Erdoğan: Afrin şehir merkezini kuşatacağız

Erdoğan: Afrin şehir merkezini kuşatacağız
AKP grup toplantısında konuşan Erdoğan, 'Önümüzdeki günlerde Afrin şehir merkezinin kuşatılmasına geçilecek' dedi.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu. Grup toplantısında Erdoğan'ı dinlemeye gelenlerin içerisinde askeri kamuflaj elbisesi giyenlerin yeralması dikkat çekti.

Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

İLGİLİ HABER: ERDOĞAN'DAN BORSA'YA HALKA 'ARZ' TALİMATI

'YAVAŞ İLERLİYOR GÖRÜLEBİLİR'

"32. gününe giren Zeytin Dalı Harkatı'nda 32 de şehidimiz var. Yavaş ilerliyor görülebilir ama biz oraya önümüze geleni yakıp yıkmak için gtimedik. Biz yaşanılabilir ve güvenli bölge haline getirmek için girmiş bulunuyoruz. Adım attığmız her yerin güvenli olarak kalması bizim için çok önemli. Sahada belirli hazırlıkların da yapılması zaman alıyor. Önümüzdeki günlerde Afrin şehir merkezinin kuşatmasına geçilecektir. Böylece hem şehre ve bölgeye dışarıdan gelen yardımların önü kesilecek. Türkiye'nin ve Türk milletinin kırmızı çizgilerini yok sayanlara gerekiyorsa alınlarının ortasına bu çizgileri göstermek boynumuzun borcudur.

'ANADOLU AJANSI İFTİRACILARI HAKİKATLE TERBİYE EDİYOR'

Birileri Osmanlı tokadının ne olduğunu soruyormuş. Bu soruyu soranlar bizim tarihçilerimize itibar etmezler de en azından batılı tarihçilerin yazdıkları Osmanlı tarihiyle ilgili kitapları okusunlar. Dedelerinden veya onların babalarından Birinci Dünya Savaşı'nda Çanakkale’de ve diğer cephelerde savaşmış olanlar varsa onlara sorsunlar Osmanlı tokadının ne olduğunu. Daha da merak ediyorlarsa buyursunlar Afrin’e gelsinler.Bu tokadın hakkedenden başka kimseye atılmadığını da sorup soruşturup öğrensinler. Bu aziz milletin geçmişinde ne sömürge lekesi ne de soykırım ayıbı vardır. Kendini savunurken bile vicdanını kaybetmeyen bir millete aksi yönde ithamlarda bulunmak bühtandır. Şu anda da Zeytin Dalı harekatını gölgelemek için pek çok iftirayı ardı ardına ortaya atıyorlar. Hamdolsun gerek Anadolu Ajansımız gerek Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’müz, diğer medya kuruluşlarımızın hepsi de bu yalanları süratle ortaya çıkartarak iftiracıları hakikatlerle terbiye ediyorlar.

'İDLİB VE MÜNBİÇ'TE DE AYNISI OLACAK'

Türkiye askeri operasyonları daima en son ihtimal olarak görmüştür. Yıllarca Suriye'deki terör örgütlerinden yönelen tehditlerin önlenmesini bekledik. Baktık ki, bu tehditler azalacağı yerde artıyor ve sınırlarımızı aşıp bize zarar veriyordu. Artık harekete geçmekten başka çare görmedik. Fırat Kalkanı harekatından sonra orası huzur ve güven ikliminin hakim olduğu yer haline geldi. Afrin'de de aynısı olacaktır. İdlib'de de Münbiç'de de aynısı olacaktır. Tek bir terörist kalmayıncaya kadar, şu veya bu olmaksızın bölgenin tamamındaki mücadelemiz sürecektir. Türkiye’nin olduğu hiçbir yerde baskı olmaz, korku ve sefalet olmaz.

'DİYALOG YOLUNU KAPATMAYI DÜŞÜNMÜYORUZ'

Sahadaki varlığımızı etkin bir şekilde sürdürürken diplomasinin imkânlarını da ihmal etmiyoruz. Verilen sözler geçmişte tutulmamış olsa da muhataplarımızla diyaloğu kesmemeye özen gösterdik. Silah teslimatlarını belgelediğimiz halde pişkinlikle iddialarını sürdürmekten elbette üzüntü duyuyoruz. Biz bütün video kayıtlarıyla beraber tespitleri tek tek gösterdik. Bunlar batıdan geldi. Bunlar Suriyeli değil. Bunlar işte sizin askerleriniz, sizin bayrağınız. Hâlâ yok diyorsunuz. Sizin tanklarınız, sizin toplarınız. Bunlar buraya zembille inmedi. Buraya 5 bin TIR’la taşındı, 2 bin kargo uçakla geldi. Kime karşı kullanılıyor önemli olan bu.

'ÇOCUKLAR KONUSUNDA HASSASİYETİMİZ...'

Bu masumların sadece yaşatılması değil her türlü tehditten korunması da bizlerin sorumluluğundadır. Son günlerde ardı ardına karşımıza çıkan alçakça saldırılarla ilgili haberler bizi düşünmeye, sigaya çekmeye yöneltmelidir. İstismar sözü ile ifade ediliyorsa da çocuklara yönelik bu alçaklıkla istismar değil, alenen izmihlaldir, toplumumuzu çöküşe götürecek dinamittir, alçaklıktır. Göz yumamayız. Dün bu konuyu etraflıca ele aldık. Gerek Adana'da, gerek Antalya'da cereyan eden olaylar bizler için onulmaz yaralar açmıştır. Çocuklar konusundaki hassasiyetimizi mutlaka her düzeyde ortaya koymak mecburiyetindeyiz. dün Bakanlar Kurulu'nda bu meseleyi detaylı ele aldık. Boşlukların giderilmesi, tüm kanalların kullanılarak bilincin artırılması hususunda çalışma başlattık."

Öne Çıkanlar