne kadar böyle bir sorunla karşılaşmadık. Hem yerel yönetimlerin hem bizim alanımız. Hızlı bir şekilde konuyu inceleyip değerlendirmemizi tamamlayacağız. Düzenleme yapmamız gerekirse yapacağız" diye konuştu.

Habertürk gazetesinde yer alan habere göre, gerekli izinlerin Ulaştırma ve İçişleri Bakanlıkları'ndan alındığını kaydeden yetkililer ise, "Aynı zamanda ticari taksilerde de bir tahdit var. Belediye demiş ki ‘İstanbul'da ticari taksi sayısını şu kadar tutacağım. Bu taksiler de şu kadar katılım payı verecek. Ayrıca T plaka alacaksın'. Ancak bu araçlar ticari taksi sayılmıyor ve T plakaları yok" dedi.

Ulaştırma Bakanlığı yetkilileri, "Biz sadece aracın standartlara uygunluğuna bakıyoruz. Standartları taşıyana D2 belgesi veriyoruz" dedi.

SARI TAKSİNİN UBER'E KAYITLI OLMASINA KARŞI DEĞİLİZ

UBER'den yapılan açıklamaya göre, İstanbul'da şirketin sistemine kayıtlı yaklaşık 5 bin sürücü bulunuyor. Bunların 3 bini, ‘XL' olarak tanımlanan ve müşterilerin çoğunlukla tercih sebebi olan 10 kişilik oturma kapasitesine sahip siyah renkli minibüsler ile taşımacılık yapıyor. İşin ilginç kısmı ise, geriye kalan 2 bin UBER sürücüsünün sarı taksilerde çalışıyor olması. Konu ile ilgili Habertürk'e konuşan taksi plakası piyasasının sayılı şirketlerinden Kale Ticaret'in yetkilileri, "Sarı taksilerde çalışan şoförlerin UBER ya da benzeri uygulamalara kayıtlı olmasına karşı değiliz. Siyah minibüsler ile taksi plakası olmadan taşımacılık yapanlara karşıyız" dedi.

LONDRA’DA ÇALIŞMA LİSANSI YENİLENMEDİ

İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde görülecek UBER duruşması öncesinde, "Avrupa’daki taksiciler gibi sağı solu yakıp yıkmak istemiyoruz" açıklamasını yapan İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Eyüp Aksu, akıllara diğer ülkelerdeki UBER protestolarını getirdi.

İngiltere’nin Başkenti Londra ile özdeşleşen siyah taksiler şehirde sık sık UBER’e karşı gösteri düzenleyor. İngiliz taksiciler son olarak ocak ayında London Bridge Köprüsü’nü trafiğe kapayarak tepkilerini gösterdi. Londra’da çalışma lisansı yenilenmeyen UBER’in şehirdeki faaliyetlerinin akıbeti belirsizliğini koruyor. Kurumsal şirket sorumluluklarını yerine getirmediği, sürücülerinin güvenlik soruşturmalarının yerine getirilmediği, bu nedenle de potansiyel kamu güvenliği sorunları ortaya çıkması nedeniyle lisansı yenilenmeyen Uber'in açtığı dava ise halen sürüyor.

Mayıs 2017’de Fransa’nın başkenti Paris’te, taksicilerin düzenlediği 6 saatlik eylem nedeniyle kentte uzun süreli trafik tıkanıklığı yaşanmıştı. İspanya’nın başkenti Madrid’de de Kasım 2017’de yapılan eylemde taksiciler ile polis arasında çatışma yaşanmıştı.

Yunanistan’ın başkenti Atina’da da geçen hafta gerçekleştirilen gösteride, Yunan taksiciler UBER araçlarına saldırırken, eyleme katılmayan meslektaşlarına da tepki gösterdi.

BARSELONA'DA SİSTEM DEĞİŞTİRİYOR

UBER, bundan üç yıl önce Barselona'da da taksicilerin sert protestosu ile karşılaşmış ve mahkeme kararı ile şehirden çıkmak zorunda kalmıştı. Şirket o dönem UBERPOP denilen ve profesyonel olmayan araç sahiplerinin yol üzerinde istediği kişiyi araçlarına almalarına olanak sağlayan bir sistemle çalışıyordu.

UBER, tamamı lisanslı şoförlerden oluşan UBERX sistemi ile geri dönüş hazırlığı yapıyor. UBER'in yeni hizmetinde tüm sürücüler lisanslı olacak ve yerel kurallara bağlı olarak çalışacak.

UBER'in Güneybatı Avrupa Genel Müdürü Carles Lloret, Barselona'da yanlış bir yol izlediklerini ve artık yeni bir başlangıç istediklerini söyledi. Lloret, "İş yapış şeklimizi değiştiriyoruz ve aldığımız tüm kararların merkezine dürüstlüğü koyuyoruz. Faaliyette bulunduğumuz şehirlerin güvenini kazanmak için çok çalışacağız. Barselona da bunlardan biri. Barselona'da mobiliteyi geliştirmek için taksiler de dahil olmak üzere tüm sektörle birlikte çalışmaya kararlıyız" dedi.

AVRUPA ADALET DİVANI’NA GÖRE BİR ‘TAKSİ’ ŞİRKETİ

Avrupa Birliği’nin en üst mahkemesi olan Avrupa Adalet Divanı, aralık ayında aldığı karar ile kendini bir teknoloji şirketi olarak tanımlayan UBER’in, ulaşım hizmeti sağlayan firma olduğuna hükmetti. Lüksemburg’daki mahkemenin söz konusu kararı sonrasında UBER, faaliyet gösterdiği ülkelerdeki taksilerin tabi olduğu yasalara göre hizmet vermek zorunda kalacak. Avrupa Adalet Divanı’nın gerekçeli açıklamasında ise, "UBER’in profesyonel olmayan sürücüler aracılığıyla bireylerin buluşmasını sağlayan hizmeti, taşımacılık alanına girmektedir" denildi.

Öne Çıkanlar